ANA pazarımız Avrupa’da, güçlü ve büyük bir tur operatörü kurma fikri yıllardır tartışılıp durur. Bazen Avrupalı bir tur operatörünün hisselerini almak, bazen de Avrupa’daki Türk kökenli bir tur operatörünü büyütmek şeklinde değişse de yıllardır canlılığını koruyan bir öneri.

Peki, ilk bakışta mükemmel görünen bu fikri hayata geçirebilmek mümkün mü?

Mümkün, ama çok zor…

Çünkü 700 milyonluk Avrupa pazarında etkili olabilecek bir tur operatörü kurabilmek için çok büyük finansal güce ihtiyaç var.

Pazarı yöneten mevcut tur operatörlerinin finansal yapılarına baktığınızda, hepsinin arkasında dünya devi bir bankanın olduğunu görüyoruz. Zaten bu ölçekte müşterisi ve nakit akışı olan bir pazarı başka türlü idare edilebilmek de pek mümkün görünmüyor.

Tüm bunlardan dolayı, Avrupa’da hayata geçirilecek bir tur operatörü projesinin arkasında, mutlaka kamu gücünün ve kamu bankalarının finansal desteğinin olması gerekir. Aksi durumda başarıyı bir kenara bırakın, var olabilme şansımız bile yok.

Geçmişte birçok başarıya imza atmış Türk tur operatörlerinin birer birer satın alma yoluyla ele geçirilme şekilleri, yapılması ve yapılmaması gerekenleri açık bir şekilde ortaya koyuyor.

Kurmayı başarabilirsek ne sağlar? Dijitalleşerek gelecekteki izdüşümlerini belirginleştiren tur operatörlerinin, bugün olduğu gibi yarın da turizm endüstrisinin lokomotifi olmaya devam edeceği görülüyor. Bu nedenle ana pazarımızda kurulacak bir Türk operatör, sadece pazarlama ve dengelenme işlevi görmeyip, suyun kaynağında söz sahibi olmayı sağlayacaktır. Bu nedenle gereklidir ve stratejiktir…