Güneş’i tam tepemize alarak çıktığımız yolda, Arnavutluk’u kendi evinde karanlığa gömen Millilerimiz, 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası Elemeleri’nde bu kez Moldova’yı Eskişehir’de anasından doğduğuna pişman etti...

Grubun ilk maçında Fransızlar’a Fransız kalan ve dörtlük posta olan Moldova, tam bir acz içinde çıktı sahaya... Top bizdeyken sahasından dışarı adım atmayan, futbolun hiçbir gereğini beceremeyen Moldova, ilk 20 dakikada Milli Takımımız’ı da geri çekti... Biz de normal tempomuzu yitirdik... Ama herşey kilidi açan ilk golle değişti... Hasan Ali’nin milli forma aldındaki ilk golüne iki dakika sonra Cenk’in yaptığı ekleme ile daha yarım saat dolmadan maçı kazanmıştık bile...

Sonrasında rahatladık... Ama bu rahatlık asla bir rehavet değildi... Burak’ı, Burak olalı hiç bu kadar iştahlı görmemiştik... Cenk’i bildik bileli hiç bu kadar istekli izlememiştik... Hakan’ı hiç bu kadar “tam yerinde” oynarken görmemiştik... Savunmamızda ha henüz iki maçta kemikleşen Kaan-Merih ikilisi ile uzun zamandır bu kadar güven duymamıştık... İlk yarıyı 2-0’la geçerken, Şenol Güneş’in devre arasında futbolularına adece çay ısmarladığından adım gibi eminim... Çünkü onlarla konuşacağı hiçbir şeyi yoktu..

İlk yarıda Burak’a yapılan penaltıyı es geçen hakem Boiko, bu kez es geçmedi. 56’da Burak’ın penaltısı kaçıp kornere dönüştü, Deniz’in korner topunu Cenk skora işledi ve tabela 3’e değişti..

Yetmedi... Milliler öyle acıkmış, tribünler öyle susamıştı ki gole... Dektek güce ancak böyle dönüşürdü... 70’de yine Deniz ortaladı, bu kez bir sürpriz oldu ve 4-0’ın imzası, Kaan’ın kafasından geldi.

Sonrası mı?.. Sonrasında ne olsun işte... Tribünlerin marşlarıyla çoştuk, Çanakkale türküleriyle gururlandık, Es-Es orkastrasıyla keyif çattık... Haa.. Attığımızdan çok da gol kaçırdık o ayrı...

Artık gözlerimiz 8 Haziran’da Konya’da olacak...

Güneş ve özlediğimiz milliler, Fransa’yı da Mevlana gibi döndürürse, hiç şaşırmayın...