ABD Başkanı Joe Biden’ın göreve gelmesiyle birlikte Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönem başladı.
F-35 projesinden Türkiye’nin çıkarılması, ABD’nin Hasımlarıyla Mücadele Yasası (CAATSA) yaptırımları, S400 meselesi, ABD-Yunanistan ortak tatbikatı, Karabağ’da yaşananlar, İsrail-Yunanistan savunma antlaşması, ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne silah satışı, ABD’nin Suriye’deki PKK terör örgütlerine desteği, FETÖ konusu, Kuzey Irak ve Libya’daki gelişmeler ile Akdeniz mavi vatan gibi pek çok konuda fikir ayrılıkları ve mevcut sorunlara bir yenisini daha ekledi.
Biden 24 Nisan’da 1915 olaylarını anmak için yayımladığı mesajda “soykırım” ifadesini kullandı.
ABD Başkanı Biden 1915 olayları için 'soykırım' demesine ülke olarak çok mu şaşırdık? Elbette şaşırmadık!
Biden '1915'te ne olduğunu' bildiği, Ermenistan’ı sevdiği ve halkına destek için değil, Türkiye’yi zora sokmak amaç.
Biden’e destek veren Ermeni lobilerin öyle istediği için “soykırım” dedi.
ABD Tek derdi ne derseniz? Ben derim ki Erdoğan düşmanlığı.
Türkiye'nin 2013 sonrasında politika değişikliği, bölgesel bir güç haline gelmesi. ABD’nin sözünü dinlememesi. Ortaya koyduğu milli bağımsızlık mücadelesi.
Bunu tüm ülkenin âmâsız fakatsız görmesi gerekir artık!
Eskiden söz dinleyen, şimdi bir türlü durduramadığı Türkiye'ye karşı ABD Başkanlarının hep elinde tuttukları kendi akıllarında Türkiye’yi zora sokmayı düşündükleri son kozdan birini daha masaya sürüyor. Hukuki bir bağlayıcılığı olmayan deli saçması yalan ve iftira!
Anlaşılan o ki, Erdoğan'ı devirinceye kadar veya ülkenin tam destek olduğu Erdoğan'ı deviremeyeceğini anlayıncaya kadar hiç durmayacaklar.
Ülkemizin Ekonomisinin tavan yaptığı her şeyin güzel gittiği bir dönemde ne oldu, ülkeye ve Erdoğan’a karşı neler yapıldı.
Geçmişe gidip biraz hafızamızı zorlayalım.
Savaşları Gezi olaylarıyla başladı. Gezi olaylarında amaç Erdoğan'ı devirmek değil miydi?
Ülkede 17/25 Aralık yargı darbesiyle ne yapmaya çalıştılar peki?
15 Temmuz'da FETÖ marifetiyle, TBMM ve Polis karargâhlarını bombalayarak, Erdoğan'ı ortadan kaldırmaya çalışmadılar mı?
Ülkenin Liderine olan güveni ve desteğiyle, ülkesinin bağımsızlığına helal gelmemesi için milli mücadelede galip gelinmesi sonucu, yıllarca emek verdikleri FETÖ rezil duruma düşüp, darmadağın edilirken rezilce ülkemize karşı dışardan çemkirmediler mi?
Hala alçak FETÖ elebaşlarını kendi ülkelerinde himaye edip korumuyorlar mı?
Ellerindeki son bir koz olan terör örgütü PKK'ya umut bağlayıp üzerimize yıllardır salmadılar mı?
Binlerce TIR dolusu silahı PKK/PYD/YPG terör örgütüne, Türkiye’ye karşı kullanmak, ülkemizi bölmek için kim verdi?
Joe Biden açık açık 'Erdoğan'a bedel ödetmeliyiz, Türk muhalif liderlerle onu devirmeliyiz' demedi mi?
“Erdoğan'ı yenmek için dostumuz Türk muhalif liderlerle temasa geçip onları güçlendirmeliyiz onlarla Erdoğan’ı devireceğiz” diyen Biden değil miydi?
Bütün aşırı sol uçlarla, PKK uzantısı HDP’yi, Milliyetçileri ve tüm Erdoğan karşıtlarının bir araya getirip, Millet İttifakı'nı 'millet' mi kurdu zannediyorsunuz?
Milliyetçilik iddiasında olan İYİ Parti'yi PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile ABD ‘den başka bir güç, yan yana getirebilir mi?
