Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Kurulu'nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Ankara'da yapılan kurulda şu ifadeleri kullandı:

TİSK'in 28'inci genel kurulunun ülkemiz, çalışma hayatımız için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Hepimizin malumu olduğu üzerine işçi işveren kesimi arasında diyalog güçlü olmadığı zaman sosyal huzursuzluk yaşanması kaçınılmazdır. 

Çalışma hayatının bir tarafında işçiler diğer tarafında işverenler bulunmakta devlet de her iki tarafın beklenti ve çıkarlarını gözeten konumda bu denklemde yerini almaktadır. 

Çalışma hayatını tüm taraflarıyla dinleyip adaleti elden bırakmadan orta yolu bulmaya, çözüm üretmeye gayret gösterdik. Çalışanlar gibi işverenler de bunun en yakın şahididir. 

TİSK temsil ettiği işverenlerin katkılarıyla bu tabloda kritik bir konuma sahiptir. Son dönemde asgari ücret tespitinden vergi dilimlerine kadar işverenlerimizle yakın mesai yaptık, anlayış birliği içinde hareket ettik. Sadece rapor yayımlayan birileri gibi, demeç veren kuruluş olmanın ötesine geçerek ülkenin ve milletin sıkıntılarının çözümünde fiilen görev alması bunun sebebidir.

Niyet halis olduğunda yapıcı bir yaklaşım benimsendiğinde çalışma hayatında çözülemeyecek hiçbir sorun olmadığını gördük, yaşadık. Önümüzdeki dönemde de aynı anlayışla beraberce ülkemize daha büyük hizmetler kazandırmayı sürdüreceğiz. 

Türkiye'nin ekonominin tüm alanlarında ölçeği küresel rekabet gücünün bir ifadesi olarak fevkalade büyümüştür. Makroekonomik göstergeleri ülkemizin hangi alanlarında 3-5-10 kat büyüdüğünü yakından takip ediyorsunuz. Türkiye'nin bilhassa son 10 yılda maruz kaldığı siyasi ve ekonomik engellemelere rağmen bölgesel ve küresel liderlik seviyesine ulaşmasıdır. Asıl hedeflerimiz için daha büyük atılımlar yapmak istediğimiz dönemde ardı ardına yaşanan hadiselerde ülkemizi belli bir çizginin altında tutma niyeti vardır. Bu senaryo milletimizle birlikte verdiğimiz kararlı mücadele ile ilk defa işe yaramamıştır.

Gerçi milli gelirin satın alma paritesine göre hesabında 11'inci sıraya yükseldik. Bunu yeterli görmüyoruz. İnşallah uyguladığımız ekonomi programını başarıya ulaştırarak hep birlikte daha çok çalışarak ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına da çıkaracağız. 

İş dünyasındakiler de müsterih olsunlar. Ekonomik tetikçilere karşı verdiğimiz mücadele asla boşa gitmemiştir. 20 yıl önce doğunun halini düşünün. Terörden aman alabiliyor muyduk? Yatırımlar var mıydı? Yok. Şimdi doğuda güneydoğuda yatırımlarımız devam ediyor. Oralarda istihdam yatırımla beraber ne yaptı, arttı. Üretim, ihracat arttı. Cari fazla yoluyla da büyüme başladı. 

Türkiye dünyada büyüyen ülkeler sırasında ilk 3-5 arasında yerini alıyor. Kimse Türkiye'nin büyümesine bakmıyor, hala başka yerlerde geziyorlar. Asırlık demokrasi ve kalkınmadaki kısır döngüyü kırmayı başardık. 

Editör: Haber Merkezi