CHP'de başdöndürücü gelişmeler yaşanıyor. Hürriyet gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi, bugünkü köşesinde yaşananları aktarırkan, çarpıcı bilgiler aktardı. Selvi'nin "CHP’de FETÖ yöntemleri devrede" başlıklı yazısı şöyle:

Ekrem İmamoğlu’nun CHP’nin ağır toplarıyla Zoom üzerinden yaptığı toplantı bir gece yarısı internete sızdırıldı.

İmamoğlu, seçimlerden önce Kılıçdaroğlu’nun ‘A takımı’nda yer alan ancak seçimden sonra birlikte hareket ettiği isimlerle Parti Meclisi’nin toplantıya çağrılması için toplanan imzalarla, kurultay sürecini görüşüyor.

Toplantıya katılan isimlerden Bülent Tezcan, Engin Altay, Onursal Adıgüzel, Tekin Bingöl daha önce Kılıçdaroğlu’nun ‘A takımı’nda yer alıyordu. Özgür Özel ise CHP Grup Başkanı, Gökhan Günaydın Grup Başkanvekili olduğu için aynı zamanda Kılıçdaroğlu’nu temsil ediyorlar. O nedenle dünkü MYK toplantısında Özgür Özel ve Gökhan Günaydın’ın istifaları istenmiş. Hem Kılıçdaroğlu’nu temsil edeceksiniz hem Kılıçdaroğlu’nu devirmek için çalışacaksınız. Bu ilkesizlik demektir. Derhal istifa etmeliler.

Basına sızdırılan bölümünde diyeceğim çünkü toplantının tamamı bu değil. Sadece PM’nin toplanması için alınan imzalar ve sunulacak mektup ile kurultay hazırlıklarının ele alındığı 14 dakikalık bir bölüm servis edilmiş. “Yüzyılın ihaneti” adı verilmiş.

Toplantının sızdırılan bölümündeki konuşmalara bakıldığında, Kılıçdaroğlu’nu devirmek ve kurultayı kazanmak için bir hazırlık yapıldığı görülüyor.

CHP Sözcüsü Faik Öztrak toplantıyı doğru bulmadıklarını ve haberlerinin olmadığını söyledi. Bu ilk değil, aldığım bilgiye göre ikinci toplantıymış. Ama ilk toplantıdan da Kılıçdaroğlu’nun haberi olmuş. Belli ki içlerinde köstebeği var. CHP’nin bu toplantıyı doğru bulmaması doğru ama doğru olmayan bir şey daha var. Faik Öztrak’ın gizli toplantının kaydedilip servis edilmesini de doğru bulmadıklarını söylemeleri gerekiyordu. Usule itiraz etmeleri beklenirdi.

Ben toplantının içeriğine girmeyeceğim.

Ne İmamoğlu’ndan çok ‘İmamoğlu’cu olan bazı gazeteciler gibi bunun normal bir toplantı olduğunu söyleyeceğim. Ne de Kılıçdaroğlu’nu savunanlar gibi bu toplantının kaydedilip sosyal medyadan servis edilmesini onaylayacağım.

Kitabın tam ortasından konuşacağım. Bu bir FETÖ yöntemi. Kirli bir yöntem. Tehlikeli bir yöntem.

Dikkatinizi çekiyor mu, Kılıçdaroğlu’nun karşısına kim çıkıyorsa bir kasetle devre dışı bırakılıyor. Kılıçdaroğlu’nun önünde engel olarak kim gözüküyorsa medyaya sızdırılan bir kayıtla canına okunuyor.

Deniz Baykal, bir kasetle darbesiyle tasfiye edilip yerine Kılıçdaroğlu getirildi.

Cumhurbaşkanlığı yarışında Kılıçdaroğlu’nun kazanmasına engel olarak görülen Muharrem İnce üretilmiş bir kasetle, sahte dekontlarla adaylıktan çekilmek zorunda bırakıldı.

Şimdi de Kılıçdaroğlu’na rakip olarak çıkan Ekrem İmamoğlu’nun Zoom üzerinden yaptığı toplantı sosyal medyaya servis edildi.

Kim ki Kılıçdaroğlu’na dokunuyor, bir el devreye girip FETÖ’nün kullandığı şantaj-montaj kasetleri yöntemiyle onu devre dışı bırakıyor.

Kılıçdaroğlu onlar açısından ne kadar vazgeçilmez bir isimmiş, ona dokunanı yakıyorlar.

Şurası unutulmasın, kılıçla gelen kılıçla gider. Şimdi bu tür kumpaslar Kılıçdaroğlu’nun lehine gözükebilir. Kılıçdaroğlu rakiplerini tasfiye etsin diye kullanılabilir. Ama gün gelir aynı silah döner Kılıçdaroğlu’nu vurur. Kılıçdaroğlu’nu tasfiye etmek isterlerse ona karşı da aynı kirli tuzakları kurabilirler.

O nedenle öncelikle Kılıçdaroğlu’nun bu yöntemlere karşı tepki göstermesi lazım. Hadi Muharrem İnce olayında suskun kaldı, Ekrem İmamoğlu işine bir tavır koymalı. Çünkü yarın aynı şey kendi başına gelebilir.

Siyaset bu olmamalı. Hesaplaşmalar kasetlerle, kumpaslarla, şantajlarla, gizli kayıtlarla değil, kurultay zeminlerinde yapılmalı.

CHP, kurultaylar partisi olarak bilinir. O nedenle CHP ilk kez bir kurultaya gitmiyor. CHP’de ilk kez bir genel başkanlık mücadelesi yaşanmıyor. Ama giderek bu mücadele kirli bir hal alıyor. CHP’de mücadele delege üzerinden verilirdi. Parti içi mücadele yaşanırdı. Kurultay hesaplaşması olurdu. Ama bir süredir mücalede kumpas kasetlerle, gizli kayıtlarla sosyal medya üzerinden yürütülüyor. Bu gidişle yakında başka kasetler de servis edilirse şaşırmam.

Sıcak gündem konuları olduğu için zamanında yazamadım. Tanju Özcan’ın da CHP’deki kapalı bir toplantıdan elde edilen ses kaydını yayınlaması aynı yöntemin bir ürünüydü. Bu yöntemi ister Kılıçdaroğlu kullansın ister Tanju Özcan kullansın, hiç fark etmez.

Gizli ses kaydı, gizli toplantı kaydı gibi FETÖ taktikleriyle kim rakiplerini devre dışı bırakmak isterse kirli bir oyunun içindedir derim başka bir şey demem.

Editör: Grlyrtts