Şimdi moda koronavirüs oldu.

- Efendim, salgın yüzünden mahvolduk!

Batakta olan kulüpler bahaneyi hemen buldu:

- Koronavirüs yüzünden maçlar oynanmıyor, o yüzden ödemelerimizi gerçekleştiremiyoruz!

Eee; ne yapalım? Çaresi de bulundu:

- Devlet bize yardım etsin!

Yok ya! Başka ne istersin?

Türk basınının büyük ustası Şansal Büyüka'nın yazısında okudum. Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Nihat Özdemir demiş ki;

"Kulüplerin elektrik, su, stat kirası, uçan kuşa borcu var. Spor Bakanlığı ile konuşuyoruz. Top Maliye Bakanlığı’nda...”

Bir de üstüne futbolcuların ödenemeyen paralarını ekleyin...

Maliye bakanlığı o topu ne yapacak, siz tahmin edin!

Vatandaşlardan alınan vergilerin yine kulüplere, daha doğrusu o kulüpleri yönetenlerin eline gidecek demek bu; gelin de sinirlenmeyin!

Peki Türk futbolu ve kulüpler koronavirüs yüzünden mi bu hale geldi?

Beşiktaş, Loris Karius'un parasını bir yıldır yatırmıyormuş. Alacakları birikmiş de birikmiş. Bir yıl önce koronavirüs mü vardı?

Galatasaray, Falcao'ya yılda 5 milyon euroya imza attırıp da ödemeleri geciktirirken koronavirüs salgını mı başlamıştı?

Fenerbahçe, paraları doğru dürüst oynatmadığı yeteneksiz futbolculara saçıp da ödeme güçlüğüne düşerken koronavirüs başlamış mıydı?

Üç büyük kulüpde değil, hepsinde durum böyle...

Yeteneksiz yöneticiler işbaşında olunca nasıl çıkacaksın düzlüğe?

Zaten çıkamıyorlardı bir türlü işin içinden...

Yoksa koronavirüs bir bahane!

Kulüp yönetimlerini şöyle bir gözden geçirelim. Hatta Futbol Federasyonu'nu da işin içine katalım.

Adam müteahhit... Çok da başarılı işinde. Peki kulüp yönetiminde işi ne?

Bir başkası demirci... Tüccar... Kendi şirketinde para basıyor! Ama kulübü batırıyor! Neden yönetimde o halde?

Örnekleri çoğaltabiliriz. Turizmciyi, fabrikatörü, bürokratı da var bu yönetimlerin içinde.

Daha önce topu görmemiş, bu işin eğitimini almamış kişiler kulüp yönetiminde en önde...

Ondan sonra... Futboldan ve futbolcudan anlamayan adamlar transfer yapar, kulüp yönetmeye kalkarsa iş içinden çıkılmaz hale geliyor işte böyle...

Yıllık geliri milyon euro olmayan kulüpler gidip bir kaç milyon eurolara bir futbolcu alıyor. Ne güzel; gazetelerde reklamları da oluyor. Sonra kulübü batırıp "İmdat" diyor. Niye bunlara devlet vatandaşının vergisini veriyor?

Bizde futboldan anlayan yok mu?

Olmaz mı; var elbette hem de çok.

Fenerbahçe'nin efsanesi olarak kabul edilen Rıdvan Dilmen mesela... Televizyonda yorumculuk yapıyor, doğruyu göstereceğim diye göbeği çatlıyor! Neden TFF'de veya kulüpte görev alamıyor?

Galatasaray'ın unutulmazları var... Cüneyt Tanman'ı örneğin... Yöneticilikten Abdürrahim Albayrak kadar anlamıyor mu?

Beşiktaş'ın eskimeyen yıldızları... Feyyaz Uçar'ı, Metin Tekin'i, Ali Gültiken'i... Say say bitmez... Biri spor akademisi mezunu, biri iktisat mezunu, biri işletme okumuş... Şimdiki yöneticilerden kötü mü idare ederler kulübü...

Ünal Karaman, Hami Mandıralı, Lemi Çelik; Ahmet Aağaoğlu kadar anlamazlar mı futboldan!

Ama olmaz! Onlara kapı açılmaz! İlle de reklam peşinde koşan anlı şanlı işadamları olacak kulüplerin yönetiminde...

Ondan sonra reklam uğruna yapılan transferler... Borca sokulan kulüpler... Sonra da "Kurtar bizi baba" diye devletten yardım istiyorlar...

Ver ver ver... Nereye kadar...

Bunların emrine darphaneyi verip para bastırsan yetmez...

Bu iş de böyle gitmez!

Kulüp yönetirken gelirin neyse giderin de o olmalı.

Barcelona Kulübü bir futbolcuya 100 milyon euro da verebilir; çünkü geliri var, her yıl kar açıklıyor.

Real Madrid, Manchester United, Bayern Münih, Juventus da öyle...

Senin neyin var?

Başarılı olmak için ille de 35 yaşına gelmiş adamlara milyon eurolar mı saymak zorundasın.

Örneğin Hollanda'nın Ajax'ı gelirine göre yapıyor bu işi; ne oluyor peki? Başarılı olamıyor mu? Seni gelip de yenip gitmiyor mu?

Dün ekonomi zordaydı; yap yardımı...

Bugün koronavirüs vurdu; ver paraları...

Yarın bir başka neden; say milyonları...

Sonuçta kulüpler hep borçta, hep batakta, hep perişanları oynamakta...

Bitecek gibi değil bu döngü!

Yapılacak belli; kulüplerimizin kurtulup düzlüğe çıkması için önce zihniyet ve yöneticiler değişmeli.... Reklam peşinde koşan işadamları kulübün önünden bile geçirilmemeli... O kadar seviyorlarsa kulüplerini gitsinler loca alsınlar, destek verip, takımlarını desteklesinler...

Bu işi de işi bilene bıraksınlar...