SAMSUN (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma'ya ilişkin, "Çok fazla sürmeyecek. Selçuk Bey'in ifadesine göre, herhalde bir ay içerisinde Kızılelma'yı uçurma durumu olabilir. Çok da muhteşem bir eser olacak. Gerçekten Kızılelma'yı yakalayacağız"dedi.

Erdoğan, Şehit Ömer Halisdemir Salonu'nda düzenlenen Samsun Gençlik Buluşmaları'nda gençlerin sorularını yanıtladı.

"Türkiye'nin dört bir tarafında devam eden milli projelerde her başarılı haberden sonra neler hissettiğinizi anlatır mısınız?" sorusu üzerine Erdoğan, doğal gaz ya da petrol çıktığı zaman orada yaşanan sevinci, kendilerinin de İstanbul ya da Ankara'da yaşadığını belirtti.

Erdoğan, "Sakarya'da 540 milyar metreküplük rezervi (doğal gaz) çıkarıyoruz. Raman'da da süreç ardı ardına geliyor. Bunlar bizi yurt dışına muhtaç olmaktan kurtaracak." diye konuştu.

Bütün bunların Türkiye'yi yurt dışına muhtaç olmaktan kurtaracağına işaret eden Erdoğan, "Biz, bize yeter hale geleceğiz. Ama 8 sene, ama 10 sene... Bu, Türkiye'nin çok büyük bir başarısı olacak. Bunu başardığımız andan itibaren de biz, vatandaşımıza daha ucuz şartlarda doğal gaz verme imkanına kavuşacağız." diye konuştu.

Eskiden doğru dürüst sismik araştırma gemisi olmayan Türkiye'nin, bugün 4 sondaj gemisinin olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bunların, Türkiye'ye sınıf atlattığını vurguladı.

Sadece sismik araştırmayla, sondaj çalışmalarıyla kalmayıp gerekirse açık denizlere, farklı ülkelere giderek, buralarda da çalışma yapılabileceğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Şimdi bizim bu gemilerimizi alma fiyatına baktığımız zaman, o kadar uygun fiyatlarla, o kadar uygun şartlarda aldık ki... Türkiye, 'Bir başka ülkeden gemi alabilir miyim, kiralayabilir miyim' bunları düşünürken, şimdi bu safhaya gelmiş oldu. Bu, Türkiye'nin sınıf atlamasıdır. Bu, Türkiye'nin kendi kendine yetme sürecidir. Bununla birlikte de biz, sadece kendi denizlerimizde değil, inşallah başka ülkelerin denizlerinde de uluslararası sularda da bunları yapmaya devam edeceğiz."

Başbakanlığı döneminde merkezi Amerika'da olan enerji şirketi Chevron ile bir anlaşmalarının olduğunu anlatan Erdoğan, "Chevron ile yaptığımız anlaşmada kendilerine demiştik ki biz, size para vermeyiz, bulun, bulduğunuz zaman yarısı sizin, yarısı bizim. Bunlar çalıştılar, bulamadılar. Bulamayınca da ayrılıp gittiler. Bu, bize neyi kazandırdı? İşte bu sismik araştırma gemileriyle sondaj gemilerini kazandırdı." dedi.

- "Savunma sanayii şimdi yüzde 80 yerli"

Bu gemilerin Türkiye'nin gücüne güç kattığını belirten Erdoğan, son olarak bir geminin daha alındığını, onun da yakın zamanda filoya katılacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu süreçte genç beyinlerin önemine vurgu yaptı.

"Savunma sanayiine yapılan yatırımlar, uzay alanında yapılacak yatırımların habercisi midir?" sorusu üzerine Erdoğan, "Uzay alanındaki çalışmayla alakalı, uzaya bir Türk'ün gönderilmesi çalışmamız vardı. Bununla ilgili Sanayi ve Teknoloji Bakanımız şu anda gitmeye hak kazanan arkadaşları bana getirdi, görüştük. Ve bunların içerisinden bir tanesini uzaya göndereceğiz. Ve ilk adımı böylece atmış olacağız." yanıtını verdi.

