Türk Milliyetçiliği ideolojisinin tekâmül sürecini inşa eden münevver merhum Zeki Saraçoğlu’ nun Ortadoğu Gazetesi yayın hayatına 3 Mayıs 1972 yılında başlayıp, Milliyetçi Hareketin sözcüsü olarak devam eden Ortadoğu,  Ülkücü ve Milliyetçi çizgisinden sapmadan yayın hayatına Aralıksız 49 yıldır devam ediyor.
Ülkücü ve Milliyetçilerin kökünden güç aldığı, gölgesinin tüm turan yolu ile Kızılelma’ya ulaşacak basın ağacı, vatansever ülkücü camianın yanında hissettiği güçle, yoluna ilk günkü heyecanıyla devam ederken, Türk Milliyetçilerinin sesi  ve soluğu olmuştur.

Ülkücü dava uğrunda yarım asır kurucusu rahmetli Zeki Saraçoğlu’nun acı kaybı ile 2006 yılından sonra bayrağı devralan eşi Hanımefendi Belkıs Saraçoğlu, tüm maddi ve manevi sıkıntıları sırtlayarak, devraldığı bayrağı hep yükseklerde tutarak, tüm imkânlarını seferber etmiş, dava yolunda Ortadoğu’nun yayın hayatını sürdürmeyi ülkü edinmiştir.

Kendini ülkücü tarifinde yerini bulan, ilim, irfan, adap, edep, iman, millî gurur, millî şuur, millî haysiyet sahibi, ahlâklı, vatan ve millet sevgisi, istiklâl ve hürriyet aşkıyla, Belkıs Hanım idaresindeki Ortadoğu yoluna yılmadan devam ediyor.

Milletinin parlak geleceği için hayaller kurup, davasına hizmet etmeye ömrü oldukça devam edeceğinden hiç şüphe yoktur.

Gazete’ de eşi merhum Zeki Saraçoğlu ile yıllarca birlikte, daha sonra Hanımefendi Belkıs Saraçoğlu ile çalışan gazete emekçilerine tüm imkânlar seferber edilmiş, bir okul gibi sayıları tahmin edilemeyen basın camiasına meslek erbabı yetiştirilmiş, ülkenin değişik makam ve mevki sahibi olmalarına, Ortadoğu Gazetesi imkân sağlamıştır.

Ortadoğu dillere desten milli dava rotasının dışına çıkmadan, asla taviz vermeden, davasına sahip çıkarak, ülkücüler üzerindeki oyunlarını mutlaka bozmak, davasını canlı tutmak temel hedefi olmuştur.

Türk milliyetçiliği, Türk milletinin varlığında yok olabilmenin adıdır diyerek; Tüm maddi imkânlarını hasbi olarak davasına adamıştır. Milletine lâyıkıyla bağlanıp, ibadet şuuruyla kendisini milletine adayabilmesiyle, yarım asırlık yayın hayatı mümkün olmuştur.

Milletinin varlığında yok olup kendisini milletine adayamayanların, milliyetçilikleri yüzeyseldir. Hasbi değil; hesabidir! Ortadoğu hasbi anlayışıyla bugünlere gelmiştir.

Milliyetçi anlayışa sahip gazetecilik ise, Türk Milliyetçiliğinin sesi olmak kadar, Türk toplumunun da beklentilere cevap verecek nitelikte görsel kalitesi, yazıları ve haber ağına kadar etkin bir hüviyete ihtiyacı olduğu bir gerçektir.
 
Türk Milliyetçilerinin yazılı medya noktasında kaliteli, faydalı ve etkin bir milli atılım gerçekleştirmesi gerekmektedir.
Türk dünyasına ulaşacak geniş bir yelpazeye sahip olması, Turan coğrafyasında ortak bir bakışın oluşmasına katkı sağlayacaktır.
Üzülerek ifade etmek gerekirse, siyasal olarak, medyanın belli güçlerin elinde toplanıyor olması da milliyetçi basının gereken etkiyi göstermesini de engellemektedir.
 
Ortadoğu milli çizgisinde yayın hayatını tüm engelleme ve maddi imkânsızlıklara rağmen devam ederek, derinlere kök salmış, kökü mazide olan büyük çınar, dünyaya yayılan ülkücü dallarıyla cihanı kucaklama yolunda, kaybettiğimiz değerleri yeniden kazanabilmek, tüm farklılıklarımıza geçmişimize ve kültürümüze sahip çıkarak, kendi yürek ritmini okurlarıyla yakalayarak, o ritimde birbirleriyle bütünleşerek güçlenip, iç huzuru içinde “Hoş geldin şanlı dirilişimiz” diyerek, ülkemizin ve neslimizin yolunu aydınlatmaya aralıksız devam edeceğine, okurlarının ve milletinin inancı tamdır.
Büyük bir gururla 49. senemizi kutluyoruz. Nice yıllara Ortadoğu.