Ayeti kerimede;

''Yavrucuğum, namazı dosdoğru kıl, iyiliği emret, kötülüğe karşı koy, başına gelen musibete sabret, işte bunlar, kararlılık gerektiren işlerdendir.'' (Lokman; 31/ 17)

Ebu Hureyre ra  Peygamberimiz sav şöyle buyurmuştur: '' Yedi sınıf insan vardır ki, Allah Teala onları hiçbir gölgenin himayenin bulunmadığı bir günde, arşın gölgesinde gölgelendirir; 

Adaletli devlet reisi,

Allaha ibadet ederek yetişen genç,

Gönlü mescitlere bağlı olan kimse,

Allah için birbirini seven ve bu şekilde bir araya gelip, bu sevgi ile ayrılan iki dost,

Mevki sahibi güzel bir kadının birlikte olma isteğine ''Ben Allah'tan korkarım'' diye cevap veren kimse,

Sağ elinin verdiği sadakayı, sol eli duymayacak kadar gizli veren kimse,

Tenha yerlerde Allah'ı zikrederek gözleri yaşla dolup taşan kimse'' (Bhari).

***

FETVA:

Namaz kılmamanın mazereti olabilir mi?:

Bilindiği gibi namaz,  dinimizin ifasını emrettiği ibadetlerin en önemlisidir. Kelime İ şehadetten sonra İslam binasının üzerine kurulduğu beş esastan birincisidir. Akıllı ve ergenlik çağına ulaşan her müslümanın namaz kılması farzdır.

Terk edilmesi ve geciktirmeyi caiz kılan meşru bir mazeret bulunmaksızın vaktinde eda edilmeyen kazaya bırakılması günahtır. Namaz uyuyakalmak, unutmak ve baş ilede olsa ima ile kılamayacak kadar hasta olmak gibi meşru bir mazeret bulunmadıkça kazaya bırakılmaz.  

Hz. Peygamber sav '' Biriniz uyuyakalır veya unutur da bir namazı vaktinde kılınmaz ise, uyandığı veya hatırladığı vakit kılsın''.buyurmuştur. (Buhari)

Meşguliyeti çok olmak, aile fertlerinin geçimini sağlamak için özür sayılmaz. Kur'anı Kerim de şöyle buyurulur: '' Öyle adamlar vardır ki, onları ne bir ticaret  nede bir alışveriş, Allah'ı anmaktan namazı dosdoğru kılmaktan ve zekat vermekten alıkoyabilir. Onlar, dehşetinden kalplerin ve gözlerin ters döneceği günden korkarlar.'' (Nur Suresi; 24/ 37)