Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "Sosyal medya platformlarının geldiği noktaya baktığımızda, bunların dünyaya dayattığı faşizmi, tüm insanlığa, 'demokrasi' adı altında pazarladığını gördüğümüzde elbette ciddi bir riskle karşı karşıya olduğumuzu ifade ediyoruz. Terör örgütlerinin hiçbir müdahaleye uğramadan propaganda yaptığı bu ortamlarda hoşlarına gitmeyen sesleri nasıl kıstıklarını çok iyi biliyoruz. İşte bu nedenlerle Türkiye gibi kendinden çok daha büyük bir gönül coğrafyasını temsil eden bir gücün, tüm imkanlarıyla 'metaverse'nin inşa sürecinin parçası olması gerektiğine inanıyoruz." dedi.

TRT tarafından gerçekleştirilen "TRT Uluslararası Metaverse ve Yayıncılık Forumu" UNİQ İstanbul'da başladı.

Forumun açış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, düzenlenen forumun, dijital teknolojilerin yeni bir evresi olan Web 3.0 ve onunla bağlantılı metaverse mecrasının, özellikle medya ve yayıncılık alanını nasıl şekillendireceğine dair önemli bir tartışma zemini hazırlayacağına inandığını belirtti.

"Metaverse"nin dünya kamuoyunun dikkatini kısa süre önce çektiğini, artık hayatın olmazsa olmazı haline geldiğini dile getiren Altun, "metaverse"nin internetin geleceğine dair yeni bir vizyonu temsil ettiğini aktardı.

Günümüzde insanların sınırlı faaliyetlerde bulunduğu bu mecranın kısa sürede insanların yaşantısını, iş yapma tarzını ve dünyaya dair algılarını tamamen dönüştürecek gibi göründüğünü vurgulayan Altun, "Hiç kuşkusuz, metaverse, bireyler, devletler ve küresel toplum için yeni bir dünya tasavvuru sunuyor ancak her teknolojik gelişmede olduğu gibi metaverse mecrasının da fırsatlarını ve tehditlerini göz önünde bulundurmak zorundayız. 'Metaverse'nin getirdiği fırsatları değerlendirmek, tehditlere karşı çıkmak için bu gelişmelerin içinde olmak, onları doğru okumak hayati önemlidir." diye konuştu.

Düşünür Jean Baudrillard’ın "simülasyon" kuramından örnek veren Altun, simülasyon evreninde imge ve gerçeğin dönüştürmüş olduğuna işaret etti.

Altun, Baudrillard’a göre ikisinin de yok olup gittiğini, Simülasyon çağının sanal gerçeklikler çağı olduğunu belirtti.

Baudrillard’ın yaklaşık 40 yıl önce "Bu çağda fikirlerin gerçekliği ve hakikati temsil etme imkanı kalmamıştır, ciddi bir temsil krizi gündeme gelmiştir." dediğine atıfta bulunan Altun, bu ifadelerde açığa vurulan fikirlerin günümüz sanal gerçeklikler evrenine ilişkin esaslı bir eleştiri olarak karşılarında durmaya devam ettiğini kaydetti.

"Bugün metaverse, gerçeğin yutulduğu, gerçeğin yitirildiği bir evren midir?" sorusunu soran Altun, şu açıklamalarda bulundu:

"Metaverse ile birlikte her türden biyolojik, psikolojik ve metrik verinin ticarileştirilmesi, bir yandan 'insanın metalaştırılması' sorununu beraberinde getirirken, öte yandan fikirlerin hakikati temsil etme imkanını bütünüyle ortadan kaldırmakta mıdır? Metaverse eğer bir simülasyon evreni ise o takdirde gerçek ve imge arasında bir sınırdan söz edebilecek miyiz? Gerçeğin ortadan kalkmasından mı söz edeceğiz? İnsan beynini sanal dünyaya bağlama fikri, ilk etapta eğlence, konfor ve maddi kazanç uğruna sorun edilmiyor olabilir. Ancak bunun 'dijital sömürgecilik', 'dijital kuşatma', 'dijital faşizm' dahil mevcut birçok sorunu büyüteceği yadsınamaz bir gerçektir. Simülasyon endüstrisinin büyümesiyle artan tüm bu endişelerimize, bu dönüşümü tasarlama iddiasında olan büyük teknoloji şirketlerinin kendilerini artık birer yayıncı olarak konumlandırması da eklenebilir. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde de dijitalleşme ve teknolojinin sunduğu imkanlar kadar oluşturduğu tehdit ve tehlikelere karşı da hazırlıklı ve teyakkuzda olmamız gerekiyor."