Sivas olaylarında Belediye Başkanı olan Madımak' ın 'katili' ilan ettikleri, 'molla' diye aşağıladıkları, 'şeriatçı' diye suçladıkları, Rahmetli Erbakan’ 28 Şubat yaşatanlar, Hocanın kadrosunda olan Karamollaoğlu ile CHP hangi kutsal(!) milli amaçla bir araya geldi?
Ak Parti’de danışman olarak başlayıp Başbakanlık dahi yapan, siyasi ömrünün CHP ile mücadele etmekle geçtiğini söyleyen, CHP tarafından Osmanlıcılıkla suçlananmış Davutoğlu’na ne oldu da CHP'nin kuyruğuna takıldı?
Türkiye Cumhuriyetinin Başkanı Erdoğan’ın, milli duruşundan rahatsız olan Biden'ın, Erdoğan’ı devirmek için desteklenmesi gerekir dediği Türk muhalif Parti liderler bunlar değil mi?
Biden’den önce HDP soykırım dedi, akabinde Biden 'soykırım' demiş HDP destek olmuş ve/fakat ne İYİ Parti'den ne de CHP'den bir ses çıkıyor. HDP’ye karşı neden sessizliğe gömüldüler! Siyasi gelecekleri, ülke geleceğinden daha mı önemli?
Diyarbakır Barosunun “Büyük Felaket’in acısını paylaşıyoruz” açıklamasıyla, HDP ve Biden ’den bir farkı varmı?
Güçlenen ve bulunduğu coğrafyada söz sahibi olan, oyun kuran Türkiye’yi tüm dünya anladı ama bizim muhalefet anlamadı maalesef! Erdoğan karşıtlığı gözlerini kör, kulaklarını sağır etmiş.
Güçlü Türkiye Milli duruş sergileyen Erdoğan sayesinde:
Alçak FETÖ'nün tüm dalları, kolları ve bacakları kırıldı.
Ülke içinde ve dışında katil PKK darmadağın edildi, tüm inlerine girildi.
Eskiden ABD Şubesi olarak çalışan MİT, şimdilerde tüm dünya çapında milli operasyonlar yapıyor.
Milli savunma sanayimiz düşmana korku salan yerli üretimlerine her gün bir yenisini kendi imkânlarıyla ekliyor.
Güçlenen Deniz filolarımızla, Karadeniz’de ve Doğu Akdeniz'deki kararlılığımız sürüyor.
NATO hesabına çalışan FETÖ hainlerinden temizlenen milli Ordumuz yedi düvele karşı destan yazıyor.
Fatih, Kanuni, Oruç reis ve Barbaros’a askeri donanmamızın verdiği güçle denizlerimize hâkim olup, Karadeniz'de doğalgaz çıkartmaya, İstanbul’da Kanal İstanbul inşası konusunda kararlıyız.
ABD’nin verdiği binlerce tır silahları Türkiye’ye karşı maşa olarak kullandıkları PKK/YPG/PYD terör örgütleriyle, güneyimizde kurmak istedikleri bir terör devletine asla tahammülümüz yok, gereğini de yapıyor, karanlık oyunlarını bozuyoruz.
Ermenistan’ın işgal ettiği 30 yıl zulme uğrattığı kardeş Azerbaycan MİNKS üçlüsüne rağmen, Azerbaycan’a Türkiye’nin verdiği güçlü destekle yılların zulmü, kırk günlük kısa bir sürede zaferle sonuçlandı.
İşte bu yüzden dertleri Türkiye ve Erdoğan.
Asla unutmayalım ki, Milleti Erdoğan’a karşı düşman ederek devirmek istiyorlar. Bu emelleri için de emperyalistler ellerindeki tüm imkânları seferber etmiş durumdalar.
Anlayalım artık!
Yine unutmayın ki Atatürk’ün yüz yıl önce verdiği bağımsızlık mücadelesini, Türkiye’nin yüz yıl sonra emperyalistlere karşı Erdoğan’ın ortaya koyduğu ikinci bağımsızlık mücadelesiyle veriyoruz.
Vatan için, hürriyet için ecdadımıza verdiğimiz şeref sözünü tutarak, kanımızın son damlasına kadar ya mücadele edeceğiz. Ya da ülkemiz için onurumuzla, şerefimizle öleceğiz.
