Depremleri önceden bilen adam olarak tanınan dünyaca ünlü deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği'nin konuğu olarak katıldığı toplantıda önemli açıklamalarda bulundu.

Görür, şunları söyledi:

"Türkiye coğrafi olarak Alp-Himalaya deprem kuşağındadır. Uyumamanız lazım çünkü bu işin şakası yok. Dünyanın hiçbir yerinde Türkiye’deki kadar deprem planı yoktur. Her kentin yüzlerce planı var. Özellikle AFAD’da binlerce rapor var ve hepsi raflardadır. Üzeri açılıp bakılmamıştır. Sakın bizim burada fay yok demeyin. Canlı fay olmayınca yan gelip yatacak mıyız? Çağdaş düşünmek lazım. Bu ülkeyi depreme hazırlamak zorundayız. Herhangi bir yerde bir gece kalktığımızda insanlarımız ölmüşse bu hepimizin sorumluluğudur. Hepimiz vatandaş olarak ülkemize sahip çıkmak zorundayız.

Antalya ebediyen var olacaksa ve Antalyalılar burada yaşayacaksa buradaki faylar ister fazla ister seyrek olsun Antalya depreme dirençli yapılmak zorundadır. Antalya’yı depremde etkileyecek üç tane deprem zonu var. Kim yok diyorsa bu işi bilmiyordur. Bunların zamanı gelirse tehlikelidir. Birincisi Fethiye-Burdur fay zonu burada olabilecek bir deprem 100 kilometre çapındaki bir alana afet boyutunda zarar verebilir. İkincisi Beyşehir, üçüncüsü de Antalya’nın güneyinde yer alan Helen-Kıbrıs fay zonudur. Bu bahsettiğim üç zonda şu anda stres birikiyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan imzaladı Resmi Gazete'de yayımlandı. Sabaha karşı flaş atamalar Cumhurbaşkanı Erdoğan imzaladı Resmi Gazete'de yayımlandı. Sabaha karşı flaş atamalar

 Ayrıca, ülkenin kimi yerlerinde olan faylar diğer yerlerdeki faylara stres biriktirebilir. Oranın vaktinden önce harekete geçip deprem üretmesine sebep olabilir. 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen depremlerin Helen-Kıbrıs zonunda stres artımına neden olma ihtimali büyüktür. Biz 6 Şubat depremleri olduğu zaman Kıbrıs’a dikkat diye uyarı verdik. Halen o uyarı geçerlidir. Bu stres bir raddeye kadar birikir ve fay orada kırılarak deprem üretir. Fayda yeterince stres biriktiği zaman doğa matematik gibi çalışır, pat diye deprem vurur.

Deprem dirençli kent, bir kente deprem geldiği zaman o depremi minimum hasarlı atlatan kent demektir. Kaliforniya, Japonya, Tayvan, Endonezya, Şili, Arjantin, Hindistan, Çin, İtalya gibi ülkelerde bizlerden büyük depremler oluyor. Buralarda 3-5 kişi tesadüfen ölüyor. Günlük yaşam da değişmiyor. Bizde ise deprem hayatımızı karartıyor. Bütün ülkeye kabus gibi çöküyor. Örneğin 6 Şubat depremi. Bir senedir insanlar sürünüyor. Bir kenti tanımlayan altı bileşen vardır. Bunlar sırasıyla yönetim, halk, altyapı yapı stoku, ekosistem - çevre, ekonomidir. Bir kenti tanımlayan parametreler bunlardır. Eğer biz bu parametreleri deprem dayanıklı dirençli yaparsak o kent otomatik olarak depreme dirençli olur."


 

Editör: Gürel Yurttaş