Boğuluyoruz...

ATATÜRK, Osmanlı'dan hangi ekonomik zemini teslim almıştı?

Demiryolları bizim değildi...

Kömür, şehir ışıkları ve suları, rıhtımlar, limanlar bizim değildi.

"Bu memleketin size ait olduğunu söylüyorsunuz. Neniz var bu topraklarda" deseler, sadece öz canımızı gösterebilirdik...

Değil bankamız, bankalarda çalışan Türk memuru yoktu...

Ve Cumhuriyet...

Türkiye İş Bankası açılır ve böylece ulusal bankacılığın ilk adımı atılır...

Uşak'ta şeker fabrikası kurulur...

Kayseri'de uçak fabrikası açılır...

Bünyan Dokuma Fabrikası hizmete girer...

Ereğli Bez Fabrikası açılır...

Nazilli Bez Fabrikası ilk Türk bezini üretir...

Aşar Vergisi kaldırılır ve Türk köylüsü ağır bir yükten kurtarılır...

Anadolu Demiryolları satın alınarak ulusallaştırılır...

Ulusal Ekonomi ve Araştırma Kurumu, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kurulur...

Gemlik Sunği İpek Fabrikası, Bursa Merinos Fabrikası, Kayseri İplik ve Bez Fabrikası, Eskişehir Şeker Fabrikası gibi pek çok kurum ve kuruluş oluşturulur...

Bakırköy Bez fabrikası, Isparta Kükürt ve Gülyağı Fabrikası, Turhal Tütün Fabrikası açılır...

İzmit Birinci Kağıt ve Karton Fabrikası, Karabük Demir ve Çelik Fabrikası kurulur...

Ereğli Kömür Şirketi, Sirkeci - Edirne Demiryolu Şirketi devletçe satın alınır...

T.C. Ziraat Bankası yeniden kurululur...

Bunlar sadece birkaçı...

ŞİMDi diğer tabloya gelelim:

Bankaların tamamına yakını yabancıya gitti.

Yukarıda sayılanlar ve daha yüzlercesi cumhuriyeti cumhuriyet yapan kurumlar ''Özelleştirme'' adı altında, ya yabancıya ya da eşe-dosta üç otuz paraya peşkeş çekildi.

Yabancılara 1 milyon metrekarenin üzerinde satışın yapıldığı il sayısı ise 15 oldu.

Ülke borsasının yüzde 70'den fazlası yabancı sermaye elinde.

Sadece bu mu?

2001-2002 yılları arasında okullaşma oranı yüzde 99,4 iken şimdi bu oran yüzde 90'ların altına düştü.

Faili meçhuller patladı.

İnsanımızı ''dinlenme'' ve ''tutuklanma'' korkusu sardı.

57. koalisyon hükümeti döneminde teröristbaşı Öcalan'ın yakalanması ve nokta operasyonları İle durulan terör hortladı..

Alt kimlik-üst kimlik , ''Türkiyelilik'', ''Kürt açılımı'', ''Ermeni açılımı'', ''Teröristle pazarlık'' gibi saçmalıkların ortaya çıkışı ve değer kazanması bu hükümet dönemine rastlar ...

TEĞETLER KAZIK OLDU...

ERDOĞAN, önce geometriden başlayıp '' Kriz bizi teğet geçecek'' dedi, şimdi fizik kurallarını yeğleyip ''Sürtünerek geçecek'' demeye başladı... Hakikaten çoğu kişi ''teğet''i bekledi. Geçti, geçecek diye.. Baktılar teğet meğet değil.. Başbakan'ın ''Teğet'' dediği ''kazık'' olmuş.

Şunu da söyleyeyim.. Başbakan'ın enflasyon rakamlarına inanmayın.

Emekliye kaç?

Yüzde 1.83. Yazı ile bir nokta seksenüç..

'Emekliyi enflasyona ezdirmeyiz' dedi, Bağ-Kur ve SSK'lıya yüzde 1.83 zammı reva gördü.

Peki enflasyon kaçmış?

TÜFE'de yüzde 0.11, ÜFE'de yüzde 0.94 .Yıllık enflasyon TÜFE'de yüzde 5.73.

Gülerler adama!

Gülüyorlar da...

Enflasyon hakikaten sıfırlarda mı?

Tabii halkın alım gücü sıfırlanınca enflasyon da sıfır çıkar.

Her gün 2 bin 602 ev ve iş yerine haciz geliyor.

Her gün krediyle alınan 125 araç haczediliyor.

Her gün 273 fabrika ve işyeri kapatılıyor.

Her gün 26 bin 230 çek karşılıksız çıkıyor.

Her gün 4 bin 312 senet protesto ediliyor.

Memleketin ''cep'' hali özetle bu.

Ya ''ruh'' hali?

Bir soru önergesine Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun verdiği cevap ise korkunç tabloyu gözler önüne serdi.

Son 5 yılda 16 bin 38 kişi canına kıydı.

Niye acaba?

Yani millet can çekişiyor Başbakan hâlâ ''Bize bir şey olmaz'' havasında...

''Bize bir şey olmaz'' derken milleti değil, yakın çevresini kastediyor.

Ne ''gemicikler''e bir şey oluyor, ne de düğünlerde gelen altınlar, dolarlar eksiliyor...

HER ŞEYİ ANLATAN FIKRA...

BİR orman korucusu; ormanların içinden geçen derede yüzmeye kalkmış birini görünce, kendisine bağırmaya başlamış:

Deredeki adam da, boğuk bir sesle yanıt vermeye çalışmış:

Orman korucusu cevap verir:

AKP de aynı kafada...