SABAHIN erken saatlerinden itibaren bir kulağımız Antalya'da diğer kulağımız ise İstanbul'a çevriliydi. 
Cumhur İttifakı'nın mimarı iki liderin açıklamaları 31 Mart seçimlerinin projesini ortaya çıkaracaktı.
Sürpriz yok.
Şimdilik malum ve beklenen sonuç.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhur İttifakı'nın devamlılığı ile ilgili zorunluluğun bir kez daha altını çizerken doğrusu ya Millet İttifakı'na sayın Erdoğan'dan daha fazla yüklendi.
 
Risk ve tehlikelerden söz ederek hükümetin mevcuditinin sorgulanmasına izin verilmeyeceğini, CHP - İyi Parti - PKK - Fetö ve HDP'nin sistemin ölüm fermanını hazırladığını ifade etti.
Bahçeli Cumhur İttifakı'nın mola vermesinin nedeni de üst perdeden yapılan bazı konuşmaların oluşturduğunu ifade etti. 
Sorun yok. MHP, Ankara, İstanbul ve İzmir'de aday göstermeyecek. Ancak AK Parti'nin adayları konusunda da onay verici olacak. 
Kendi cephesinden ise Mersin, Adana, Manisa ve Osmaniye'den aynı jesti bekleyecek.
Günlerdir tartışılan böylesine plan dün gerçekleşmiş oldu. 
Merakla beklenen AK Parti belediye başkan adaylarında da sorun yok. Daha doğrusu sürpriz yok. Elbette değişimler var. Ama yine AK Parti geleneğinden. 40 aday içinde 3 eski bakan,2 kayyum belediye başkanı sadece bir adet de kadın aday var. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin. 
 
AK Parti garanti gördüğü bu 40 il içinde 15 eski başkanıyla yarışa devam ederken 25 de yeni adayı var. Bir kısmı 3 yıllık belediye başkanı, bir kısmı çalışkanlığından ötürü liyakat ve terfi almış il başkanı veya il yöneticileri. 
Yani Bakanlar Kurulu sırasında beklenen parti dışından iş adamı veya bürokrat gibi isimleri görmek mümkün olmadı. Belki de ikinci veya üçüncü grup aday açıklamalarında sürpriz isimlere tanık olabiliriz. 
 
15'nci kez gireceği seçim yarışmasından da başarı bekleyen Recep Tayyip Erdoğan aslında aynı sistemi uyguladı. 
Günler önce ortaya çıkan isimler gerek parti içinde, gerekse kamuoyu önünde tartışıldı, kabul gördü ve açıklandı. Örneğin eski enerji bakanı Hilmi Güner. Eski bayındırlık bakanı Mustafa Demir. Eski sanayi bakanı Faruk Özlü gibi. 
Teşkilat ağırlıklı bu adaylar AK Parti'nin güçlü olduğu illerimizi kapsıyor. İttifak ortağı MHP'nin bir iki il hariç bu grupta çok iddialı olduğunu söyleyemeyiz. Yani ilk raunt beklenildiği gibi geçti. 
Bu açıklamayla Millet İttifakı'nda bir kez daha değerlendirme, belki de yeni isimler oluşturmayla ilgili bir avantaj ortaya çıksa da biraz önce belirttiğimiz gibi liste malumun ilanıdır.
 
Gerek işlev, gerek oy potansiyeli, gerekse de kapasite olarak merak ettiğimiz büyük illerin açıklanması MHP - AK Parti arasındaki istişare ve fikir birliğinden sonra onay bulacak.
Bu listenin açıklanması da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Arjantin'den dönüşü doğru bir zamanlama gibi geliyor bize. 
Elbette herkesin gönlünde olan İstanbul ve Ankara için hamleler yapılıyor. İstanbul'un en büyük problemi olan ulaşım yani trafikle igili AK Parti'nin en büyük kozu Binali Yıldırım olacak. MHP itiraz etmez. Ama belki itiraz Binali Yıldırım'dan gelebilir. Şu an plakasının rengi kırmızı ve üstündeki rakam 0001. 
 
İstanbul Belediye Başkanı olduğunda plaka rengi siyaha dönecek ve İstanbul protokolünde de 3'ncü sırada yer alacak.
Vali, garnizon komutanı ve sonra belediye başkanı. Bakanlık, başbakanlık, iktidar partisi genel başkanlığı ve TBMM başkanlığı yaparak protokolün en üst sırasında yer alan Binali Yıldırım, son derece oe tevazu sahibi bir siyasetçi. Protokole bakmaz. Ama bunca yılın yorgunluğu olabilir mi? 
Eğer böyle bir yorgunluk hissetse bile emir demiri keser. Ve kendisine bu görevi sunacak dava arkadaşı sayın Erdoğan'a hayır diyemez.
Ankara ise karmakarışık bir denklem içeriyor. Eski çevre bakanı Mehmet Özhaseki'ye doğru çevriliyor oklar. 
Bakıp göreceğiz. Şu ana kadar her şey normal.