Tozkoparan semt pazarının girişinde, vatan sevdalısı bir Kastamonulu pazarcı ile sohbet ediyoruz. Pazarcı Nazım Şalkan üstadımız eşi Safiye Hanım ile birlikte yıllardır bu işi yapıyor. Kastamonu’dan getirdiği organik ürünleri, sarımsağından, kestanesine, cevizinden, yumurtasına, ekşi maya ekmeğinden, mantarına kadar semt pazarında satıyor. Ne istersen var üstadımızın tezgâhında. Sohbet arasında pazarcı dostumuza soruyorum; “Nazım Usta, haberin var mı? Amerikalılar füze ile Kasım Süleymani’yi öldürmüşler. Bu konuda ne düşünüyorsun?”. Pazarcı Nazım bir yere bir bana baktı biraz düşünceli, biraz da kızgın olduğu belliydi. Söyledikleri de o yöndeydi; “Şu Amerikalıların Allah belasını versin. Yetti artık... Her türlü haltın içinden onlar çıkıyor. Döktükleri Müslüman kanında boğulurlar inşallah! Şu Kore’nin kafadan sakat bir başkanı var. İyi bir şey değil ama bazen inan içimden geçiyor, şu ABD’nin göbeğinde bir atom bombası patlatsa da, onlar da biraz ölüm ve öldürülme acısını çekseler”

ABD artık bela

Nazım ağamızın söyledikleri aslında, HDP ve PKK yandaşları hariç, sokaktaki insanları büyük çoğunluğunun fikirlerini yansıtıyordu. Şöyle sokaktan seçmece 10 kişi çevirin, ABD’yi sevip sevmediğini sorun, dokuzunun cevabı sevmediği yönünde olacaktır. Dünyada bile ABD nefreti tavanlarda. Bir zamanlar dünyanın belalısı İngilizlerdi. Her türlü entrikanın, sömürünün, katliamların, hırsızlıkların, İşgalin arkasından onlar vardı. Hindistan’dan, Yeni Zelenda’ya, Ortadoğu’ya, Afrika’ya, Amerika’ya hatta Avustralya’ya kadar sömürmedikleri, işgal etmedikleri, zenginliklerini çalmadıkları, masum kanı dökmedikleri az yer var. Ortadoğu’daki suni devletlerin sınırlarını yine İngiliz’ler çizdi. Öyle bir çizdiler ki! Petrol bölgelerinden Türkleri uzak tutacak şekilde. Aynı Akdeniz havzasında şimdi olduğu gibi. Kut’ül Amare’de Arapların kahpeliğine rağmen, Osmanlı’dan unutamayacakları bir yenilgi yaşasalar da, Ortadoğu’dan ellerini hiç çekmediler. Hala da oradalar Fransa ile birlikte ve sonra devreye onların yatıştırdığı yeni dünyanın İngiliz devşirmesi Amerikalılar çıktı. Önce kendi aralarında savaştılar, sonra Kızılderilileri yok ettiler. Zencilere inanılmaz işkenceler soykırımlar yaptılar. Güçlenince de dünyanın belalısı oldular. Şu anda sadece Amerikalıların elinde 12 milyon katledilmiş Müslüman’ın kanı var. Yani dünya savaşlarında ölenlerin dörtte biri kadar. Ve dünyanın her yerinin sömürü ve savaş gücü belalısı onlar. Yahu Ortadoğu’da ABD ile birlikte hareket eden, Arap yönetenlerden bir kaçını çevirip sormak istiyorum; Bu Amerikalılar sizi niçin bu kadar çok seviyor(!). Binlerce kilometre öteden gelip bu çöllerde ne arıyorlar? Amaçları ne? Döktükleri Müslüman kanının miktarının farkında mısınız? Niçin hala onlarla işbirliği içindesiniz? Dökülen kan Amerikalı ve İngiliz kanı değil, Arap kanı, Kürt kanı, Afgan kanı, Türk kanı, Acem kanı, Müslüman kanı. Bunu göremeyecek kadar aptal mısınız?

Evet, gönül dostları Amerikalılar yüzyıldır bölgede. Terör örgütleri kuruyorlar, devşiriyorlar, besliyorlar, silahlandırıyorlar sonra da masum insanların üstüne salıyorlar. Mezhepçilik yapıyorlar, her türlü kutsalımızla uğraşıyorlar, kaşıyorlar, insanları birbirine düşürüp olmayan meseleler yaratıyorlar, savaştırıyorlar. Devletler yıkıyorlar, devlet başkanlarını katlediyorlar, insanların hayatı ile yaşamı ile güvenliği ile adeta oynuyor alay ediyorlar. Nazım Şalkan haklı... Eminim çok kişi ABD’nin başkentinde bir atom bombasının patlamasını istiyordur...

Genelkurmay başkanını vurdular

Adamların son icraatı, İran’ın genelkurmay başkanı konumundaki Kasım Süleymani’yi katletmeleri. Burada Kasım Süleymani’nın kim olduğunu, neler yaptığını, elinin kanlı olup olmadığını tartışacak halimiz yok. Tartışmamız gereken artık yavaş yavaş haydut devlet İsrail ile birlikte haydut devlet konumuna oturmaya başlayan Amerika Birleşik Devletleri’nin icraatları. Bağımsız bir devletin, İran’ın Genelkurmay Başkanı’nı, pervasızca füzeyle vurmasıdır. Bunun sonucunda ne olur? Savaş çıkar, ateş herkesi yakar, binlerce hatta milyonlarca Müslüman ölür, insanlar vatanlarından, evlerinden, barklarında olurlar. Sakatlar, mülteciler ortalığı doldurur. Sonuç olarak dökülen kan hep Müslüman kanı olur. Fırsat bu fırsat der ABD Araplara milyarlarca dolar silahta satar. ABD bunu görmüyor mu? Görüyor tabii. Ama onlar için çok sorun yok. Onların insanları kendi ana karalarında hamburger-cola yemeye içmeye devam eder, Ölenlere gülüp geçer. Bu arada ABD’li çok asker de ölmez. Çünkü onların teknolojileri silahın tetiğe uzaktan dokunması iledir. Deli başkanları açıkladı. Savunmaya 2 trilyon dolar harcamışlar bu yıl. Hal böyle iken dökülecek kan yine Müslüman kani iken, niçin hala birileri o ABD’lileri koruyucu olarak ülkesinde barındırıyor, inanın anlamakta zorlanıyorum ve bir de işin tersini düşünün; İran, ABD Genelkurmay Başkanı’nı bu şekilde katletseydi ne olurdu! İnanın ABD Müslüman dünyasını kana ateşe ve katliama boğardı.