Türkiye'nin yürüttüğü diplomatik çabalar ile eş zamanlı Lübnan da mültecilerin dönüşü ile ilgili Şam yönetimi ile görüşme trafiği başlattı. Taraflar ilk planda 15 bin mültecinin dönüşü konusunda uzlaştı. Şam yönetimi, dönüş yapan mültecilere gerekli maddi desteğin verileceği, gıda, elektrik, su, okul gibi ihtiyaçların karşılanacağı taahhüdünde bulundu.

Türkiye ve diğer ülkelerde yaşayan mülteciler bu geri dönüşlerin özellikle güvenlik boyutunu yakın takibe aldı. Lübnan'dan dönen Suriyeli mültecilerin durumu Ankara için de emsal nitelik taşıyor ve büyük önem arz ediyor.

Türkiye gazetesinden Yılmaz Bilgen'in haberine göre Esad rejimi; Humus, Halep ve Deyrizor'a dönük teşvik kararnamesi yayımladı. Söz konusu kararname ile bu bölgelerde faaliyet yürüten üretici, sanatkâr ve esnaflara, ciddi oranda kira, vergi, su, elektrik desteği verileceği, devlete olan geçmiş borçların silineceği ve yeni teşebbüslere kredi sağlanacağı açıklandı.

SURİYE SAHASINDAKİ SON GELİŞMELER

Öte yandan Türkiye'nin Fırat'ın doğusuna yönelik girişimleri, Ankara-Moskova-Tahran'ın diplomatik girişimlerine ek Şam ile terörün bitirilmesine dönük atılan adımlar Suriye sahasını yeniden hareketlendirdi. Şam yönetimi, koalisyon güçlerinin PKK/YPG işgalindeki bölgelerde terör örgütüne destek mahiyetindeki faaliyetlerinin daraltılması konusunda Türkiye-İran-Rus ittifakının yanında durarak, ABD ve müttefiklerinin derhal Suriye'den çekilmesini istedi. Suriye sorununa dönük atılan bu adımlara paralel Fransa, İngiltere ve ABD'li koalisyon temsilcileri Rakka'yı ziyaret etti. CENTCOM komutanı Michel Erik Kurilla'nın da katıldığı görüşme, Hak el-Omar bölgesindeki ABD üssünde gerçekleşti. Koalisyon temsilcileri ve PKK yönetimi arasındaki görüşmede Türkiye'nin operasyon hazırlıkları, PKK'nın sözde And operasyonu, Şam ile ilişkiler, petrol konusu ve karşılıklı iş birliğinin DEAŞ'la mücadele perspektifinin ötesine taşınması konuları görüşüldü. Hak el-Omar görüşmesinin ardından PKK terör örgütü, Türk sınır hattı ve iç bölgelere yönelik saldırı dalgası başlattı. Özellikle Türk sınır koridorunda Türkiye'yi hedef alan doçka, füze, havan ve top saldırıları ile birlikte, Ayn Dakne, Keştear, Ato, Kamışlı, Dırbesiye, Malikiye, Ayn İsa, El-Bab, Matar Minnag, Kamışlı, Tel Temir, Cebel Ahlem, Tel Temir, Menbiç, Ayn el-Arab, Derik dâhil tüm kesişme noktalarından 80'i aşkın terör saldırısı gerçekleşti. Bu saldırlarda 30'u aşkın sivil ve asker öldü. Yine aynı hafta içerisinde El Valid sınır kapısından koalisyon güçleri iki ayrı silah ve cephane sevkiyatı yaptı ve 76 tır dolusu silah ve cephane PKK terör örgütüne teslim edildi.

SOYLU: SURİYELİLER ÜLKELERİNE DÖNECEK

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, katıldığı bir televizyon programında soruları cevaplandırdı. Soylu bir soru üzerine, Suriyeli sığınmacılar konusuna da değindi. Suriye'deki iç savaşın 2011'de başladığında bu kadar uzun süreceğini tahmin etmediklerini aktaran Bakan Soylu, "Bu insanlar kendi ülkelerine dönmeyecekler mi? Elbette dönecek. Fakat şu an nereye dönebilirler? PYD'nin etkin olduğu bölgelere, rejimin sürekli bombaladığı yerlere mi? Bizim insani, komşuluk sorumluluklarımız var. Biz o insanları ölüme terk edemeyiz, ölüme itemeyiz. Harekât yaptığımız bölgelerde 6 milyon insan yaşıyor. O İnsanlar kime itimat ediyor, kime güveniyorlar? Hayat orada daha öncekinden çok daha normale döndü. Sanayisi, ticareti, ekonomisi, eğitimi, sağlığı, tarımı, üretimi var" değerlendirmesinde bulundu.

Editör: Haber Merkezi