Irak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ahmed Sahhaf, Türkiye’nin Irak topraklarındaki askeri operasyonlara son verilmesi için Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ve Arap Birliği’ne başvurabileceklerini belirterek, “Elimizde ayrıca ekonomik etki araçları var” dedi.
Sahhaf, Sputnik’e açıklamasında, “Irak, bu sorunun görüşülmesi için BMGK’yı acil toplanmaya çağırabilir, Arap Birliği, İslam İşbirliği Örgütü ve diğer kurumlara başvurabiliriz” dedi.
Türkiye’ye ekonomik dahil diğer etki araçlarına da sahip olduklarını dile getiren sözcü, “Irak’ta onlarca Türk ekonomik ve yatırım şirketi bulunuyor, iki ülke arasındaki ticaret hacmi yıllık 16 milyar doları geçiyor” ifadesini kullandı.
Halihazırda Irak’ın sorunu diyalog yoluyla çözüme kavuşturmaya çalıştığını kaydeden Sahhaf, “Tüm bu etki araçları, Irak hükümetinin elindeki kozlar, ama biz bölgenin güvenliğine olumsuz yansıyan bu sorunun aşılması için olası ortak yol olarak halen politik diyalog ve iyi komşululuk ilkelerini değerlendiriyoruz” diye ekledi.
Iraklı diplomat, Türkiye’nin Irak yönetimiyle koordine etmeden gerçekleştirdiği askeri operasyonların aynı zamanda terörle mücadele çabalarını bozduğunu ve sınır bölgede gerilimi tırmandırdığını da sözlerine ekledi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Irak Başbakanlık Sözcüsü ve Irak Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün, Türkiye'nin Irak’ın kuzeyinde devam eden Pençe-Kartal ve Pençe-Kaplan operasyonlarına dair açıklamaları hakkındaki soruya yazılı cevap verdi.
Aksoy, "Eli kanlı terör örgütü PKK’nın Irak’ta melce bulduğu yerlere karşı yürüttüğümüz Pençe harekatları hakkında Irak makamlarınca yapılan açıklamalara gerekli cevapları zamanında vermiştik. Bu konuda Irak makamlarından yeni ve mesnetsiz bazı açıklamalar gelmektedir" ifadelerini kullandı.
Irak yönetiminden, uluslararası hukuk ve ülkenin anayasasından kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirerek, topraklarını PKK'ya kullandırmamalarını beklediklerini belirten Aksoy, şu değerlendirmelerde bulundu:"Irak’ın da güvenliğini tehdit eden ve egemenliğini ihlal eden PKK ile ortak mücadele için iş birliğine hazır olduğumuzu bir kez daha hatırlatırız. Bu beklentiler karşılanmadığı müddetçe, Türkiye, sınırlarına, güvenliğine ve istikrarına yönelik Irak topraklarından doğan her türlü yıkıcı faaliyete karşı uluslararası hukuktan kaynaklanan meşru müdafaa hakkı temelinde gereken tedbirleri almaya kararlıdır."
