Kanada’da gerçekleştirilen 51. G7 Zirvesi’nde, İsrail-İran çatışması masaya yatırıldı. Zirvede liderlerin ortaklaşa hazırladığı gerilimi azaltma çağrısı içeren bildiriyi ABD Başkanı Donald Trump’ın imzalamaması, uluslararası alanda dikkat çekici bir diplomatik ayrışma olarak yorumlandı.
Kanada, Fransa, Almanya, İtalya, Japonya, İngiltere ve ABD liderlerinin yer aldığı G7 ülkeleri, zirvede İsrail-İran çatışmasına yönelik olarak "her iki tarafı da bölgesel istikrarı tehlikeye atmaktan kaçınmaya ve gerilimi düşürmeye" davet eden bir bildirge hazırladı.
Ancak bu çağrı, ABD Başkanı Donald Trump’ın onayını alamadı. Batı medyasına konuşan kaynaklar, Trump’ın metne imza atmayı reddettiğini belirtti.
Taslak Bildirinin Detayları Sızdı: “İsrail Kendini Savunabilir, İran Nükleer Olmamalı”
Zirve sırasında basına sızan bildirge taslağında şu ifadeler öne çıktı: “İsrail'in kendisini savunma hakkı vardır. İran’ın nükleer silah sahibi olmasına asla izin verilmeyecektir.”
Bu ifadeler, metnin hem İsrail’in güvenliğini vurguladığını hem de İran’ın nükleer programına karşı net bir tavır içerdiğini gösteriyor.
Trump’tan Sessizlik: “Bildiriyi İmzalamadı”
Trump’ın bildiriyi neden imzalamadığına dair resmi bir açıklama yapılmazken, zirvede ABD ile diğer G7 ülkeleri arasında fikir ayrılıklarının yaşandığı kulislere yansıdı. Trump’ın daha önce İran’a yönelik müzakere çağrıları yaparken İsrail’e koşulsuz destek verdiği biliniyor.
Zirveye ev sahipliği yapan Kanada Başbakanı Mark Carney, bu yıl toplantı sonunda ortak bir açıklama ya da bildiri yayımlanmayacağını duyurdu. Bu karar da G7 içinde fikir birliği sağlanamadığının bir başka göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Zirveye Hindistan da Katıldı
Bu yılki zirveye G7 dışından da bazı liderler davet edildi. Hindistan Başbakanı Narendra Modi de zirveye konuk lider olarak katıldı. Bölgesel güvenlik ve ekonomik iş birliği konularında birçok başlık ele alındı.