"Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş" derler ya hani. İşte budur Beşiktaş ile Sergen Yalçın'ın buluşması.
Futbol hayatına çocuk yaşlarda Beşiktaş'ta başlayan, yıldızlaşan; daha sonra çeşitli nedenlerle Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor forması da giyen, döndüğü Beşiktaş'ı 100. yılında şampiyonluk golünü atan Sergen, zaman zaman siyah beyazlı renklerden ayrı kalsa da gönül olarak ayrı olamadı hiç.

Fenerbahçe'de oynarken de Beşiktaşlı Sergen'di, Galatasaray ve Trabzonspor'da oynarken de.
Taraftarların sevgisi hiç bitmedi ona karşı, aksine arttı.

Rakip takımların teknik direktörü olarak Beşiktaş'ın karşısına çıktığında bile taraftarların gözünde Beşiktaş'ın Sergen'i olarak kaldı.

Beşiktaş'ın teklifini kabul etmesinde de gönlündeki Beşiktaş'ın elbette ki ayrı bir yeri vardı.
"Fenerbahçe transfer rekoru kırdı, ben bu kadroyla ne yapacağım" demedi görevi kabul ederken.
"Galatasaray dünya paralara yıldızları aldı, nasıl başa çıkacağım" diye yakınmadı da.

Sezon boyunca dar kadrosundan önemli eksikler olmasına rağmen bir gün olsun şikayetçi de olmadı. Sahaya 11 adam çıkıyorsa siyah beyazlı formayla iş tamamdı.
Futbolda teknik taktik bir yere kadar!

Önemli olan sahaya çıkan adamı inandırmak, yıldız olduğunu anlatmak ve yılmasına izin vermemek.
Sergen Yalçın'ın Beşiktaş'ı şampiyon yapmaktaki en büyük formülü işte budur.

Soruyorum size;

1- Rosier'i tanıyor muydunuz? Ben de Gökhan Gönül'ü gönderip de Rosier'i aldığında şaşırmıştım. Şöyle bir geçmişini araştırdım, vasatın da altında bir görüntü çıktı ortaya. Sezona da kötü başladı. Ama ilerleyen haftalarda öyle patlama yaptı ki; sanki dünya yıldızı!

2- Ghezzal'ı biliyor muydunuz? Ben tanımıyordum. Geçmişine bakınca büyük umutlarla alındığı takımlarda da pek başarısını göremedim. Ama Sergen Yalçın yıldız olduğuna inandırdı onu; sol ayağının kendi sol ayağına benzediğini anladı, yeteneklerini ortaya çıkarmasını sağladı. Sonuçta lige asist rekortmeni olarak ve de attığı gollerle damgasını vurdu. Şampiyonluk golünü de o attı.

3- Larin'in bu yaptıklarını yapacağını tahmin ediyor muydunuz? Ben etmiyordum. Ama Sergen Yalçın'ın elinde başka bir Larin çıktı ortaya. Bol gol attı, attırdı. Kanatlarda oynadığında şaşırdınız değil mi? Ancak kanatlarda santrfor bölgesinde oynadığından çok daha başarılıydı.

4- Josef'i aldığında gülüp geçmiştiniz değil mi? Ben şaşırmıştım. Ama öyle bir Josef çıktı ki Sergen Yalçın'ın elinde ortaya, vay canına!

5- Rıdvan'ı kullanması, Nskala'yı hücumcu bek olarak sahaya çıkarması, N'Koudou'dan, Gökhan Töre'den, Ljajic'den yeri geldiğinde yararlanması... Ve diğerleri...

Bu kadroyu Fatih Terim'e verseydiniz, ya da Erol Bulut, Abdullah Avcı, Emre Belözoğlu gibi hocalara verseydiniz ne yaparlardı acaba? Soru işareti değil mi?

İşte Sergen Yalçın'ın en büyük başarısı budur.
Bir de yılmaması, sağdan soldan gelen laflara kulaklarını tıkaması.
Lig başladığında Beşiktaş ne haldeydi!

Lige Trabzonspor'u deplasmanda 3-1 yenerek başlayan siyah-beyazlılar, evinde Fraport TAV Antalyaspor ile 1-1 berabere kaldıktan sonra deplasmanda İttifak Holding Konyaspor'a 4-1 ve iç sahada Gençlerbirliği'ne 1-0 mağlup olarak 4 puanda kalmıştı. Sıralamada da 18. sıradaydı.

Sonraki maçlarda Yukatel Denizlispor'u 3-2 ve Yeni Malatyaspor'u 1-0 yenen Beşiktaş, Gaziantep'e 3-1 mağlup olarak 8. haftada 12. sırada kaldı.

Başkası olsa havlu atar, "Olmuyor da olmuyor, bu kadroyla olmuyor" diye isyan eder, belki de görevi bile bırakırdı.
Ama o sabırla futbolcularında ısrar etti ve  sonunda da karşılığını aldı.

Sonraki dönemde oynadığı 13 maçta 11 galibiyet, birer beraberlik ve yenilgi alan siyah-beyazlı ekip, topladığı 40 puanla zirveye doğru ilerledi.

Sezonun 9. haftasında 9. sıraya çıkan Beşiktaş, bir sonraki haftada 5. sıraya sıçradı. 11 ile 14. haftaları 4. sırada geçiren siyah-beyazlı ekip, 15. haftada ise 2. sıraya kadar çıktı.

16. haftada Kayserispor'u deplasmanda 2-0 yenen Beşiktaş, liderlik koltuğuna oturarak sezonun ilk yarısını bu şekilde tamamladı.

Sezonun ikinci yarısına evinde Trabzonspor'a 2-1 yenilerek başlayan Beşiktaş, 7 hafta boyunca Fenerbahçe ve Galatasaray'ı şampiyonluk mücadelesinde kovaladı.

Ligin 22. haftasında lider Fenerbahçe'nin gerisinde kalan siyah-beyazlı ekip, 23. haftayı ise 3. sırada geçti.
Bu haftalarda Sergen Yalçın hep ön plandaydı. Uygulamaları, konuşmaları. Dar kadrosunda sakatlıklar nedeniyle yaşadığı eksiklere rağmen yakınmaması, formayı verdiği oyuncularını "Yıldız" olduklarına inandırması.

Beşiktaş, 24 ile 28. haftalar arasında zaman zaman averajla zaman zaman puan farkıyla lider Galatasaray'ın arkasında kaldı.

Beşiktaş, 29. haftada evinde Gaziantep'i 2-1 yenerek tekrar liderlik koltuğuna oturdu. Ve 14 hafta boyunca Galatasaray ve Fenerbahçe'ye zirve şansı tanımayarak şampiyonluğunu ilan etmeyi başardı.

Kutluyoruz Sergen'i.
Son yıllarda şampiyonluğu hiç kimse bu kadar haketmemişti!
Helal olsun.