Beşiktaş'ta Fikret Orman döneminde 7.5 milyon liraya alınan 11 dairenin ortada olmadığı belirtiliyor. Oysa bir zamanlar başkan Süleyman Seba oturduğu evini kulübü için bankaya ipotek vermişti

Beşiktaş Kulübü yeni  bir skandal iddiasıyla çalkalanıyor. Kulübün yabancı futbolcular için parası verilerek alınan 11 evinin ortada olmadığı ileri sürülüyor.

İddiayı ortaya atan sıradan bir insan değil; bu kişi siyah beyazlı kulübün icra kurulu başkanı ve genel sekreteri Mesut Urgancılar.

Urgancılar şöyle diyor:

"DKY İnşaat'tan 2017'de 11 daire alınmış, 7.5 milyon lira ödenmiş. Ama daireler ortada yok! Tapusu da yok! Ve 2017'de alınan dairlere 2014'te bir banka çoktan ipotek koymuşmuş! Yani ayıplı mal almışız. Parasını vermişiz fakat ortada mal yok! Hukuki süreç başlatıldı." 

Sözü edilen evler Fikret Orman'ın başkanlık yaptığı 29 Mart 2017'de alınmış, bunun için Vodafone Park'ta bir de imza töreni düzenlenmişti. Fikret Orman, "Bu evleri yabancı sporcularımız için aldık. Çünkü yurt dışından gelen sporcularımız için yüksek kiralar ödeyerek daireler tutuyorduk. Şimdi 11 tane ev aldı. Artık kira ödemeyeceğiz. Basketbol, voleybol ve hentbol takımı oyuncuları için buraları değerlendireceğiz."

İşte Urgancılar'ın bahsettiği evler bunlar.

Ama ortada yoklar.

Süleyman Seba'nın oturduğu evi ipotek vermesi

"İyi insan olunmadan iyi Beşiktaşlı olunamaz" derdi Süleyman Seba.

Beşiktaşlılığın önce dürüstlükten geçtiğini söyler, ahlaklı olmak gerektiğini her zaman söylerdi.

Zaten "Beşiktaşlı nasıl olur?" sorusunun tarifi kendisiydi.

Faik Gürses'le birlikte yazdığımız "Süleyman Seba eski dostlar, anılar" kitabımızda Süleyman Seba'nın yanında en uzun süre yer alan, efsane yönetici Metin Keçeli'nin anlattığı bir olay yer almıştı. 

Bu olay o günkü başkanın kulübüne olan sevdasını ve bugünkülerle olan farkını anlatıyor. 

Şampiyon takımın sözleşmesi biten futbolcularına, Rıza'ya, Metin'e, Feyyaz'a, Gökhan'a ve diğerlerine Fenerbahçe ile Galatasaray astronomik tekliflerde bulunmuşlar. Beşiktaş o futbolcuları kulüpte tutmak için haddinden fazla paralarla imza atmak zorunda kalmış. Ödeme zamanı gelince de zorlanmışlar.

Metin Keçeli şöyle anlattı o günleri: 

1988 kongresi sonrasıydı. Aradan bir zaman geçti.  Kulüpte maddi sıkıntı da yaşanıyordu. Süleyman abi de tatildeydi. Tatilden dönünce bir baktı ki, kasada bir kuruş yok... Hemen para aramaya başladık. 

Ara tara derken... Sonunda bir bankadan kredi almaya karar verdik. Bankaya gittik, görüşme üstüne görüşme yaptık. Süleyman abi gitti görüştü bir de... Bankadan garanti istiyorlardı. Çek, senet gibi bir şey değil de "Biz ödeyeceğimiz parayı nasıl geri alırız" diye kendilerini garanti altına almaktı hedefleri.

Bunun için de Süleyman abiye döndüler yine... 

Süleyman abinin bir tane dairesi vardı, kendi oturduğu... Banka müdürü;

- Süleyman bey, dedi; biz ancak size güveniriz. Başka bir şey istemeyiz. Evinizi ipotek gösterin yeter! 

Hiç unutmam... Bir gün kulüpten çıktık, ağır ağır Akaretler'de yürüyoruz. Önümüze İsmail (Ünal) çıktı. Daha o yıllarda yönetici olmamıştı. Sadece bir kongre üyesiydi yani. Olayı nereden duymuşsa duymuş; 

- Süleyman abi, dedi; benim evim var. Beşiktaş'a feda olsun. Ben ipotek veririm!

Süleyman abi çok duygulanmıştı. Teşekkür etti, olamayacağını anlattı. Sonra da bankaya gidip evini ipotek verdi ve 300 milyon lira kredi çekti kulüp için...

Beşiktaş'a sadece evini ipotek vermedi Süleyman Seba. Hayatını verdi.

Tek dileği vardı; "Beşiktaş kimseye muhtaç kalmasın. Borcu harcı olmasın, ahlaki değerleriyle ebediyete kadar ayakta kalsın."

Bir de derdi ki sık sık;

- Beşiktaş'ı üzmesinler!

Süleyman Seba'dan bugünlere... Ne yazık!