Başkent Tahran'daki cumhurbaşkanlığı binasındaki basın toplantısında konuşan İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, nükleer anlaşmada ülkesinin beklentilerinin yerine getirilmediği gerekçesiyle anlaşma çerçevesindeki taahhütlerinden bazılarına riayet etmemekle ilgili 60 günü içeren "2'nci Adım" uygulamalarını devreye soktuklarını ifade etti. 

Arakçi, "Bugün ilk 60 günün sonuna geldik. İsteklerimiz yerine getirilmediği için 2'nci Adım'ı uygulamaya koyuyoruz. 2'nci Adım'da (nükleer anlaşmada) taahhüt ettiğimiz zenginleştirme oranı ve miktarına riayet etmeyeceğimizi ilan ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Bundan böyle bazı taahhütleri yerine getirmemelerinin "nükleer anlaşmayı ortadan kaldırmak değil korumak için" olduğunu söyleyen Arakçi, "Nükleer anlaşmadan ayrılmamız da mümkün. (Yeni) 60 günlük süre taraflara istifade edebilecekleri fırsatlar tanımaktadır. 3'üncü Adımı da değerlendiriyoruz. 60 gün sonra üçüncü adımımızı da açıklayacağız." dedi.

"Nükleer ihtiyaç neyse o yapılacaktır"

Tahran yönetiminin 2'nci Adım'daki 60 gün içerisinde nükleer faaliyetlerde neler yapacağıyla ilgili soru üzerine Arakçi, "İran Atom Enerjisi Kurumunun ihtiyacı neyse o yapılacaktır. Zenginleştirilmiş uranyum miktarı 300 kilogramın da üzerine çıkartılabilir veya zenginleştirme oranı 3,67'yi de geçebilir." diye konuştu.

ABD yaptırımlarının aşılması ve Avrupa ülkelerinin İran ile ticaretlerinin sürdürülmesi için oluşturulan özel ödeme mekanizması INSTEX'in ülkesinin beklentilerini karşılayıp karşılamadığı sorusuna ise Bakan Yardımcısı Arakçi, "Avrupalılar INSTEX'ten beklentilerimizi yerine getirmiş olsalardı bugün 2'nci Adım'ı uygulamaya koymazdık, atmazdık. INSTEX temel girişim olarak iyi sayılır ancak bunun işlevi için uzun bir yol söz konusu. Petrol satışı veya kredi uygulaması olmaması durumunda bir getirisi olmayacaktır. " dedi.

"Diplomatik yollar kapanmadı"

Bu süreçte Avrupa, Rusya ve Çin'in çözüm yolları bulma noktasında çaba gösterdiğine şahit olduklarını dile getiren Arakçi, diplomatik yolların kapanmadığını, konuyla ilgili uzman ve siyasetçilerin temaslarının devam ettiğini ancak çabaların netice vermeye yönelik olması gerektiğini belirtti.

İran'ın özellikle petrol ihracatı konusundaki isteklerinin yerine getirilmesi gerektiğinin altını çizen Arakçi, Cebelitarık Boğazı'nda İngilizler tarafından durdurulan İran tankerinin iddia edildiği gibi Suriye'ye petrol taşımadığını, konuyla ilgili İngiltere ve İspanya'yla temasların sürdüğünü kaydetti.

Arakçi, "ABD nükleer anlaşmadan resmen ayrılmıştır. Söz konusu mekanizmadan (nükleer anlaşma) hiçbir şekilde faydalanamaz. ABD'nin, İran ve 4+1 ülkelerinin (Rusya, Çin, İngiltere, Almanya, Fransa) toplantılarına katılması için şart olan başta petrol ve bankacılık olmak üzere diğer yaptırımları kaldırmasıdır. Öncelikle petrol ve bankacılık, diğerleri zamanla kaldırılabilir." dedi.

Söz konusu toplantıda yer alan İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii ise bugün itibarıyla 3,67 uranyum zenginleştirme oranını arttırmaya başladıklarını söyledi.

Rebii, "Bugünden itibaren 3,67 uranyum zenginleştirme oranı arttırılmaya başlanmıştır. İhtiyacımız kadar zenginleştirme oranını arttıracağız." dedi.

Rebii, ülkesinin nükleer anlaşmayı koruma niyetinde olduğunu fakat bunun her halükarda anlaşmada kalacakları anlamına gelmediğini, sürecin tarafların atacağı adımlara bağlı olduğunu belirtti.

Toplantıda İran Atom Enerjisi Ajansı Sözcüsü Behruz Kemalvendi de hazır bulundu.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, 8 Mayıs günü yaptığı açıklamada, nükleer anlaşma kapsamında uranyumu yüzde 3,67 zenginleştirmeyle "yükümlü olduklarını" ancak 60 gün sonunda nükleer anlaşmada kalan 5 ülkenin (Rusya, Çin, İngiltere, Almanya ve Fransa) İran'ın anlaşmadan kaynaklı menfaatlerini yerine getirmemeleri durumunda söz konusu "yükümlülüğün sona erdireceğini" duyurmuştu.