Dedesi ve babası da birer fıkıh alimi olan İbn. Rüşd, günümüz  İspanya topraklarında  o zamanki  ismiyle Kurtuba'da 1126 yılında dünyaya gelmştir.

İbn. Rüşd İslam ilim geleneğinin Avrupa'ya aktarılmasında önemli rol oynamış bir alimdir.

Küçük yaşından  itibaren içine doğduğu ilmi  istifade etmeyi başarmış,  dedesi ve babasının etkisiyle hem dini  hem de felsefi ilimleri tahsil etmiştir.

O, evlendiği ve 

babasının  vefat ettiği iki gece dışında  okumayı bırakmamıştır.

İbn. Rüşd on yıl aşkın kadılık yaptıktan sonra saray tabipliği  görevine  yükselmiştir.

Vefat ettiğinde arkasında pek çok öğrenci  ve  kıymetli eserler bırakmıştır.Akıl ile vahyin bir,

biriyle şekilde çatışmayacağına dair  yazdığı eseri '' Faslu'l Makalde '' felsefenin dinin arkadaşı ve sütkardeşi olduğunu söylemiş,

'' hakıkate  ters düşmez bilakis onu destekler'' demiştir.

İbn. Rüşdün  cenaze merasiminde bulunan İbn. Arabi  gördüğü manzarayı anlatırken, İbn. Rüşdün naaşının  bir bineğin üzerinde bir tarafta, rserlerinin

ise, diğer tarafta yüklü olduğunu  söyler.

İbn. Arabi, beraberindekilerin '' işte imam işte amelleri (eserleri)  diye seslendiklerini aktarır.

Allah rahmet eylesin.

BİR HADİS:

Dört şey peygamberlerin sünnetlerindendir; Utanma duygusu, güzel koku sürünmek, misvak kullanmak ve evlenmek'' (Tirmizi.

BİR AYET:

Mü'min olarak erkek veya kadın, herkim salih ameller işlerse, işte onlar cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar.(Nisa; 4/ 124)