2025 yılı itibarıyla küresel ekonomi yeni bir sarsıntı yaşarken, dünya devi iki ülke; Amerika Birleşik Devletleri ile Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki ticaret savaşı, her geçen gün daha da tırmanıyor. Henüz çözüm sağlanamayan bu kriz, küresel piyasalarda istikrarsızlık yaratırken, ABD Başkanı Donald Trump’tan gelen son açıklamalar yeni bir döneme girileceğinin sinyalini verdi.
Trump’tan Sürpriz Açıklama
ABD Başkanı Donald Trump, katıldığı NBC News programında yaptığı açıklamalarla uluslararası ekonomi çevrelerinin dikkatini üzerine çekti. Çin’e uygulanan yüksek gümrük vergilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Trump, "Bu tarifeler bir noktada düşecek. Aksi takdirde onlarla ticaret yapmak mümkün olmaz" ifadeleriyle geri adım mesajı verdi. Ancak bu indirimin ne zaman ve hangi kapsamda yapılacağı henüz netlik kazanmadı.
Trump’ın bu söylemi, özellikle Amerikan iş dünyasında yankı uyandırdı. Özellikle büyük perakende zincirleri ve sanayi temsilcileri, vergilerin neden olduğu maliyet artışlarının hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkilediğini vurguluyor. Artan fiyatlar, Amerikan halkının günlük yaşamına doğrudan yansırken, enflasyon oranlarındaki yükseliş endişe verici boyutlara ulaştı.
Karşılıklı Misillemeler Tedarik Zincirini Sarsıyor
Çin hükümeti ise ABD’nin hamlelerine karşılık vermekte gecikmedi. Pekin yönetimi, Amerikan ürünlerine uygulanan tarifeleri %125 seviyesine yükselterek, karşılıklı ekonomik baskının dozunu artırdı. Bu hamle, özellikle teknoloji, tarım ve enerji gibi stratejik sektörlerde faaliyet gösteren şirketleri zora sokarken, küresel tedarik zincirlerinde ciddi aksamalara neden oldu.
Çin'in aldığı önlemler bununla da sınırlı kalmadı. Stratejik öneme sahip bazı ürünlerin ihracatına yönelik kısıtlamaların gündeme geldiği bildirildi. Bu gelişme, özellikle yarı iletkenler, nadir metaller ve ileri teknoloji ekipmanları gibi alanlarda Çin’e bağımlı olan Batılı firmalar için alarm zillerinin çalmasına yol açtı.
ABD İç Kamuoyunda Tepkiler Büyüyor
Amerikan halkı ve iş dünyası arasında, hükümetin sert tarifeler politikasına karşı sesler yükselmeye başladı. Ticaret savaşının doğrudan etkilediği perakende ve imalat sektörleri, maliyetlerdeki artışın hem istihdamı hem de yatırım planlarını sekteye uğrattığını dile getiriyor. İş dünyası, Trump yönetiminden daha öngörülebilir ve sürdürülebilir bir ticaret politikası bekliyor.
Öte yandan ABD’nin bu sert tavrına karşın Çin’in stratejik adımlar atarak küresel pazarda elini güçlendirmeye devam etmesi, bu ekonomik savaşın kısa vadede çözüme ulaşmasının önünde önemli bir engel olarak değerlendiriliyor.
