Yarışmaları kapsamında Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi (OKÜ) Mühendislik Fakültesi öğrencileri ile öğretim üyelerinden oluşan 11 kişilik ekip, TÜBİTAK’ın organizasyonuyla düzenlenen Uluslararası Elektrikli Araç Yarışları'na katılabilmek için yaklaşık 6 ay gibi kısa bir zaman içerisinde elektrikli araç üretti.
Genel yapısı binek araç olarak tasarlanan araçta, verimli olması ön planda tutuldu. Gövde yapısı, yerli ve milli duruşuyla da gözleri kamaştıran 'Börü' Kocaeli'nin Körfez ilçesinde düzenlenen yarışlarda da 65 takım içerisinden teknik kontrolleri başarıyla tamamlayan 24 takım içerisinde yer alarak yarışlara katılmaya hak kazandı.
“Aracımız yerli üretim anlamında önemli noktalara ayak basan bir çalışma oldu”
Ekip olarak elektrikli aracın üretimini yaklaşık 6 ayda tamamladıklarını ifade eden Enerji, EğitimEtüt Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü ve Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ertaç Hürdoğan, araçla TÜBİTAK’ın düzenlediği Uluslararası Elektrikli Araç Yarışları’na katılım sağladıklarını söyledi. Hürdoğan, “2021 Mart ayında başlayan sürecimizi yaklaşık 6 ay süren bir zamanda tamamlayarak Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi olarak TEKNOFEST kapsamında TÜBİTAK’ın düzenlediği Uluslararası Elektrikli Araç Yarışları’nda katılım sağladık. Bu kapsamda başvuru yapan ve Körfez pistinde çağrılan 65 takım içerisinde teknik kontrolleri geçerek yarışma hakkını kazanan 24 takım içerisine girmiş olmak bizler için önemli bir başarıdır. Üniversitemizi bu kapsamda iyi temsil ettik diye düşünüyorum. Ekibimizle birlikte tasarlayıp üretimini yapmış olduğumuz aracımız oldukça verimli ve yerli üretim anlamında da önemli noktalara ayak basan bir çalışma oldu diye düşünüyorum” diye konuştu.
“Ön planlarda tuttuğumuz en önemli konulardan birisi de yerlilik konusudur”
Aracın teknik yapısıyla ilgili bilgi veren Mühendislik Fakültesi Yüksek Lisans öğrencisi ve takım kaptanı İsa Şahin, “Aracımızın genel yapısı olarak biz her sezon binek bir araç yapmak için çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Baktığımızda diğer araçlara göre daha hacimli daha ağır oluyor. Fakat sürüş konforu ve yine ağırlığa rağmen verimi ön planda tutmaya çalışıyoruz. Ön planlarda tuttuğumuz en önemli konulardan birisi de yerlilik konusudur. İlk sezondan beri motorumuzu yüzde 100 yerli yapıyoruz. Üretim tasarım gibi lakin dışardan yardım aldığımız tabi ki oluyor. Araştırma ve birçok aksamları bizler gerçekleştiriyoruz. Bu yerlilik anlamındaki ürünlerin bir sonraki sezonda üzerine koyarak daha iyi araçlar çıkartmayı hedefliyoruz. Özellikle elektronik anlamda ki çalışmalarımızı arttırmaya çalışıyoruz. Mekanik anlamda çok iddialı olduğumuzu düşünüyorum. Gerek kabuk gerekse yürür aksam anlamında yıllarca çok büyük deneyimler kazandık” dedi.
