15 Eylül 2025 Pazartesi günü Ortadoğu’da öne çıkan başlıklar, İsrail saldırılarının genişlemesi, Gazze’deki vahim insani durum, İran ve Arap ülkelerinde diplomatik hareketlilik, Türkiye’nin diplomatik baskı çağrıları ve bölgedeki siyasi gerilimin artışı ekseninde gelişti.
İsrail-Gazze ve bölgedeki hava saldırıları
İsrail ordusu, Gazze’de son dört gün içinde Birleşmiş Milletler’e ait 10 binayı, aralarında 7 okul ve 2 kliniğin de bulunduğu sivil altyapıyı bombaladı. BM Filistinli Mültecilere Yardım Ajansı (UNRWA), bu saldırılar nedeniyle Gazze’de “güvenli hiçbir alan kalmadığını” açıkladı. Kentin kuzeyinde sağlık ve sanitasyon hizmetleri durduruldu; son 24 saatte açlık nedeniyle iki kişi daha yaşamını yitirdi. İsrail’in hedefi, Gazze’nin güneyine göçü zorlamak ve demografik yapıyı değiştirmek olarak öne çıkıyor. İsrail, Filistin’den sonra Lübnan, Yemen, İran ve Suriye’ye yönelik saldırılarını da sürdürdü. Suriye’de, orta ve batı bölgelerde askeri noktalar gece boyunca bombalandı.

İran ve Arap dünyasında diplomatik gündem
İran Cumhurbaşkanı Pezeşkiyan, yaptığı açıklamada İsrail’in saldırılarına karşı bölgesel birlik ve iş birliği çağrısı yaptı. Katar’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Birliği toplantısında Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arap otokrasilerine “İsrail’in ekonomik olarak sıkıştırılması, somut yaptırımlar uygulanması” çağrısında bulundu. Ancak Arap liderlerinin ABD baskısı nedeniyle somut adım atmaktan uzak durduğuna dikkat çekildi.
İsrail ile İran arasındaki hava saldırıları da bölgesel gerginliği tırmandırıyor. Tahran, Hayfa, Natanz, Abadan gibi kentlerde karşılıklı füzeler, nükleer merkezleri hedef alan saldırılar, can kayıplarının yanında uluslararası toplumda kaygıya yol açıyor. İsrail, İran’ın nükleer programını baskı altına almak için kitlesel ve çok yönlü askeri hamleler sürdürüyor.
Bölgedeki siyasi atmosfer ve sonuçları
Bütün bu gelişmeler, Ortadoğu’da hem askeri hem insani krizleri büyütüyor. Gazze’deki sivil halk ağır bombardıman nedeniyle göç etmek zorunda kalırken, enerji, sağlık ve barınma imkânları da her geçen gün daha kritik hale geliyor. İsrail, sınırlarını güç yoluyla yeniden tanımlamaya çalışırken, Arap ülkeleri ve İran ise karşılıklı restleşme ve diplomatik girişimlerle karşılık veriyor. Türkiye ise hem Batılı müttefiklerine hem bölgesel aktörlere İsrail’e yaptırım çağrısını yüksek sesle dile getiriyor.
Özetle; 15 Eylül 2025’te Ortadoğu sahnesi, çok yönlü çatışmalar, yoğun diplomasi ve insani kriz manzarasıyla bölgenin geleceğine dair kaygıları artıracak gelişmelerle dolu geçti.
