06 Aralık 2025
Facebook
Twitter
Instagram
YouTube
İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi BİLİM-TEKNOLOJİ Uzmanlardan tele pazarlamada 'oltalama' uyarısı

Uzmanlardan tele pazarlamada 'oltalama' uyarısı

TÜDER Genel Başkanı Küçük, "Gönderilen linkten veya kısa mesajdan GSM operatörleri de sorumlu tutulmalıdır. Bu tür taşımayı yapan kargo firmaları da dolandırıcılık eyleminden sorumlu olmalıdır." dedi.

Uydu televizyonu veya internet aracılığıyla yapılan uzaktan satış yöntemiyle kişilerin sağlığa kavuşma, kısa yoldan çok kazanç sağlama ve değerinin altında fiyatla ürün sahibi olma gibi isteklerini kullanan bazı firma ya da kişiler kullandıkları çeşitli yöntemlerle vatandaşları dolandırıp mağdur ediyor.

Tele pazarlamanın yanı sıra sosyal medya kanallarını da etkin kullanan bazı firma ya da şahıslar, uçuk vaatlerle yaptıkları tanıtımın ardından kişilerin elektronik posta adreslerine veya hesaplarına gönderdikleri şüpheli linklerle oltalama (phishing) yaparak, nitelikli dolandırıcılık suçunu işliyor.

Tüketiciler Derneği (TÜDER) Genel Başkanı Levent Küçük, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tüketicileri koruyacak ve dolandırıcıları cezalandıracak mevzuatın bulunduğunu, Avrupa Birliği ile uyumlu yasaların uygulanmasında ve denetimde bazı sorunlar yaşandığını anlattı.

Küçük, dolandırıcıların bu boşluğu fırsat bilerek, tüketicilerin sağlık sorunlarını, ihtiyaçlarını ve zaaflarını kullandığını kaydederek, "Bu konuda tüketici dernekleri, ilgili bakanlıklar ve kurumlar vatandaşları bilinçlendirici ve uyarıcı çalışmalar yapıyorlar. Ancak insanların sağlık, cinsellik veya çok para kazanma gibi zaaflarını kullanıp yine de onları dolandırıyorlar." diye konuştu.

Dolandırıcıların kullandığı bazı özel numaralı hatların faaliyetine ilişkin Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna (BTK) büyük görev düştüğünü, bu özel servis numaralarının hangi amaçla kullanılacağının, ücretlendirmesinin tüketiciye önceden bildirilmesi gerektiğini kaydeden Küçük, tüketicilerin bu konuda doğru bilgilendirmesinin önemine değindi.

Küçük, "Buradaki dolandırıcılar genelde vatandaşların cep telefonlarına veya elektronik postalara link gönderiyor. Bu linke tıkladığınızda ya da kısa mesaja cevap verdiğinizde yüksek faturalarla karşı karşıya kalıyorsunuz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin yaklaşık yüzde 93'ünün mobil hat aboneliğinin olduğunu bu nedenle operatörlere de sorumluluklar düştüğünü kaydeden Küçük, dolandırıcıların mesaj ya da bağlantılı link aracılığıyla faturalara büyük bedelleri yansıttığını söyledi.

"Operatörler de sorumlu olmalı"

Küçük, operatörlerin bu durumda müşterilerinin korucuyu önlem alması gerektiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Gönderilen linkten veya kısa mesajdan GSM operatörleri de sorumlu tutulmalıdır. Çünkü aracı ile satıcının yüz yüze gelmediği, uydu televizyonu ya da internet aracılığıyla yapılan her türlü satışlarda vaat edilenle adrese gönderilen ürün aynı olmayabiliyor. Hatta kadınlar mahrem olsun diye uzaktan satış yoluyla birtakım ürünler alıyorlar. Bu hassasiyetlerden yararlanan dolandırıcılar olmadık ürünler gönderebiliyor. Mağdurlar, utandıklarından dolayı hem şikayetçi olmayabiliyor hem de kimseyle paylaşamıyorlar. Bu tür taşımayı yapan kargo firmaları da dolandırıcılık eyleminden sorumlu olmalıdır. Uzaktan satış dediğimiz, internet, telefon ve uydu telefondan yapılan ticarette kontrollü teslimat diye bir yöntem var. Bunu ülkemizde bir tek PTT yapıyor. Tüketiciler ürün geldiğinde hemen kontrol etsinler. Eğer sipariş ettikleri ya da satıcının vaat ettiği doğru ürünse kargodan teslim alıp bu ödemeyi yapsınlar."

