'Toplumlar için, insanlar için, devletler için en büyük tehlike nedir' diye sorsalar ilk vereceğimiz cevap sanırım 'Uyuşturucu' olur. İnsanın sağlığını bitiren, insanlıktan çıkaran, öldüren, zehirleyen, uyuşturan, toplumların geleceğini karartan, yeni nesillerin sağlıklı olarak yetişmesine engel olan, çok büyük bir tehlikedir uyuşturucu. Peki, bu uyuşturucu nereden geliyor? Nerelerde yetiştiriliyor? Alıcıları satıcıları kimlerdir? Güzergah bellidir. Altın üçgen dediğimiz Uzak doğu ülkeleri dışında İran, Irak, Suriye, Afganistan, Pakistan ve Asya ülkelerinin bir kısmı. Son yıllarda da PKK özellikle doğu ve güneydoğuda, bazı bölgelerde kenevir yetiştiriciliğine çok önem verir oldu. Lice'de Diyarbakır kırsalında, Hakkari ve Batman kırsalında kenevir ekimi hız kazandı. Bunun temel sebebi uyuşturucunun çok büyük kar getirmesi ve bu sayede kirli terör savaşlarının finansmanını sağlamaları. Zamanında Urfalı bir türkücüye atfedilen; "Üç kilo toz bir otobos" lafı boşuna söylenmemiştir.

Uyuşturucu trafiği

Dünya genelinde birçok uyuşturucu yolu vardır. En önemlilerinden biri de, Afganistan, Pakistan, İran, Tacikistan, Suriye üzerinden gelen, Türkiye üzerinden geçen, oradan da Avrupa'ya ulaşan yoldur. Ana arter burasıdır. Uyuşturucu baronları, terör örgütleri bu işin ticaretini yapıyorlar. Bir şekilde elde ettikleri uyuşturucuyu akıl almaz yollarla, Avrupa'ya gönderiyorlar ve son 50 yıldır bu işin ticaretini, yetiştiriciliğini, dağıtımını, satışını yapan bir örgüt var. Kanlı bir örgüt; "PKK" Çünkü terörün ana finans kaynağı uyuşturucudur. Buradan gelen paralarla terör örgütü silahını ekipmanını iaşesini her şeyini karşılamaktadır. Türkiye Cumhuriyeti istihbaratı bunu bilmekte, raporlarla istihbarı bilgilerle, maliyet verileri olarak güvenlik birimlerini uyarmakta, bu konuda alınması gereken tedbirleri sıralamaktadır. Ve güvenlik güçleri son 50 yıldır uyuşturucu ile mücadelede, insanüstü bir çaba sarf etmektedir. Bilinmektedir ki satılan her uyuşturucudan gelen para ile alınan silahlar, mermiler bir süre sonra Mehmetçiğimize kurşun olarak geri dönecek, terörü ayakta tutacak onu besleyecektir.

Kör gözlü Avrupa

Belirttiğimiz bölgelerde üretilen uyuşturucunun eroin, kenevir, emfatimin, kokain, ekstazinin gönderileceği en çok tükendiği yer bellidir; "Avrupa". Avrupa Uyuşturucu ve Bağımlılarını izleme Merkezi (EMCDDA) tarafından 2019 uyuşturucu raporu yayınlandı. Bu rapora göre Avrupalılar uyuşturucuya her yıl, 30 milyar dolar harcıyorlar. Rakam korkunç bir uyuşturucu kullanımını göz önüne seriyor. Bu 30 milyar dolarlık uyuşturucu gelirinden, PKK'nın da payına 3-5 milyar dolar düşüyor. Düşünün bir toplum zehirleniyor, sağlığını kaybediyor. Gençleri uyuşturucu bağımlısı 'Leyla' gibi yollarda. Beyinleri uyuşmuş toplum dışı gençler. Hal böyle iken ve bu uyuşturucu işini yapanların, terörist örgütler, uyuşturucu baronları olduğunu bildikleri halde, PKK'ya göz yumuyorlar. PKK sadece uyuşturucu ticareti yapmıyor, insan kaçakçılığı yapıyor, gasp yapıyor, zorla insanlardan para topluyor, insanların hayatını karartıyor, dahası buradan militan devşirip küçük yaştaki çocukları kandırarak terörist olarak yetiştirmek üzere Ortadoğu'ya gönderiyor. Bu kadar berbat işlere, toplumun huzurunu sağlığını bozan işlere karışmasına rağmen, PKK özellikle Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda, Avusturya gibi ülkelerin gözdesi. Bu ne perhiz ne lahana turşusu misali gibi bir şey. Adamların tek derdi Türkiye. Teröristler Türkiye'de kan döksün ülkeyi parçalasın yeter. Uyuşturucu bizim ülkemize gelsin önemli değil derdindeler. İşte benim teröristim iyidir senin ki kötü muhabbetinin çıkış noktası da burası. Lafa gelince Türkiye'yi uyuşturucu üssü olarak suçluyorlar ama ülkelerinde uyuşturucunun ana getiricisi ve dağıtıcısı durumundaki kanlı terörist örgüt PKK'yı el üstünde tutuyorlar. O kadar alçaklar yani.