Ortadoğu’da İsrail ile İran arasında artan askeri gerilim, sadece bölgeyi değil tüm dünyayı etkisi altına alıyor. İsrail’in İran’a yönelik gerçekleştirdiği hava saldırıları karşısında İran, sert bir yanıt vererek füze ve insansız hava araçlarıyla misillemede bulundu. Bu gelişmeler, dünya çapında yeni ittifak ve saflaşmaların oluşmasına neden olurken, dikkat çekici bir açıklama da Pyongyang’dan geldi.
Küresel Denge Değişiyor
ABD ve İngiltere, İsrail’e verdikleri destekle dikkat çekerken; Rusya ve Çin, İran’ın yanında durduklarını diplomatik açıklamalarla duyurdu. Suriye ve Lübnan gibi bölgesel aktörler de İran’a destek veren ülkeler arasında yer aldı.
Ancak en çarpıcı çıkış, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’dan geldi. Kim, İsrail’in saldırılarını “emperyalist bir provokasyon” olarak tanımladı. Açıklamasında şu sözler yer aldı:
“Müttefikimiz İran’a yönelik her türlü tehdide karşı kararlılıkla karşılık vereceğiz. Küresel emperyalizmin paralı askerlerini uyarıyoruz.”
Kuzey Kore'nin Ortadoğu Hamlesi
Kim Jong-un’un bu açıklaması, Kuzey Kore’nin yalnızca Asya'da değil, Ortadoğu'da da stratejik etkisini artırma niyeti taşıdığını ortaya koyuyor. Uzmanlar, bu çıkışın hem nükleer diplomasi hem de uluslararası güvenlik politikaları açısından dikkatle analiz edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Pyongyang yönetiminin İran’a verdiği açık destek, hem ABD öncülüğündeki Batı bloğuna karşı bir meydan okuma olarak hem de Ortadoğu’da yeni bir güç dengesinin habercisi olarak görülüyor.
Yeni İttifaklar, Yeni Riskler
İsrail-İran çatışmasının bölgesel bir gerilimden küresel bir krize evrilme riski, dünya kamuoyunun gözünü Ortadoğu'ya çevirdi. Özellikle nükleer faaliyetler ve silah teknolojileri üzerinden şekillenen bu gerilim, uluslararası güvenlik dengelerini sarsabilir.
Kuzey Kore’nin bu süreçte İran’ın yanında saf tutması, ABD-İsrail eksenine karşı alternatif bir ittifakın habercisi olabilir. Bu durum, ilerleyen süreçte diplomatik ve askeri dengelerin yeniden şekillenmesine yol açabilir.
