Avukat M.Kemal Çiçek CHP’den istifa ederken bazı sorular sordu. Muharrem İnce ile hareket edecek olmasının önemi yok. İçlerinde cevap bulamadıkları soruları seslendirmiş sadece. Son üç yılda 650 milyon TL nereye harcandı? Hangi yayın organı ve anket şirketlerine verildi?” diyor.

Çok önemli. Anket diye ortaya konulan verilerin algıya hizmet ettiğinin ilk ağızdan açıklanması, devletin bu konuda hala etkin olamayışı ile toplumun fikri katliamına devam edilmesinin doğuracağı sonuç.

Diğeri “basın organlarına” verilen para. Yani rüşvet. Hem Kılıçdaroğlu’nun ekibinin parlatılması, hem de muhtemel algı haberlerin kullanılması dahil mercek altına alınmalı. Basın, halkın aydınlatılması içindir. Doğru haberdir. Anket ve basın algı için olursa o zaman sonuçtan millete hayır gelmez. 

Hangi basın kuruluşuna, köşe yazarlarına ısmarlama yazı için para döşendi. Sahte saadet zincirinde kimler var?

CHP kendini aklamak için eski avukatına dava açmış ama devletin savcısı da topluma yapıldığı iddia olan manipülasyonun doğru olup olmadığının peşine düşmelidir. 

İddia olunan doğruysa suç işlenmiştir.

Not: Muharrem İnce’yi hafife mi aldık acaba?

SİYASET ADI ALTINDA İNFAZ

Yüzyılın belası olmaya aday Kovid19’a ait teoriler nispeten hafifledi. Yeni Dünya düzeni için Çin tarafından üretildiği..gibi ki Olabilir. Çünkü, Çin’de ortaya çıktı, “Çin kankam hesabı, Çin’i bırakıp Dünya’yı ezdi geçti.” Bu nasıl mümkün olabilir? Virüs ve aşısı üretildi. Denemeleri yapıldı, ticari ve hakimiyet için salındı, olabilir mi? Neden olmasın?

Türkiye bu dönemi en az hasarla atlatmaya çalışırken, OTOMAT tipler durumu ağırlaştırıyor. Yedi düvel PKK aparatı ile aziz vatanı Sevr şartlarına sürüklerken, bazı siyasetçiler içinde bulunduğu halden habersiz gibi son bir yıldır giderek artan dozda “Uygurlar” diyor. İç siyaset malzemesi oldu Uygur Türkü. PKK hamisi devletin elçileri karşısında mahcup öğrenci gibi oturup, üfürükten “Uygurlar” demeleri üzücü.

En son Sağlık Bakanı Fahrettin Koca İyi Parti genel başkanı için “hassas konuları kaşıyarak aşı tedarikini sekteye uğrattı” dedi. Bende öyle düşünüyorum. Çin aşısı diye küçümsenerek başlanan aşılama, Uygur provokasyonu ile durdu. Allahtan korkmayan, kuldan utanmayan siyaset anlayışı. 

“Uygur kanı mı, aşı mı” gibi millet hayatını hiçe sayan sözler ile Alparslan Kuytul gibi tiplerin sözde itikafa giriyoruz gibi provokasyonlarının hedefi iktidar değişikliği. Allah kaşınacak tırnak vermesin böylelerine.