Tahminen 1769 yılında Karabağ Şuşa kentinde dünyaya gelmiş 1844 yılında Karabağ’da vefat etmiştir. Şiirlerinden birinde söylediği; “Men özüm, övlad-i Penah aliyem” mısraından da anlaşılacağı üzere, Karabağ hanlarından Penah Han Cevanşir’in soyundandır.

Bababey Penaheli Han’ın ağabeyi Fazlıli beyin torunudur. Mehribanlı Baba Bey olarak da bilinen Bababey Şakir, şiirlerinden de anlaşıldığı kadarı ile mükemmel bir medrese eğitimi almış, Arapça ve Farsçayı da öğrenmiştir.

Şiirlerinin bir kısmı aruz, diğer kısmı da hece vezninde yazmıştır. Azerbaycan âşıklarından Zakir, Bababey Şakir’i üstadı ve yakın dostu olarak kabul eder. Onun vefatı için şiirler söyleyen Zakir, bir şiirinde onun hakkında şunları söylemiştir.

‘’Driga gitdi bir bir derd bilenler, ferd men qaldım, Cahanda xetiri qemgin, dili pürderd men qaldım.’’ Bababey Şakir Türk olmakla gurur duyan bir şairdir. Bir şiirinde bunu şu şekilde ifade eder.

‘’Ben kendim övladi Penah Aliyim, Geçen qeziyyeden yekser haliyim. Tamam alem bilir Sarıcalı, Ben Türküm, ne Kürdüm ne lezgi, ne tat.’’ Şakir, taşlamalar yazan mizahî şiirler söyleyen, sosyal ve içtimai konulardan bahsede bir halk ozanıdır.

Genellikle sosyal konuları ele almıştır. ‘’O, Rus yöneticilerine yaltaklananları, cahil mollaların peşinden gidenleri, rüşvet yiyen yöneticileri, Rus memurlarını ve onları destekleyen yandaşlarını tenkit etmiş, Çarlık dö- nemindeki Karabağ vilayetinde kanunsuzluğun, ahlâksızlığın, kötülüğün günden güne artması; halka yapılan zulümler ve adalet arayışlarından söz etmiştir.

Tüm bu düşünceleri azadlık peşinde koşturan bir şair olduğunu açıkça ortaya koyan delillerdir. Bababey Şakir, 1844 yılında Karabağ’da vefat etmiştir.

Mürği-ruhum tende durmaz, tur
yapar,
Yine canan duşdu yada, ay meded!
Garip olke, baş yastıkta, göz yolda,
Kimim var ki, yete dada, ay meded!
Diyari-qurbetdi ben bixtiqar,
Bir derde düşmüşem, bulunmaz care;
Bilsem, badi-seba getirir yare,
Atarım bir kalbi seda, ay meded!
Subhu mum gözümden dökerim
kanlar,
Görüp yar, musahip uzumti azarlar ...
Her beldeye qefle çalışmalar, yaranlar,
Gelen yok bu berbada, ay meded!
Gözden saldım güzellerin toplamını,
Yakub’un bağladım derdü gamını,
Seyu-eşkim tuttu ruyi-zemini,
Tapmadım, eylesem, ada, ay meded!
İzn olmadı, qucam ince belinden,
Öpem dudağından, emem dilinden.
Ben Şakirim, bir zalimin elinden,
Genç ömrü verdim bada, ay meded!