İranlı uluslararası ilişkiler uzmanı Ferzane Rustayi, Tahran yönetiminin nükleer anlaşmayı ihlal etmesini "korkunç bir kumar" olarak niteledi.

Rustayi, İran'ın son günlerde bazılarına göre nükleer anlaşmayı ihlal eden adımlarını AA muhabirine değerlendirdi.

Uluslararası ilişkiler uzmanı Rustayi, "İran'ın Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşmayı ihlal etmesi, bir denemenin ötesinde ölümcül, korkunç bir kumardır. Eğer bu böyle devam ederse savaş ihtimali söz konusudur." dedi.

ABD, İran'a yönelik operasyon başlatmasa bile İsrail'in saldırıp bu girişimini Washington yönetiminin üzerine atma veya ABD'yle İran'ı karşı karşıya getirme ihtimali olduğuna işaret eden Rustayi, "İran, ABD ve Avrupa'nın sabrını test ediyor olabilir. Bu saatten sonra uranyum üretim miktarının ne kadar olduğu çok önemli değil. Daha önemlisi, Tahran yönetiminin iki üç ay içinde yüzde 3,67'den daha fazla seyreltilmiş 200-300 kilogram uranyum üretecek modern santrifüjlere sahip olmasıdır." ifadelerini kullandı.

"İran kumarın sonuçlarını hesap etmelidir" 


Nükleer anlaşmanın asıl hedefinin İran'ın nükleer bomba yapımında kullanabileceği seviyede zenginleştirilmiş uranyuma ulaşmaması olduğunu hatırlatan Rustayi, "Eğer İran bir şekilde uranyum zenginleştirmeye devam ederse bu durum nükleer anlaşmayı sorgulanır hale getirir. Bu bir kumardır ve Tahran yönetimi bunun tüm sonuçlarını hesap etmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

İran'ın nükleer anlaşmayı ihlal etmesinin ağır sonuçları olacağını belirten Rustayi, bunun ilk sonucunun Birleşmiş Milletlerin (BM) yaptırımları tekrar getirmesi olduğunu dile getirdi.

Ferzane Rustayi, "Gerçi ABD'nin uyguladığı yaptırımların BM'den aşağı kalır yanı yok. Hatta daha fazla olduğu söylenebilir. İran'ın durumu çok değişmeyecektir. Bu nedenle tehlikeli bir kumar oynamıştır." diye konuştu.

"INSTEX'in denklemi değiştirme kapasitesi yok"


ABD yaptırımlarının aşılması ve Avrupa ülkelerinin İran ile ticaretlerinin sürdürülmesi için oluşturulan özel ödeme mekanizması INSTEX hakkında ise Rustayi şunları kaydetti:

"İran ve Avrupa ülkelerinin (Almanya, İngiltere, Fransa) INSTEX yorumu farklılık arz ediyor. Avrupa, söz konusu mekanizmayla İran'a küçük bir kredi açmak suretiyle Tahran yönetimini müzakere masasına çekmeye çalışıyor. İran INSTEX'le yaptırımları delmeyi ve Avrupa'yı ABD'yle karşı karşıya getirmeyi planlıyor. Ama böyle olmayacaktır. INSTEX sadece küçük bir yardım, denklemi değiştirme kapasitesi bulunmuyor fakat bunu İran anlamıyor."

İranlı nükleer enerji uzmanı Hasan Beheştipur ise nükleer anlaşmanın geleceğinin Avrupa ve ABD'nin atacağı adımlara bağlı olduğunu söyledi.

Beheştipur, "Nükleer anlaşmanın geleceği Avrupa ve ABD'nin adımlarına bağlı. Avrupalılar bir şeyler yapmak istiyorlar ama bu ABD olmaksızın mümkün değil. Avrupa, ABD'nin ekonomik sultası altında. Dünyanın finans sistemi Donald Trump'ın elinde." dedi.

İran'ın 300 kilogram sınırını geçmesi ve Arak reaktörünü faaliyete geçirmesiyle ilgili Beheştipur, "İran'ın bundan sonraki adımları Avrupa'nın tutumuna bağlıdır. İran nükleer anlaşmadan kaynaklı çıkarlarını elde edebilirse iki ay içerisinde eski haline dönecek, müzakere başlayacaktır aksi takdirde İran'ın dosyası BM Güvenlik Konseyine havale edilecektir." ifadelerini kullandı.

Beheştipur şöyle konuştu:

"ABD yaptırımları başlatmasıyla İran'dan kimsenin uranyum satın alamayacağını duyurdu. Arak ağır su reaktörüne de yaptırım uygulandı. İran'ın 300 kilogramdan fazla zenginleştirilmiş uranyumu satmasına engel getirilmesi, zenginleştirme faaliyetini durdurması anlamına geliyor. Bu nükleer anlaşmaya açıkça aykırı bir durumdur."

Nükleer anlaşmanın geleceği belirsiz

ABD yönetimi, 8 Mayıs 2018'de, 2015'te imzalanan nükleer anlaşmadan çekilerek, İran'a yönelik yaptırımları yeniden uygulamaya başlamıştı.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de ABD'nin yaptırımlarına karşılık geçen 8 Mayıs'ta ülkesinin nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azalttığını ve anlaşmanın taraflarına İran'ın çıkarlarını koruyacak önlemler alması için 60 gün süre verdiklerini duyurmuştu. İran'ın Avrupa ülkelerine verdiği 60 günlük süre 7 Temmuz'da sona erecek. Bu tarihten sonra İran'ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerini azaltma sürecinde ikinci aşamaya geçeceği öngörülüyor.

İran yönetimi, son olarak zenginleştirilmiş uranyum limitini nükleer anlaşmada belirtilen 300 kilogram stok limitin üstüne çıkardığını duyurmuştu.

Washington'un anlaşmadan çekilmesinin ardından Tahran yönetimini nükleer anlaşmada tutmak isteyen Almanya, İngiltere ve Fransa, İran'la ticareti kolaylaştırmak ve Avrupalı şirketleri ABD'nin yaptırımlarından korumak için ocak ayında INSTEX adında özel bir ödeme mekanizması kurmuştu. İlaç ve gıda ticaretini kapsayan INSTEX'te ilk işlem geçen hafta yapılmıştı. İran ödeme mekanizmasının petrol ticaretini kapsamasını talep ediyor.