Karabağ Savaşı’yla işgalden kurtarılan Şuşa şehrinde Azerbaycan Ulusal Mayın Temizleme Ajansı (ANAMA) tarafından yürütülen mayın ve patlamamış silah arama faaliyetleri sırasında İskender-M balistik füzelerinin parçalarının bulunması çok ciddi tartışmalara neden oldu. Kanıtları ortada olmasına rağmen, Rusya Savunma Bakanlığı Şubat ayında bir açıklama yaparak İskender-M füzesinin 44 günlük Karabağ Savaşı sırasında kullanılmadığını ve füzelerin Ermenistan Silahlı Kuvvetleri’nin askeri depolarında olduğunu bildirmişti. Şuşa şehrinde bulunan kanıtlar ile Rusya Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklamayı yan yana koyduğumuzda, nükleer başlık taşıyabilen ve yayılması uluslararası bir anlaşmayla yasaklanmış, 500 kilometre menzilli, Rusya üretimi İskender-M füzelerinin Azerbaycan’ın kültürel merkezine kim tarafından ve nereden atıldığı belirsizliğini koruyor.

Uluslararası anlaşmalarda İskender-M füzeleri

Şuşa’da parçaları bulunan İskender-M füzelerinin tartışmalara neden olması, onun küresel askeri güç dengesini yakından ilgilendiren bir füze olmasından kaynaklanıyor. Sahip olduğu özellikleri nedeniyle, İskender-M füzesinin geliştirilmesi ve yayılması ABD ile Rusya arasında 1987’de imzalanan Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması (INF) ile yasaklanmıştı. ABD tarafı Rusya’nın İskender-M füzelerinin menzilini daha düşük göstererek 1987 şartlarına dahil etmediği için, 2019’da INF’yi askıya aldığını açıklamıştı. ABD kaynaklarının iddialarına göre, İskender-M füzelerinin menzili aslında 500 kilometreden fazla; fakat Rusya INF anlaşmasına dahil edilmemesi için bu füzelerin menzilini 490 kilometre olarak gösterdi. ABD’nin bu anlaşmadan tek taraflı çekilmesinden sonra, Rusya da önünde bir engel kalmadığını belirterek İskender-M füzelerini satabileceğini ilan etti.

Rus basınının iddialarına göre Ermenistan bu füzeleri yasadışı yoldan elde etti. Ermenistan diasporası tarafından yasadışı yollarla silah temin edildiği sık sık gündeme gelen bir konu. Rusya’daki Ermeni diasporasının da güçlü olduğu ve aynı zamanda yasadışı ilişkilere sahip olduğu biliniyor. 

Bu füzeler Batı savunma sistemine karşı en ciddi tehdit olarak görülüyor. NATO ülkelerinde İskender-M balistik füzeleri SS-26 ve “Stone” kodu ile biliniyor. Rusya bu füze sistemlerini NATO’ya karşı caydırıcılık unsuru olarak görüyor. Örneğin Rusya bu füzeleri 2008 ve 2016 yıllarında NATO’nun Doğu Avrupa’ya yerleştirmeyi planladığı füze savunma sistemlerine karşı, Kaliningrad bölgesine, yani Polonya ile Litvanya arasında yerleştirmişti. Kaliningrad’a yerleştirilen İskender füzeleri, Baltık denizi ve çevresini kontrol edebiliyor. 26-27 Ekim 2016 tarihlerinde gerçekleştirilen NATO Savunma Bakanları toplantısında İskender-M füze sistemlerinin Kaliningrad’a yerleştirilmesi müzakere edilmişti.

Fakat bazı uzmanlara göre, İskender-M füzeleri iddia edildiği kadar etkili bir füze sistemi değil. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’a göre Azerbaycan’a atılan İskender füzeleri ya hiç patlamadı ya da ancak yüzde 10 kadarı patladı. Öte yandan teknik incelemelerde hedefinden 10 metre saptığı gösterilen İskender-M füzesinin, Azerbaycan’a atılırken hedefinden 30 kilometre saptığı iddia ediliyor. Bu İskender-M füzesinin ilk hedeften sapması değil: 2020 yılının Ocak ayında Rusya’nın Astrahan bölgesindeki Kapustin Yar füze fırlatma üssünden fırlatılan İskender-M füzesi, ana kumanda tarafından kontrol edilememiş ve Kazakistan’ın Aktöbe şehri yakınındaki bir kırsal alan düşmüştü. Dolayısıyla Şuşa’ya atılan İskender-M füzelerinin başarısız olması, aslında küresel çapta Rusya’nın askeri caydırıcılık stratejisini ve ABD-Rusya çekişmesini yakından ilgilendiriyor.

Ermenistan Azerbaycan’ı İskender füzesiyle tehdit etmişti

İskender füze varyantlarından (K/E/M) E varyantının 2016 Nisan’ında Azerbaycan ile Ermenistan arasında yaşanan dört günlük savaştan sonra Rusya tarafından Ermenistan’a verildiği biliniyor. İskender-E füzelerinin menzili 280 kilometre. İskender-E varyantı 1987 INF anlaşmasına dahil değil ve ihracı hiçbir zaman yasaklanmadı. Rusya tarafından bu füzelerin 2016 yılında Ermenistan’a ve 2017 yılında ise Cezayir’e satıldığı biliniyor.

İskender-E’nin Rusya tarafından Ermenistan’a verilme nedeni, Nisan 2016’da yaşanan dört günlük savaşta Azerbaycan ordusunun Karabağ’da önemli stratejik yükseklikleri işgalden kurtarması oldu. Bu savaş, Rusya Azerbaycan’ı durdurmadığı için, Ermenistan’daki Rusya karşıtlığının artmasına neden olmuştu. Moskova Ermenistan’daki Rusya karşıtı atmosferi sakinleştirmek ve bölgedeki askeri dengenin Azerbaycan lehine değişmesini engellemek amacıyla Ermenistan’a İskender-E füzelerini verdi. Fakat 2016 yılında Rusya’dan Ermenistan’a verilen ve 200 milyon dolarlık krediyle alınacak silahlar listesinde İskender-E’nin ismi bulunmuyordu. Cumhurbaşkanı İlham Aliyev de haklı olarak “Ermenistan İskender füzesini satın almak için parayı nereden buldu?” diye sormuştu. Bu dönemde tartışmalı olan ikinci konu, İskender-E füzelerinin kontrolünün kimde olduğuydu. Bazı iddialara göre bu füzelerin kontrolünü Rusya kendisi üstlenmişti.

Ermenistan Eylül 2016’da gerçekleştirdiği askerî geçit töreninde, Azerbaycan’a gözdağı vermek amacıyla İskender-E füzelerini sergilemişti. Hatta bundan sonra Ermenistan tarafı, yeni bir savaş durumunda Azerbaycan’ı İskender füzeleriyle vurmakla tehdit etmiş ve Ermeni generaller Azerbaycan’da vurulacak 12 hassas stratejik hedefin listesinin hazırlandığını bildirmişti. Kırk dört günlük savaş sırasında da gerçekten Azerbaycan’ın sahip olduğu stratejik projeler, doğalgaz ve petrol boru hatları vurulmak istendi, fakat Azerbaycan’ın başarılı füze savunma sistemi Ermenistan’dan atılan füzeleri etkisiz hale getirdi. Bunun karşılığında ise Ermenistan Skud, Toçka-U füzeleri ile Gence ve Berde’de sivil yerleşim yerlerini vurarak savaş suçu işledi ve 100’den fazla sivilin hayatını kaybetmesine neden oldu. Hatta bazı sivil yerleşim yerlerine İskender füzelerinin de atıldığı halen iddia edilmekte.

Ermenistan’a yasaklanmış füzeyi kim verdi?

Fakat Şuşa’da bulunan İskender füzesinin resmi olarak Ermenistan’ın elinde olduğu bilinen E varyantı değil de INF anlaşması ile yayılması yasaklanan M varyantının olması, füzenin Ermenistan tarafından nasıl edinildiği sorusunu akıllara getiriyor. İskender-M füzesinin Şuşa’da bulunmasına ilişkin ANAMA’nın açıklamasından sonra, Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov bu füze parçalarının orada nasıl ortaya çıktığı konusunda fikirlerinin olmadıklarını söylese de, İskender-M’nin Şuşa şehrine atılmış olduğuna ilişkin kanıtlar ortada. Bunun dışında Azerbaycan’ın önemli gazetecileri, İskender-M füzesinin Şuşa şehrine nasıl ve nereden atıldığına dair Rusya’nın Bakü Büyükelçiliği’ne bir soru gönderdiler. Fakat buna rağmen, bu konuda Rusya’dan tatmin edici bir açıklama yapılmadı ve konu hâlâ yalnızca basında tartışılıyor.

Kırk dört günlük savaş sırasında da gerçekten Azerbaycan’ın sahip olduğu stratejik projeler, doğalgaz ve petrol boru hatları vurulmak istendi,fakat Azerbaycan’ın başarılı füze savunma sistemi Ermenistan’dan atılan füzeleri etkisiz hale getirdi. Bunun karşılığında ise Ermenistan Skud, Toçka-U füzeleri ile Gence ve Berde’de sivil yerleşim yerlerini vurarak savaş suçu işledi ve 100’den fazla sivilin hayatını kaybetmesine neden oldu.

Rus basınının iddialarına göre Ermenistan bu füzeleri yasadışı yoldan elde etti. Ermenistan diasporası tarafından yasadışı yollarla silah temin edildiği sık sık gündeme gelen bir konu. Rusya’daki Ermeni diasporasının da güçlü olduğu ve aynı zamanda yasadışı ilişkilere sahip olduğu biliniyor. Özellikle Rusya’daki Ermeni diasporasının lideri, zengin işadamı Karen Karapetyan’ın 44 günlük savaştan önce Rusya’dan Ermenistan’a silahların gönderilmesinde önemli katkısı olduğu biliniyor. Dolayısıyla Ermenistan İskender-M füzelerini yasadışı yollardan elde etmiş olabilir. Fakat İskender-M füzesinin Rusya’da yasadışı yoldan elde edilebiliyor olması, herkesin böyle bir girişimde bulunabileceği ihtimalini akıllara getiriyor. Nitekim İskender-M füzesinin kullanıldığının ortaya çıkmasından sonra, Rusya ne kendi ülkesindeki sorumluyu buldu ne de müttefiki Ermenistan nezdinde bu konuyu gündeme getirdi.

Bu füzenin kullanılmasına ilişkin diğer bir belirsizlik ise resmi izin konusu. Savaştan sonra Ermenistan Genelkurmay Başkanı Onik Gasparyan Rusya’nın İzvestiya gazetesine verdiği demeçte, İskenderlerin kullanılması için birkaç kez izin istediklerini, fakat Başbakan Nikol Paşinyan’ın uluslararası tepkiden çekindiği için buna izin vermediğini açıkladı. O zaman Ermenistan ordusu ya bu füzeyi Ermenistan başbakanının izni olmadan kullandı ya da bu füze Ermenistan’ın kontrolünde olmayan bir bölgeden atıldı.

Kısacası savaş sırasında Azerbaycan’ın Şuşa şehrine İskender-M füzelerinin düştüğü kanıtlansa da bu füzelerin kim tarafından ve nereden atıldığı belirsizliğini koruyor. Hatta benzeri füzelerin Azerbaycan’ın diğer bölgelerine de atıldığı ve bazılarının Azerbaycan’ın füze savunma sistemi tarafından imha edildiği iddia ediliyor. Ermenistan tarafı İskender’i kullandıklarını kabul etmiş olsa da, Rusya tarafı yayılması yasak olan ve nükleer başlık taşıyabilen bu füzelerin Ermenistan’a nasıl ulaştığı konusunda tatmin edici bir açıklama henüz yapmadı. Füzenin Ermenistan’a yasadışı yollarla satılmasına ilişkin haberler de tatmin edici değil. Çünkü bu füzenin yasadışı yollardan satılmasına ilişkin sorumlular tespit edilmemiş ve cezalandırılmamış durumda.

[Dr. Cavid Veliyev Azerbaycan Uluslararası İlişkiler Analiz Merkezi’nde şube müdürü olarak çalışmaktadır]