Dolandırıcıların en önemli özelliklerinden birinin satış öncesinde çok kolay ulaşılabilir olmaları ancak satış sonrası bir anda ortadan kaybolmaları olduğunu vurgulayan Küçük, işlem sonrasında mağdurların muhatap bulamadığını belirtti.

"Çiftlikbank türü nitelikli dolandırıcılık faaliyetleri"

Küçük, uzaktan satışta yapılan aldatmaların nitelikli dolandırıcılık kapsamında değerlendirildiğini, mağdurların hemen savcılığa suç duyurusunda bulunması gerektiğini ifade ederek, başvurusu sırasında savcılığa firmanın iletişim bilgilerinin verilememesi nedeniyle büyük problemler yaşandığını belirtti.

Tüketici hakem heyetlerine başvurularda da zararı tanzim edecek kişi ya da firmaya ulaşılamadığını aktaran Küçük, "Uzaktan satış yöntemiyle yapılan alışverişlerinizde kurumsal ve bilindik firmaları seçin, daha önce bir araştırma yapın ve dolandırıcıların özellikle ucuz fiyat ve uçuk vaatlerine itibar etmeyin. Bunları, farklı isimli firmalarla açılan, Çiftlikbank türü nitelikli dolandırıcılık faaliyetleri gibi görebiliriz. Önceden bir kurgu yaparak, vatandaşı da maalesef çok kazanç, sağlık ve cinsellik gibi vaatlerle kandırıyorlar. Topluma karşı kamu sorumluluğu olan radyo ve televizyonların da yanlış reklama aracılık etmemesi gerekir." diye konuştu.

Avukat Burçak Ünsal da tele pazarlama olarak tabir edilen uygulamanın vatandaşların kolaylıkla dolandırılması, piyasaya sahte ve kaçak ürün sürülebilmesi ile şantaj amaçlı kullanılabileceğini söyledi.

Piyasaya sahte ve kaçak ürün sürülmesinin kamu sağlığı, düzeni ve ticari hayata yönelik büyük bir tehdit oluşturduğuna dikkati çeken Ünsal, "Lisanslı veya korsan TV ve radyo kanalları aracılığıyla, internet reklamlarıyla, Facebook, Instagram veya farklı web sitelerindeki reklamların yönlendirdiği kanalların kullanılmasıyla veya doğrudan kişilerin e-mail adreslerine veya hesap iletişimlerine gönderilen, İngilizcesi balık avlama kelimesine yapılan atıfla phishing yöntemiyle vatandaşlar dolandırılabiliyor." değerlendirmesini yaptı.

"Özel durumlar istismar ediliyor"

Ünsal, bu tür dolandırıcıların ürünlerinin ilgili bakanlıklardan izinliymiş gibi ifade ve logolarla pazarladıklarını ancak böyle bir iznin mümkün olmadığını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Kamu kurumlarının kullanılması, dolandırılan mağdurların özel durumunun istismar edilmesi, kamu kurumlarının kullanılması veya istismarıyla tele pazarlamanın bazı şekillerinde olduğu gibi teknoloji ile iletişim araçlarının kullanılması söz konusu olduğundan dolandırıcılık suçunun nitelikli halini teşkil ediyor. Devlet ve düzenleyici kurumlar ile Facebook gibi şirketler bunlarla çok etkin bir mücadele vermeye çalışsa ve bunda bir ölçüde başarılı olsa da maalesef bunun önüne tamamen geçilemiyor. Bu sebeple vatandaşların tele pazarlama yöntemlerinden ziyade güvenilir elektronik ticaret sitelerini kullanmaları ve emin olmadıkları hiçbir elektronik postadan gelen linklere tıklamamaları, açmamaları çok önemli."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *