Nebati, şunları söyledi:

- Enflasyon sadece Türkiye’nin problemi değil, Tüm dünyanın problemi. ABD’de enflasyon sürekli tartışılır halde. Mayıs ayından itibaren Türkiye’nin ve dünyanın normalleşeceğini öngörüyorduk. 21 Şubat’ta savaş başladı. 3 gün sürecek denilen savaş bugün Avrupa’yı kuşatmış durumda.

- Türkiye’deki enflasyonun en önemli sebeplerinden bir tanesi kurdaki ani yükselişti. 20 Aralık günü sahte belgeler dolaşıyordu. Bir diğer sebep ise beklentiler elbette. Birçok işletme stoklara girdiler salgın ve savaş sonrası. Yarına fiyatlar yükselebilir diye düşündüler.

- Enflasyonun en büyük sebeplerinden biri kurdaki artış. Enflasyonda sert frene basmıyoruz, önce artış hızının azalması lazım ki şuan bu noktalara geldik. Aralık ayında baz etkisiyle enflasyondaki düşüşü göreceğiz. Son birkaç aydır enflasyonun artış hızında bir düşüş var. Dünyadaki fiyatların da gevşemesiyle, enflasyonda sert frene basmadan, insanları işsiz bırakmadan kademeli şekilde azaldığını göreceğiz.

- Gıdadaki enflasyonda bir oynama toplumun birçok kesimini etkiliyor. Gıda enflasyonunu herkes hissediyor. Enflasyonunun etkilendiği grup özellikle dar gelirliler. Cumhurbaşkanımızın şöyle bir duruşu var: Dar gelirliler ve sabit gelirliler özellikle her türlü zorluktan en az etkilenecek şekilde yapılanıyoruz.

- Bu konuda çok iddialı bir şey söyleyeyim. Geçen yıl Hazine ve Maliye Bakanlığı’nı sahaya indirmeyin demiştik. Geçen yıl sadece yapılan denetim sayısı 120 bin. Bu yıl bugün itibarıyla 550 bin. Yıl sonuna kadar da 1 milyon hedef koymuşuz. Bu işlerde azami faydanın üzerinde kâr elde etmek isteyenler olabilir. Burada vatandaşlarımızın zarar görmesini engellemeye çalışıyoruz. Kamunun gücünü göstermek istiyoruz.

- Cari dengeyi yakalamış hatta cari fazlayı veren bir ekonomi hedefliyoruz. Türkiye 90’lı yıllarını kaybetti. Türkiye bir dengeye ulaşmaya çalışıyordu. 2002 yılında AK Parti ile Türkiye yeni bir denge oluşturdu. Bizler faiz, enflasyonun üzerinde olmalı öğretisini reddediyoruz. Bu yeni dengenin sancılı da olsa gerçekleşeceğini ve Türkiye’nin orta gelir tuzağında kurtulacağına inanıyorum. Faiz tek haneye inecek, adımlar atılacak. Enerji fiyatlarının düşmesiyle Türkiye bu dengeye ulaşacaktır.

- Bize bir şey öğretildi; faiz enflasyonun üstünde olması lazım. Biz bu öğretiyi reddediyoruz. Dünya kendisi uygulamıyor ama diyor ki siz uygulayın. Merkez bankalarının faiz artırımları enflasyonun üzerinde bir faiz artışı değil. Makas neden bu kadar geniş? Biz paradigma değiştirdik; Türkiye ekonomi modeli dedik. Bu tasarım bir model değişikliğidir. Biz bu sancılı süreci dışarıdan gelen savaş baskısı ile şiddetli hissettik ve makas açıldı. Orta gelir tuzağından kurtulacağız ve bir denge sağlanacak. Cumhurbaşkanımız ifade ettiler, faiz tek haneye inecek. Adımlar atılacak. Hükümetimizin birinci önceliği enflasyon. Enflasyon herkesi ilgilendiriyor.

- 2002 yılından bugüne kadar asgari ücretliler enflasyona ezdirilmedi. Bu yıl da enflasyon hedefimiz bu kadar değildi. Memur maaşları zaten 6 ayda bir güncelleniyor. Asgari ücretteki artış gelecek yılın enflasyon hedeflerine göre belirleniyor. Bu yıl enflasyon, hedeflerimizin üzerinde çıktığı için Temmuz ayında tekrar güncellemeye gittik. Şimdiye kadar asgari ücretliler enflasyona ezdirilmedi ve bu yıl da aynı şekilde bir artış olacak. Asgari ücretteki artış enflasyonun üzerinde olacak.

- Esnaf için bir paket üzerinde çalışıyoruz. Teknik çalışmalarımızı yapıyoruz. Kabine’de konuşulacak detayları. Sicil affının getirilmiş olması yeterli değildir. Banka gayrı resmi olarak oradaki affı görmemesi gerekirken görüyor ve ona göre hareket ediyor. Bankacılık sektörünün de Meclis üzerinden alınan kararı uygulanma zorunluluğu olacak.

- Bu konuşmamda üzerime geldiler. Bu gayet normal. Hiç rahatsız olmam, gülerim. Hakarete varmadığı sürece gülerim, izlerim. Sözleriniz eylemleriniz mutlak suretle gündem oluyor temsil ettiğiniz makamdan dolayı. Bütçe konuşmasında söylemiştim, benimle uğraşmayın.

- Benimle uğraşırsanız şöyle bir handikapınız var: Alaylı ve mektepliyim. Hayatını reel sektörle, halkla geçen, çiftçiliği bilir, tarlayı bilir, traktörü bilir aynı zamanda da ticareti bilir. Tescilli hiperaktif birisiyim. Bu konuşmamda üzerime geldiler. Hiç rahatsız olmam. Hakaret olmadığı sürece gülerim. Ben bir çiftçi ile de ustayla da patronla da işçiyle de konuşabilirim.

* Bulunduğum ortamı söyleyeyim çok değerli hocalar var karşımda. Dinleyicilerin birçoğu üniversite dekanları. Bir akademik unvanınız var ise kullandığınız dil bu dil olmak üzere. Ben doktor unvanını almak için çok çaba sarf ettim. Üniversitede ders vermediğim için doçent unvanını kullanmıyorum. Bu yadsınacak bir şey değil. Ben doçent doktor Nureddin Nebati’yim.

- Kur korumalı mevduat bence son dönemlerin en önemli enstrümanlarından bir tanesi. Etkilerini zaten açıklandığı anda gördük. Türkiye’deki mevduatların 3’te 1’i kur korumalı hesaba kaymış durumda. Hacim 1,4 trilyon TL’ye ulaşmış durumda. Müşteri sayısı 2 milyonun üstünde. Bir gerçeklik var. Türkiye çift paralı bir ülke.

- Piyasadan gidip bireylerin döviz almasını engelledik. Neden? İhtiyacı yok. Çünkü buraya yatırıyor ve en kötü ihtimalle döneceğini biliyor. Çünkü bunun garantisini veriyoruz. Öngörülebilir bir kur seviyesini böyle sağladık. Oynaklık bitti, ciddi bir oynaklık yok. Önümüzdeki yılın Aralık ayı sonuna kadar kur korumalı mevduat hesabını uzatıyoruz.