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın güçlü ve vizyoner liderliğiyle Türkiye'nin 20 yıldır yüzünü geleceğe döndüğünü aktaran Altun, bu dönemde Türkiye'nin bir yandan otoyollar, köprüler, tünellerle donatılırken diğer yandan da bilgi ve iletişim teknolojilerinde yapılan büyük yatırımlarla teknolojinin, internetin geniş kitleler açısından ulaşılabilir hale geldiği bir atılım süreci yaşadığını ifade etti.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, son 20 yılda nitelikli insan kaynağından Ar-Ge’ye, bilişim altyapısından teknolojik dönüşüme kadar birçok alanda devrim niteliğinde işler yaptıklarına işaret ederek şöyle konuştu:

"Bu büyük atılımı, bazı istatistiki verilerle ortaya koymak istiyorum. GSYH içindeki Ar-Ge harcamalarının payını binde 5’ten yüzde 1’in üzerine, yani 1,84 milyar liradan 85 milyar liraya yükselttik. Ar-Ge’de çalışan iş gücünü 2002 yılına göre 6 kat artırarak 200 bine, Ar-Ge merkezi sayısını da bin 256’ya ulaştırdık. Marka başvurusunda Avrupa birincisi olduk. 2020’de küresel inovasyon endeksinde Cumhuriyet tarihimizin en yüksek seviyesine çıktık. Bugün sayısı 92'ye çıkan teknoloji geliştirme bölgelerinden 6,8 milyar dolar ihracat geliri sağladık. Ayrıca, 24 endüstri bölgesinden de 7,5 milyar dolar ihracat geliri elde ettik. Bunların yanında, 337 tasarım merkezine ulaştık ve bu merkezlerde toplamda 48 bin tasarım başvurusuyla yoğun bir talep başvurusu gerçekleşti."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde Milli Uzay Programı’nın duyurusu yapılarak çalışmalara başlandığını hatırlatan Altun, "Artık uzayda da büyük ve güçlü Türkiye’nin şanlı bayrağı daha güçlü dalgalanacaktır. Birazdan da yine bugün Sayın Cumhurbaşkanı'mız, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Yerleşkesi, Kandilli Bilim Teknolojileri ve Araştırma binasındaki Yaşam Bilimleri ve Teknolojileri Uygulama Araştırma Merkezi'nin törenine katılacaklar. Görüldüğü üzere, teknoloji alanında da biz 100 yılın işini 20 yıla sığdırdık. İşte tüm bu icraatlar, bilim ve teknoloji alanında küresel bir güç olduğumuzu gözler önüne sermektedir." dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun, günümüzde birçok Avrupa ülkesinde olmayan e-Devlet gibi projelerin uzun yıllar önce Türkiye'de hayata geçirilmiş olmasının bir tesadüf olmadığını anlatarak Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde yapılan bu yatırımlarla Türkiye'nin sınıf atladığını belirtti. Altun, "Hamdolsun hep birlikte şahit olduğumuz bu sessiz devrim, Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminden itibaren necip milletimize dayatılan bazı ezberlerin bozulmasını da beraberinde getirmiştir. 2002 yılından itibaren, bir yandan yerli-yabancı vesayet odaklarıyla demokrasi ve özgürlük mücadelesi verirken diğer yandan üç kıtada hüküm sürmüş bu milletin zihnine inşa ettikleri duvarları bir bir yıktık." değerlendirmesinde bulundu.

"Bizim mühendisimiz yapamaz", "Bizim fabrikamız üretemez", "Bize müsaade etmezler" dedikleri ne varsa birer yapıldığını, üretildiğini vurgulayan Altun, bu adımların atılmasından rahatsızlık duyanlar olduğunu dile getirdi. Altun, şunları aktardı:

"Bakıyorsunuz, tüm dünyanın methiyeler düzdüğü, savaş meydanlarında dengeleri değiştiren, teröristlerin kabusu olan Silahlı İnsansız Hava Araçlarımız, SİHA'larımız hedefleri vurdukça sesi birilerinden geliyor. Sayın Cumhurbaşkanı'mız Doğu Akdeniz'de, Orta Doğu'da, Kafkasya’da, Karadeniz’de 'Milletin hakkını yedirmem.' dedikçe, tabirimi maruz görün aklını kiraya vermişler 'Ağzımızın tadı bozulmasın.' diyor. 'Terör örgütlerini destekleyenlerin NATO'ya girmesine müsaade etmem.' dedikçe bunlar rahatsız oluyor. Allah'ın izniyle Türkiye'miz elektrikli aracını da asfalta indirecek, kendi ürettiği aşılarla vatandaşlarını koruyacak, yerli-milli savunma sanayisi ürünleriyle çıkarlarını sonuna kadar muhafaza edecektir. Türkiye gibi bölgesel gücün ötesinde küresel güç odağı haline gelmiş bir devlet her küresel müzakerede olmak, her gelişmeye ayak uydurmak, her platformda hakkını-hukukunu korumak mecburiyetindedir. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın büyük bir öngörüyle, önümüzdeki dönemi bir 'dijital seferberlik dönemi' ilan etmesi, vizyoner liderliğinin ve bu alandaki her gelişmeye verdiği ehemmiyetin bir göstergesidir."

