National Interest’de yayımlanan M5 Dergisi tarafından çevirisi yapılan analiz haberde, İki kıtayı birbirine bağlayan Türkiye, Avrupa veya Asya’daki en güçlü silahlı kuvvetlerden birine sahip. Dört yüz binin üzerinde personele sahip olan güçlü ordusu, Kara Kuvvetleri, Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri olarak bölünmüştür.
Bunların yanısıra Türkiye’nin bir Özel Kuvvetler Kolordusu mevcuttur ve doğrudan Türk Genelkurmay Başkanlığına bağlıdır. Türk ordusu, Soğuk Savaş sırasında Varşova Paktı’na karşı bir siper oluşturdu ve savaş zamanında Trakya’dan güneye doğru ilerleyecek ve İstanbul Boğazı’nı ele geçmeye çalışan Bulgar, Rumen ve Sovyet kuvvetleriyle karşı karşıya kaldı.
Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra Türk Ordusu bir nebze küçüldü. Personel sayısı yaklaşık 370.000’den 260.000’e kadar daraldı ve tamamen mekanize bir kuvvete doğru evrildi. Türk Hava Kuvvetleri, 300’e yakın F-16 Savaşan Şahin’den oluşan bölgenin en güçlülerinden biri. Ayrıca, Türk Donanması, bir düzineden fazla denizaltı ve bir deniz piyade tugayı ile Doğu Akdeniz’in en büyüklerinden birisi.
Türk ordusunun teçhizatının çoğu yabancı malı, ancak son dönemde ülke, kendi üretimi olan askeri sanayi üssünü inşa etmek için büyük çaba sarf ediyor.
Türkiye yerel olarak üretilen tanklar, roketler ve füzeler geliştiriyor ve yabancı savunma müteahhitleriyle ilişkilerini genişletiyor. Türk şirketleri F-35 Müşterek Taarruz Uçağının taşeronlarıydı ve Türkiye şimdi kendi savaş uçağını geliştiriyor. Bu bilgileri akılda tutarak, Türk ordusundaki en güçlü beş silaha bir gözatalım.
SOM-J SEYİR FÜZESİ:
Türkiye’nin F-35 programına katkısının bir parçası olarak, Türk savunma yüklenicisi Roketsan, SOM (Stand Off Missile) seyir füzesini geliştirmek için Lockheed Martin ile ortaklık kurdu.
SOM, hem karada hem de denizde hedeflere saldırmak için tasarlanmış Türkiye’nin ilk seyir füzesidir. Geliştirme aşamasında olan birkaç versiyon var ama en gelişmişi muhtemelen SOM-J. SOM-J, F-35 Müşterek Taarruz Uçağı’nın silah bölmelerinde dahili olarak taşınmak üzere tasarlandı ve jetin gizli profilini düşman radarlarına karşı koruyor. Füze ayrıca, başta F-16 avcı uçağı olmak üzere çeşitli savaş uçakları tarafından harici olarak taşınacak şekilde tasarlanmıştır.
LEOPARD 2 TANKI:
Türkiye’nin ilk hat ana muharebe tankı Alman yapımı Leopard 2’dir. 1970’lerde geliştirilen Leopard 2, Amerikan Abrams’ın çağdaşıdır. Leopard 2, gelişmiş bir kompozit matris zırhı, 120 milimetre yivsiz tabanca ve 1.500 beygir gücünde bir dizel motora sahiptir. Leopard 2, Batı Alman Ordusu için tasarlandı ve Sovyetler Birliği ve Varşova Paktı güçlerine karşı güvenilir bir tank gücü sağladı.
F-16 SAVAŞAN ŞAHİN:
Türk Hava Kuvvetleri, Amerika Birleşik Devletleri dışındaki en büyük F-16 filolarından birini işletmektedir. TSK yaklaşık 270 F-16 işletiyor ve bunları avcı rolünde 158 F-16C’ye ve eğitici rolünde 87 F-16C’ye ayırıyor. Türkiye, 2012 yılında hizmete giren en son F-16 Blok 30, 40 ve 50 jetlerine sahiptir. Türkiye’nin savaşçıları AIM-9X Sidewinder ve AIM-120 AMRAAM havadan havaya füzeler, Maverick havadan yere füzeler ve GBU ile silahlandırılmıştır.
Türkiye sadece F-16’yı uçurmakla kalmıyor, aynı zamanda kendi uçağını üreten birkaç ülkeden biri. Kazanılan deneyim, ülkenin ilk yerli avcı uçağı T-FX’in geliştirilmesine başlamasına yol açtı. Türkiye’nin Müşterek Taarruz Uçağı F35 programından çıkarılması, T-FX’i hızlandırmasına yol açtı.
TIP 209/214 DENİZALTILAR:
Türkiye, Akdeniz’deki en büyük denizaltı filolarından biri olan on dört Tip 209 denizaltı işletmektedir. Altı Tip 209/1200 tekneden oluşan ilk dilim, Amerikan Mark 37 torpidoları ile donanır ve su altında 22 knot hız yapabilir. Sekiz Tip 209/1400 tekneden oluşan ikinci bir dilim Alman ve İngiltere yapımı torpidolarla donatılmış durumda.
209’ların en eskisi, altı yeni Reis sınıfı Tip 214 denizaltı ile değiştirilecek. İzmir’deki Gölcük Tersanesi bu denizaltıları Almanya’dan alınan lisansla inşa edecek. Türk tersaneleri 2015 yılında ilk geminin inşasına başladı.
B61 NÜKLEER BOMBA:
Türkiye, tam anlamıyla bir nükleer silah devleti değildir. Ancak, ülkenin bir Soğuk Savaş cephesi devleti statüsü, Ankara’nın çok sayıda Amerikan taktik nükleer silahının koruyucusu haline gelmesiyle sonuçlandı. Amerika Birleşik Devletleri, 50’si ABD Hava Kuvvetleri pilotlarına ve 40’ı Türk Hava Kuvvetleri pilotlarına tahsis edilmiş olmak üzere, İncirlik Hava Üssü’nde tahminen 90 adet B61 nükleer bomba depolamaktadır.
B61 bombaların B61-3, B61-4 ve B61-10 olmak üzere üç taktik nükleer versiyonu var. Bombaların sırasıyla 0,3 kiloton ile 170, 50 ve 80 kiloton arasında değişen değişken patlayıcı güçleri vardır.
