Ye ye bitmez.
Yok öyle savurganlık.
Yeni kıyafetler almak.
Cep telefonuna, televizyona yatırım yapmak.
Beyaz eşyaları değiştirmek.
Restorana gitmek.
Seyahate çıkmak.
Ev almak.
Sinemaya gitmek.
Kitapları yenilemek.
Devir tasarruf devri.
Her kuruşun üzerine , üç düğüm atılacak.
Ne olur, fazla harcanırsa!
Ekonomi yara alır.
Fiyatlar artar.
İhracat azalır.
İthalat katlanır.
X
Sorun; kişisel egoları üstün tutmak.
Gençlerin geleceğine yatırım yapmamak.
Komşunun tavuğunu kaz görüp,
Sorumsuz harcamak.
Oysa ne güzel demiş büyüklerimiz;

“Ayak, yorgana göre uzatılmalı.”
X
Önemli bir sorun da; mutlu olmamak.
Sürekli eleştirmek.
Verilen ile tatmin olmamak.
Fazla.
Daha da fazlasını talep etmek.
Hep ağlamak.
Hep istemek.
“Ak akçe kara gün içindir.” Diyememek.
X
Devletimiz Âli…
“Gak” diyene veriyor.
“Guk “diyene veriyor.
Verdikçe veriyor.
Kimlik veriyor.
Karne veriyor.
Kömür veriyor.
Azık veriyor.
Yetmiyor.
Maaşlara her yıl zam yapıyor.
Peki kime yaranıyor.
Kimler, takdir ediyor
İnsanoğlu nankör.
Doymuyor.

Âli Devletimiz daha yeni zam yaptı.
Milyonların cebi para gördü.
Hem de ne para.
Harca harca bitmez!
Zam gelmeden fiyatlar onu baştan yedi.
X
Zamdan haberi olmayan emekli var mı?
Sen, beli bükük banka önünde sıraya giren Veli Dayı.
Sen, bankada saatler harcayan Fatma Teyze.
Analar.
Babalar.
Amcalar.
Teyzeler.
Ağabeyler.
Komşular.
Tanışlar.
Haberiniz yok mu?
Âli Devletin tek düşüncesi;
Milyonları mutlu etmek.
Bu amaçla, büyük fedakarlıklara göğüs gerdi.
Emekli maaşlarınıza zam yaptı.
Sizi paraya boğdu(!)
x
Ne o; zammı beğenmediniz mi.
Pes yani!

Daha ne yapsın.
Milli gelirimiz artmış.
Refah seviyemiz yükselmiş.
Âli Devlet büyürken milyonları da unutmuyor.
Her yıl zam yapıyor.
Bazı yıl yüzde 7
Bazı yıl ise; yüzde 9
Bazı yıl yüzde 30.
Yani, her ay maaşınıza zam lira ekleniyor.
Ve siz bu paraya burun kıvırıyorsunuz.
Sonra da ortalığı karıştırmak için;
Pazar artıkları topluyorsunuz!
İşte buna nankörlük denir!
Pes yani, Suriyeli,
Iraklı,
Afganlı,
Afrikalı göçmenler kadar olamıyorsunuz!