Geleceğe en doğru, güvenli ve güçlü bir şekilde hazırlanmanın önemli bir kriter olduğuna vurgu yapan Altun, bu alandaki her gelişmenin içinde kendi değerleriyle var olmanın hatta öncüsü olmanın, kendi kültür iklimlerini yansıtmaları gerektiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Ayağımız dünyada, gözümüz uzayda olacak. Kökümüz dünyada, dallarımız göklerde olacak." dediğine işaret eden Altun, verilen desteklerle önleri açılan gençlerin dijital teknoloji alanında da dünya çapında projeleri ile iftihar ettiklerini söyledi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, bu başarının Web 3.0 ve metaverse gibi yeni mecralarda da süreceğinden kuşku duymadıklarını söyledi. Türk şirketlerinin metaverse alanında da hızlı adımlar atmasını ve küresel liderlikte öne çıkmasını temenni ettiklerini anlatan Altun, şöyle konuştu:

"Dijital dünyada karşı karşıya kalınan tehditler, bugün tüm dünyada dijital hukuk düzenini gerekli kılıyor. Kuruluşundan itibaren her alanda hakikat mücadelesi yürüten Başkanlığımız, tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte, 'metaverse'nin insanlığa fayda sağlayacak şekilde geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bir zamanlar insanlığa umut olacağı konuşulan sosyal medya platformlarının geldiği noktaya baktığımızda, bunların dünyaya dayattığı faşizmi, tüm insanlığa, 'demokrasi' adı altında pazarladığını gördüğümüzde elbette ciddi bir riskle karşı karşıya olduğumuzu ifade ediyoruz. Terör örgütlerinin hiçbir müdahaleye uğramadan propaganda yaptığı bu ortamlarda hoşlarına gitmeyen sesleri nasıl kıstıklarını çok iyi biliyoruz. İşte bu nedenlerle Türkiye gibi kendinden çok daha büyük bir gönül coğrafyasını temsil eden bir gücün, tüm imkanlarıyla 'metaverse'nin inşa sürecinin parçası olması gerektiğine inanıyoruz."

Stratejik iletişimin kurumsallaşması çalışmalarının çatısını Türkiye İletişim Modeli oluşturduğunu hatırlatan Altun, bu modelin iletişim konusunda iddia ve ilkleri net bir şekilde ortaya koyduğu gibi, tüm yeni dijital teknoloji trendlerini içerdiğini aktardı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak devlet-millet iletişiminin kalbinin attığı CİMER ile iletişimde söylem birliğinin merkezi araçlarından Devlet Enformasyon Sistemi'nin yanına yeni projeleri eklediklerine dikkati çeken Altun, şunları kaydetti:

"Çalışmalarını tamamladığımız Stratejik İletişim Yönetim Platformu ve dünyanın ilk kamu içerik platformu olan 'icerik.gov.tr'nin beta sürümleri hazır olduğunu buradan duyurmak istiyorum. Önümüzdeki dönemde bu iki yeni projemizi metaverse ile uyumlulaştıracağız. Tüm bunları göz önünde bulundurduğumuzda, TRT’nin ev sahipliği yaptığı 'Metaverse ve Yayıncılık Forumu'nun çok hayati bir önemi olduğunu düşünüyorum. Bu forumda, alanında lider isimlerin katkılarıyla 'yayıncılığın geleceği' ve 'metaverse'nin dizaynı' gibi konular masaya yatırılacak. Aynı zamanda 'metaverse'nin oyunlar, 'start-up'lar, medya, sanat, moda ve eğitim gibi alanlarda insanlığa ne vadettiği konuşulacak. Eminim ki burada yapılacak tartışma ve değerlendirmeler ufkumuzu genişletecek, bir bütün olarak insanlığın faydasına olacaktır. Hiç kuşkusuz TRT Metaverse ve Yayıncılık Forumu hepimiz için önemli çıktılar sunacaktır."