Uzay bilimleriyle alakalı gerek TUSAŞ, gerek Baykar'ın attığı adımlarla Türkiye'nin hızlı bir gelişme içinde olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Mesela Bulgaristan Cumhurbaşkanı ülkemizdeydi. Baykar'ı ziyaret etti, gezdi. Kendisiyle yaptığımız toplantıda nasıl buldun diye sordum. 'Şu anda Türkiye savunma sanayinde İHA'larla, SİHA'larla, Akıncılar ile adeta bir devrim yapıyor, acaba beraber çalışamaz mıyız?' dedi. 'Bu özel sektör, bizim değil. Kendileriyle görüşmek suretiyle böyle bir adım atmaya yanaşırlar mı yanaşamazlar mı özel sektör kendisi karar verir. Türkiye olarak bizler de sizlerle birlikte adım atmaya her zaman varız.' dedik. Geçmişte biz, çok daha farklı bir konumdaydık. Göreve geldiğimizde savunma sanayi yüzde 20 yerliydi, şimdi yüzde 80 yerli, bu konuma geldik. Bu ne demek? Artık biz, bize yetiriyoruz. F-16'nız var, mühimmatınız olmasa ne yapardınız? Bir işe yarar mı? Ama şimdi F-16'nın mühimmatını biz yapıyoruz. Özellikle SİHA'larda yapıyoruz. Şimdi artık füzelerimizi yapmaya başladık. Bu üretim tabii Yunan'ı ürkütüyor. 'Tayfun' diyorsun, Yunan ürküyor, 'Atina'yı vurur' diyor. Eee vuracak tabii. Sen rahat durmazsan, sen Amerika'dan adalara, şuradan, buradan bir şey almaya çalışırsan Türkiye gibi bir ülke herhalde armut toplamayacak, bir şeyler yapması lazım. Bu gençler boşuna yetişmiyor değil mi? Bu işi başaracağız, petrolü, silah ve mühimmatıyla da her şeyiyle."

- "Göbeğimizi kendimiz keseceğiz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "4-5 bin tır Suriye'nin kuzeyine Amerika silah mühimmat gönderiyor. Bunu defaatle kendilerine söylememe rağmen hiç umurlarında değil. Dedim kusura bakmayın, biz NATO'da sizinle beraberiz, beraber olmamıza rağmen siz, bize bu yanlışı yapıyorsunuz ve terör örgütünün yanında yer alıyorsunuz. Öyleyse kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz başka çare yok." diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin ilk insansız savaş uçağı Bayraktar Kızılelma'daki son durumun sorulması üzerine, "Kızılelma çok fazla sürmeyecek. Selçuk Bey'in ifadesine göre, herhalde bir ay içerisinde Kızılelma'yı uçurma durumu olabilir. Çok da muhteşem bir eser olacak. Allah mahcup etmesin. Gerçekten Kızılelma'yı yakalayacağız." cevabını verdi.

Konya'daki gençlerle buluşmasında yamaç paraşütü sporuyla ilgilenen genç bir kızla arasındaki diyalogun ve ona verdiği "Bir bakalım" cevabının anımsatılıp, "Çocuklarınıza bir bakalım cevabını veriyor musunuz?" soruna Erdoğan, şu yanıtı verdi:

"Bungee jumping.... Korkuyorum. Kızlarımdan bir tanesi bunları yapardı, daha küçük, üniversite yılları. Onu yaptığı anda aman Allah'ım ne tehlikeli bir şey. Kızımı bu kadar seviyorum. Varı yoğu iki kızım var. Üniversiteye gidiyor, Allah göstermesin, orada olumsuz bir şey olursa ne yapacağız? Tedbiri elden bırakmayacağız değil mi? Ben, o kızımıza da oradan ürkerek söyledim. Paraşüt olayına çok kurban verdik, sevgimden bunu söyledim, muhabbetimden söyledim. Hele lunaparklarda olan hadiseleri görüyorsunuz, bundan. 'Uçak pilotu olacağım' dediğinde ben sana durma yürü derim."

- Erdoğan, program sonunda konsere eşlik etti

Erdoğan, program sonunda, Samsun Devlet Klasik Türk Müziği Korosu'nun seslendirdiği şarkıları dinleyerek, "Beraber yürüdük biz bu yollarda" şarkısına eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Isabelle' şarkısını seslendirmesiyle sosyal medyada ünlenen 12 yaşındaki Fevzi Kaan Türker'i de dinledi.

Türker ile sohbet eden Erdoğan, "Birazcık kilo vermen lazım değil mi?" dedi. Türker de kilo vermek için diyetisyene gideceğini söyledi.

Erdoğan'ın "Ama hakkı, boya verir. Ne gerekiyorsa yapmamız lazım. Şu güzelliğe bak. Allah nazardan saklasın." demesi üzerine Fevzi Kaan Türker, "Teşekkür ederim Başkanım, siz daha güzelsiniz." karşılığını verdi.

Ailesi de çocuklarının konservatuvarda okumak istediğini belirterek, Fevzi Kaan Türker'e bu yönde ek ders aldırdıklarını ifade etti.

Editör: Haber Merkezi