05 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi BİLİM-TEKNOLOJİ 'İzlediğimiz filmlerden profilimizi çıkarabiliyorlar'

'İzlediğimiz filmlerden profilimizi çıkarabiliyorlar'

KVKK Başkanı Prof. Dr. Bilir, "Klavyeyi tuşlamamızdan, izlediğimiz filmlerden, okuduğumuz gazetelerden yola çıkarak bir algoritma çerçevesinde profilimizi oluşturabiliyorlar." dedi.

Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) Başkanı Prof. Dr. Faruk Bilir, kişisel verilerin mahremiyetinin önemine dikkati çekerek, "Klavyeyi tuşlamamızdan, izlediğimiz filmlerden, okuduğumuz gazetelerden, girdiğimiz sitelerden yola çıkarak bir algoritma çerçevesinde profilimizi oluşturabiliyorlar. Ama bizim kanunumuzda kişinin, bu profillemeye itiraz hakkı var." dedi.

Bilir, Selçuk Üniversitesi Kişisel Verileri Koruma ve Bilişim Topluluğunun organizasyonunda, Hukuk Fakültesi Konferans Salonu'nda 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'na ilişkin öğrencilere bilgi verdi.

Hukuk öğrencilerinin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Bilir, verilerin korunması konusunda ülke genelinde farkındalık oluşturmak için, çeşitli üniversitelerden öğrencileri veri koruma gönüllüsü olarak belirleyeceklerini bildirdi.

Kişisel veri işleyen gerçek ve tüzel kişilerin uyacakları usul ve esasları anlatan Bilir, şöyle konuştu:

"Her ne olursa olsun, belirlenen usule uyulması gerekiyor. Hukuka ve dürüstlük kurallarına uyma, verinin doğru ve güncel olması, meşru amaçlar ve aslında amaç gerçekleştikten sonra verilerin silinmesi, yok edilmesi ya da bilimsel amaçlarla kullanılmak isteniyorsa anonimleştirilmesi gerekiyor. Yani ömür boyu veri tutulması diye bir şey söz konusu değil. Amaç hasıl olduktan sonra bunların silinmesi gerekiyor ki mevzuatta bazı süreler var. Mevzuatta konuyla ilgili bir süre ifadesi bulunmazsa burada veri sorumlusu o verinin amacı doğrultusunda bir süre belirleyip o süreyi bize bildirmesi gerekiyor."

Veri işlemelerin tamamen hukuk kuralları çerçevesinde gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Bilir, "Bize hukuk fakültesinde öğretilen dürüstlük hakkının kötüye kullanılmamasıdır. Hocalarımız bize şöyle anlatırdı, 'Olaydan bağımsız bir 3. kişi var ve bu kişi makul ve dürüst. Olay karşısında o nasıl davranıyorsa biz de öyle davranmalıyız." ifadesini kullandı.

Bir mağazadan alışveriş yaparken kişisel verilerini paylaşan vatandaşın, bu bilgilerin kimseyle paylaşılmayacağını öngördüğünü anlatan Bilir, şöyle devam etti:

"Eğer paylaşırsa, bu veri işleme, dürüstlük kuralına aykırıdır. Makul beklenti şudur, o alışveriş mağazasına verileri verdiysem, bir süre zarfında verilerimi koruyacaklar ve başkalarına, yurt içinde de yurt dışında da aktarmayacak. Dürüst veri işleme budur. O kişisel veriler, benim aleyhime sonuç doğuracak şekilde kullanılamaz."

Bilir, kişisel verilerin mahremiyetine saygı gösterilmesinin bir zorunluluk olduğunu dile getirerek şunları kaydetti:

"Klavyeyi tuşlamamızdan, izlediğimiz filmlerden, okuduğumuz gazetelerden, girdiğimiz sitelerden yola çıkarak bir algoritma çerçevesinde profilimizi oluşturabiliyorlar. Ama bizim kanunumuzda kişinin, bu profillemeye itiraz hakkı var. Bu profilleme aleyhimize olabilir ya da gerçeği yansıtmayabilir. Veri işlemede makul bir amaç çok önemli, mutlaka bir amacın olması gerekiyor. Eğer amaç yoksa zaten bu veri işleme hukuka aykırıdır. Ayrıca ölçülü ve sınırlı olması gerekiyor, gereğinden fazla veri işlenmemesi gerekiyor. Bir kuruma gittiğimizde kurumun bizden istediği her bilgiyi, istemeden de olsa veriyoruz. Diyelim otele giriş yaptık, hemen nüfus cüzdanımızı masanın üzerine koyuyoruz. Onlar da alıp fotokopisini çekiyor. Kimlik doğrulama yapabilirler ama hiçbir kanunda kimliğin fotokopisini çekebileceklerine ilişkin bir düzenleme yok. Fotokopiyi çekse bize o kimlikteki bazı yerleri karartması, okunmaz hale getirmesi gerekiyor. Kanun çok detaylı, çok nazik."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *