İstanbul
Açık
24°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara
Ortadoğu Gazetesi DÜNYA Çin uyardı: ABD, 2003'te Irak'ı işgal ederek yaptığı hatayı tekrarlıyor

Çin uyardı: ABD, 2003'te Irak'ı işgal ederek yaptığı hatayı tekrarlıyor

ABD, İran’ın nükleer tesislerine yönelik 30 Tomahawk saldırısıyla karşılık verdi.

Orta Doğu’da yükselen gerilim, İsrail ile İran arasında on günden bu yana süren çatışmayı daha da derinleştiriyor. 10. günün sonunda ABD’nin, İran’ın en kritik üç nükleer tesisi—Fordo, Natanz ve İsfahan—ile askeri altyapısını hedef aldığı 30 adet Tomahawk füze saldırısıyla durumu daha da çalkantılı hale geldi. Bu adım, sadece bölgedeki dengeleri sarsmakla kalmadı, aynı zamanda Orta Doğu’nun kırılgan yapısını tüm insanlığın gözü önüne serdi.


ABD Müdahalesinin Ardındaki Amaçlar

ABD’nin bu müdahalesi, Çin Küresel Televizyon Ağı (CGTN) tarafından “Orta Doğu’da kırılgan bir dönüm noktasına” işaret eden bir yorumla değerlendirildi. Analizde, “ABD’nin İsrail ile İran arasındaki savaşı sonlandırmak üzere savaşa başvurduğu” ifade edildi. Bu açıklama, Washington’ın bölgedeki çatışmaları dizginlemeye çalışırken, aynı zamanda sorumluluk üstlendiğini iddia ettiği yönünde algılar yaratıyor.


BÖLGESEL SAVAŞI TETİKLEYEBİLİR

Karmaşık Mozaik: İttifaklar ve Vekalet Güçleri

Orta Doğu’nun kendine özgü dinamikleri, ittifaklar ve vekalet savaşları ile örülü bir bütün sunuyor. CGTN yorumunda, ABD’nin saldırılarının yalnızca İran’ı değil, bölgedeki müttefiklerini ve senkronize çalışan vekil güçlerini de harekete geçirmeye tohum ekebileceği belirtildi. Bu durum, sadece iki ülke arasında değil tüm bölgeyi sarsabilecek bir domino etkisi yaratabilir.

İran ve Rusya’dan Gelebilecek Misilleme

Yorumda dikkat çekilen bir diğer nokta da, İran’ın, onun bölgesel müttefiklerinin ya da Rusya gibi bölgedeki büyük güçlerin vereceği tepkinin belirsizliği. Bu belirsizlik, kontrol edilemez evrimlere açık bir senaryo sunuyor.

Tarihten Ders: Uzun Sürmüş Müdahaleler

CGTN yorumunda, Irak’ın 2003 yılında ABD tarafından işgal edilmesi örnek gösterildi. “Çarpıtılmış istihbarata dayanarak” yapılan bu müdahalenin felakete dönüştüğü, ardından mezhep çatışmaları ve direniş yükselişinin yaşandığı hatırlatıldı. Irak, 20 yıl sonra hâlâ istikrarlı bir yönetim kuramamış ve çözüm bekleyen derin sorunlarla boğuşuyor. Bu bağlamda, metinde “Şimdi aynı hatalar, Irak’tan üç kat büyük İran’da tekrar mı edilecek?” sorusu güçlü bir uyarı olarak sunuldu.

Diyalog ve Müzakere Umudu

ABD’nin askeri cepheye yönelmesine rağmen, CGTN yorumunda hala diyalog ve müzakere yolunun açık olduğu vurgusu yapıldı. “Orta Doğu ve dünya için istikrarın tek umudu bu,” denildi. Bu düşünce, tıpkı tarih sahnelerinde görüldüğü gibi silahın sessizleştirilemeyen çığlıkları değil, masada kurulan güven köprülerinin inşasını temel alıyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *