İtalya, Almanya, Fransa ve İngiltere Dışişleri Bakanları Brüksel'de Libya'daki son gelişmeleri değerlendirmek üzere bir araya geldi. Görüşmenin ardından Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell açıklamalarda bulundu.

"ASKER GÖNDERME PLANINI REDDEDİYORUZ"

Libya'da şiddettin günden güne arttığına dikkat çeken Borell, dış müdahalelerin son bulması ve ülkede ateşkesin ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Borell, " Türkiye'nin Libya'ya asker gönderme planını reddediyoruz" ifadelerini kullandı.

"LİBYA TEHDİT OLUŞTURUYOR"

Görüşme sonrası konuşan bir diğer isim de İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio oldu. Di Maio yaptığı açıklamada, "Libya şu anda Avrupa'ya göç ve terörizm anlamında tehdit oluşturuyor. Bu toplantının aslında Libya'da olması gerekiyordu ancak güvenlik durumu buna izin vermedi. Ancak AB yarından itibaren Libya'ya yönelik kendi stratejilerini geliştirecek" ifadelerini kullandı.

İtalyan bakanın Brüksel'in ardından Ankara'ya bir ziyaret gerçekleştirmesi bekleniyor.

TEZKERE MECLİS'TEN GEÇTİ 

Salame, "Üye ülkelerin Libya çatışmasına doğrudan askeri katılımı, çatışmayı tırmandırıyor, kışkırtıyor ve süreyi uzatıyor" dedi. Türk askerinin Libya'da görev yapmasına ilişkin tezkere dün 184 ret oyuna karşı 325 kabul oyuyla Meclis'ten geçti. Türkiye'yi Libya'nın Trablus kentinde kurulu Ulusal Mutabakat Hükümetini (UMH) Tobruk merkezli General Halife Hafter güçlerine karşı koruma amacıyla askeri destek vermeye götüren süreç, 27 Kasım'da iki taraf arasında savunma ve güvenlik işbirliği ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılması muhtıralarının imzalanması ile başladı. Türkiye, Libya ile varılan deniz yetki alanlarının sınırlandırılması anlaşmasıyla ABD desteğiyle Yunanistan-Güney Kıbrıs-Mısır ve İsrail tarafından geliştirilen Doğu Akdeniz Doğal Gaz Forumu oluşumuna yanıt verirken, bölgedeki hidrokarbon paylaşım mücadelesinde önemli bir adım atmış oldu. Hafter, son dönemde giderek artan askeri destek sayesinde Trablus hükümetine yeni ve kapsamlı bir operasyon daha başlattı. Türkiye'nin de al-Sarraj hükümetinin kendisini savunması için askeri ve ülkede kalıcı bir siyasi çözümün sağlanmasına dönük siyasi destek verme girişimleri de bu operasyonla birlikte ivme kazandı.