ABD seçim sonuçları tüm dünyada merakla takip edilirken, Donald Trump'ın iddiaları kendi ülkesinde, hatta partisi Cumhuriyetçilerde bile kabul görmüyor.

ABD'de yaşayan Habertürk Yazarı Oray Eğin, bugünkü yazısında seçimin nabzını tutarken, gelişmeleri de perde arkasıyla birlikte okurlarına aktardı.

Eğin'in yazısından öne çıkan yorumlar şöyle:

-  New York Times’a göre seçim rakamlarını yorumlamak için işe aldıkları veri analisti etkili oldu. Kimi iddialara göre seçimi Biden’ın kazanacağını tahmin ettiği söylenen Rupert Murdoch yeni döneme göre pozisyon alıyor.

-  Fox News daha seçim gecesi Arizona’yı Biden’ın hanesine yazarak Trump’ı çok kızdırdı. Perşembe gecesi CNN ve New York Times hala Arizona’da Biden’ı kazanan ilan etmemişti. (Habertürk’te Arizona’yı Biden kazanmış görünüyor, çünkü verileri aldığımız Associated Press’in öngörüsü bu doğrultuda; AP öyle kolay yanılmaz.)

- Mesele sadece Arizona da değil. Kanalın en önemli ekran yüzlerinden Sean Hannity seçim gecesi ekranda yoktu. Trump’ın sık sık telefonda konuştuğu Hannity ertesi gün yayına çıkıp bazı kuşkularını, soru işaretlerini dile getirdi ama seçime hile karıştığını ya da oy sayımının durdurulması gerektiğine kadar vardırmadı işi.

- Aslında son zamanlarda Fox’la Trump’ın ilişkisi inişli-çıkışlıydı. Trump zaman zaman kürsüden veya twitter’dan kanalı kınıyor, kendisine sonuna kadar biat etmemelerinden dolayı dert yanıyordu. Beyaz Saray’daki televizyonlarda “Hep Trump”çı OANN gibi ikinci sınıf haber kanallarının yayınlanmaya başladığı bile konuşuluyordu.

- Ama seçim gecesi ve sonrası Fox’un tavrı sadece Murdoch’la, medyanın yeni lidere hazırlanmasıyla ya da ülkeyi en çok kutuplaştıran kanalın bir gecede objektif yayıncılığa geçmesiyle açıklanamaz. Bir dönem ellerinde büyük güce sahip olanlar iktidarlarında en ufak bir erime olduğunda nasıl hızlıca yalnız bırakılmaya başladıklarını görürler. Güç sahipleriyle kurulan bir çıkar ilişkisidir, güç ortadan kalkınca da ilişkiyi sürdürmenin bir anlamı kalmaz.

- Son günlerde Donald Trump’ın yanında sadece oğlu saf tutuyor gibi bir hava var Washington’da. Seçimden önce bile kimi Cumhuriyetçi valiler ve senatör adayları Trump’ın kendi kampanyalarına zarar verebilme ihtimalinden korktukları için aralarına mesafe koymuştu. Senato’nun Trump’ın şak diye söylediğini tak diye yapan lideri Mitch McConnell bile Ağustos ayından beri Beyaz Saray’a gitmediğini söylemişti—COVID-19 tedbirlerini çok ciddiye almadıkları için kendi sağlığını tehlikeye atmak istememiş.

- Trump’ın artık tamamen çığırından çıkmış “Oy sayımı dursun,” çağrılarına dün kimi Cumhuriyetçi valiler ve meclis üyeleri itiraz etti. Bazı Cumhuriyetçiler olmayan şaibenin bir parçasıymış gibi görünmek istemiyor belli ki.

- Trump tarafına en sembolik darbeyse efsane siyasetçi, eski Dışişleri Bakanı James Baker’dan geldi. 2020 seçimlerinde olası bir yeniden sayıma hazırlanan Trump ekibi süreci yönetecek kurt bir siyasetçi arıyordu. Sistemi bilen, herkesin saygı duyduğu, önünde ceketini iliklediği… James Baker böyle bir “ağabey” figürüydü Cumhuriyetçi Parti’de. En önemli özelliği 2000 yılında Florida’da yaşanan yeniden sayımı yönetmesi, işi mahkemeye götürmesi, sonunda yakın arkadaşının oğlu George W. Bush’un lehine sonuçlanacak bir savaşı usta bir komutan olarak zafere taşımasıydı.

- Dün New York Times’a konuşan Baker bu senenin Florida 2000’e benzemediğini söylüyor. “Trump’ın haklı itirazları olabilir, ama sayımlar bittikten sonra başvurusunu yapmalı,” diyor. “Oy sayımını durdurun inadından vazgeçsin.” Baker ayrıca kendilerinin Florida’da hiçbir zaman oy sayımına itiraz etmediklerini, oyların defalarca sayılmasına karşı çıktıklarını da ekliyor.

- 2016’da sadece Cumhuriyetçi aday olduğu için, sadece parti sadakatinden dolayı istemeden de olsa Trump’a oy veren Baker’ın sözleri bugünlerde Cumhuriyetçi Parti’nin tavrı hakkında fikir verebilir. Normal şartlarda her cephede savaşıp sırf Cumhuriyetçi Parti iktidarı için Trump’ın iddialarının peşinden gitmeleri gerekirdi. Ama bugünlerde muhafazakar hukukçular bile Trump’ın seçimi mahkemeye taşıma iddialarını desteklemiyor, kararın Anayasa Mahkemesi’ne kalmayacağını düşünüyorlar.

- Açıkçası, Cumhuriyetçiler sanki Trump’ın yenilgisine hazır ve bu durumdan da memnun görünüyorlar. Çünkü dört senelik Biden iktidarı partiye kendisini toparlaması, Trump etkisinden kurtulması, 2024’te daha geleneksel bir adayla çok daha kuvvetli bir şekilde iktidarı ele geçirmeleri için fırsat tanıyacak. Kurnaz bir hesap, usta bir taktik olabilir bu.

Editör: Haber Merkezi