Habertürk yazarı Nagehan Alçı, Taliban yönetimindeki Afganistan'a gitti.
Saçlarını kapatan Alçı, şu ifadeleri kullandı:
- Çok zor bir yolculuk yaptım. Kabil'e varalı 35 dakika oldu. Sabah 05.00'de çıktık İslamabad'dan. Dün sınırı kapattılar diye bir haber geldi. Gün boyu kapalıydı. Hem İslamabad Büyükelçiliği hem de Kabil Büyükelçiliği ne kadar kapalı olacağını bilemediklerini ilettiler. Taliban ile temas ettim. Onlar da bir tarih veremedi. Ama zorlayın dediler ve biz de girişimlerimiz sonucu ülkeye geçebildik.
- Bize ülkeye gelince Selamün Aleyküm dediler ve biz de girdik içeri. Yol oldukça zorlayıcıydı. Coğrafi koşullar ve trafik çok zordu. 5 buçuk saat kadar yoldaydık. Diğer tarafta da 4 saati aşkın yolculuk yaptık.
- Otelin tepesine çıktık yayın yapmak için. Gelirken Kabil'e kadar çok rahattık. Yolda konuştuklarımız daha önce bu yolun çok daha zorlu olduğunu ve rüşvet isteyenlerin olduğunu söylediler. Tedirgin olmadan bu noktaya kadar geldik.
- Şu anda ülkede büyük bir ekonomik sorun var. İnsanlar açlık sınırında yaşıyor. Bu hemen her şeye yansımış. O yüzden uluslararası yardımlar gelmezse Afganistan halkı nasıl yaşayacak bu çok büyük bir soru işareti. Öte yandan ülkeden çıkmak isteyen çok ciddi bir nüfus var.
- Pakistan, Afganistanlıları sınırda bekletiyor. Bazen gidenlerin geri döndüğü haberleri geliyor. Sabah 04.00'e yola çıktık. Şansımız yaver gitti. Pakistan'da bürokraside biraz zorlanıyorsunuz ama Afganistan'da tahminlerin ötesinde kolaylık görüyorsunuz. Yol üzerinde hiç kontrole rastlamadık. Orada yanınızda kimin olduğu çok önemli. Sevgili Akif oraya ilk giden gazeteciydi. O da söylüyor. İyi bir mihmandar ve şoförünüz önemli. Taliban kadınlar açısından çok baskı yaratıyor. Kadınların korkularını, onların nelerin beklediğini anlamak istedim.
- Hem mihmandarımız hem de benim olmam işe yaradı. Nasıl giyinilmesi gerektiğine çok dikkat edilmesi gerekiyor. Kaldığımız otelin bahçesinden yapıyoruz bu yayını. Dışarıda kıyafet kurallarına muhakkak riayet edilmesi gerekiyor. Sokaklarda tek tük kadın görüyorsunuz. Çok daha detaylı anlatabilmek için yarın gündüzü beklemek gerekiyor. Sokaklar erkek ağırlıklı. Kadınlar ailelerin yanında yürüyor. Saçlarını gösteren kadınlar da var ama zaman 'Zaman sorun yaşayabilirsiniz' dediler. Otelin dışına çıkarken özellikle kapatıyorum perçemlerimi. İnsan hakları, kadın hakları gibi çok hayati sorunlar var. Her şeyin ötesinde ekonomik sorunlar çok daha önemli.
- Burada yeni bir yol haritası var. ABD çekildikten sonra büyük bir kaos yaşandı. Taliban apar topar geldi. Dünyanın şaşkın bakışları arasında çok hızlı bir şekilde kontrolü ele geçirdi. Hükümetin yemin etmesi gerekiyor, geçtiğimiz haftaydı ama ertelendi. Net bir tarih yok. Bu yol haritası biraz tabii BM'den gelecek, Almanya da ekstra yardım göndereceğini, ama bunun Taliban'ı tanımak anlamına gelmeyeceğini söylemişti. Taliban bundan sonra nasıl bir ajandayla devam edecek, bu kadar ekonomik zorluklardan sonra muhtemelen hükümetin devam edemeyeceği söyleniyor.
- Çok sıkıntılı bir kapalı kutudan bahsediyoruz. Bu bir geçici hükümet mi, yoksa daha uzun soluklu mu olacak? Taliban yumuşama sinyali verdiği halde yeniden o sert yüzünü gösterecek mi? Afganistan'dan çıkabilen çıkmış ama çıkamayanlar da evlerinden çok fazla çıkmıyor. Bize anlatılan bu.
- Birinci meselem kadın hassasiyetiyle, buradaki kadınların gözüyle hayat nasıl değişti? Onları neler bekliyor? Bu konuda herkes uyarıyor. Sokakta kadınlara mikrofon uzatmak, kameralarla çekim yapmak neredeyse imkansız hale gelmiş durumda. Bunları ne kadar yapabileceğiz, ne kadarını izlenim olarak aktarabileceğim onları önümüzdeki günler gösterecek. Tabii ki izinle girdik, diğer gazeteciler gibi. Burada gayet hızlı işleyen bir basın merkezi kurmuş Taliban. Buradan dünyaya kendimizi anlatmak istiyoruz diyorlar ki, para gelsin.
- Çok daha geniş spektrumlu isimler bekleniyordu hükümette. Öyle olmadı. Taliban açısından baktığımızda iyimser bir tablo yok.
