Nice bela ve musibetlerin, nimet ve ikramların var olduğu bir imtihan dünyasındayız.

Türlü imtihanlarla sınansakta imtihanımızdan aldığımız güçle hayat yolculuğuna inançla ve azimle devam edebilmeliyiz.

Kişinin imanının kalitesi sadece güneşli günlerde değil, karanlıklarda, karamsarlıklarda, çaresizliğin belini büktüğü zor zamanlarda da, Rabbini anabilmesinde gizlidir.

'' Lütfun da hoş,  kahrın da hoş'' diyebilmesinde, acıyı bal eyleyip yüzünü ekşitmeden bela balını yapabilmesinde gizlidir.

Varlıkta  bir imtihandır, insan için yokluk da. 

Mesele ne varlığa sevinmek ne yokluğa yerinmek. Sadece O'nun rızasını diyebilmektir. Her daim şu nebevi mesajı hatırlamaktır: ''Mümin yeşil ekine benzer; rüzgar hangi taraftan eserse onu o tarafa yatırır, fakat yıkılmaz; rüzgar sakinleştiğini yine doğrulur.''

İşte müminde böyledir. O, bela musibetler sebebiyle eğilir, fakat yıkılmaz. 

Kafir ise sert ve dimdik selvi ağacına benzer ki Allah dilediği zaman bir defada söküp devirir.

***

Ayet; Göklerde ve yerde bulunanların hepsi Ondan ister. Ona muhtaçtır .O her an yaratma halindedir. (Rahman, 55/ 29)

Hadis; Müslüman, müslümanın kardeşidir. Ona hainlik etmez, ona yalan söylemez, onu yüzüstü bırakmaz. (Tirmizi)

Ey insanların Rabbi, Rahatsızlığı gider, şifa veren sensin. Senin vereceğin şifadan başka şifa yoktur.

Öyle şifa ver ki hiç hastalık izi kalmasın.( Tirmizi)