“Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, İstanbul’da gerçekleşen Türk Konseyi 8. zirvesi öncesinde Rossiyskaya Gazeta’da Rus-Kazak ilişkilerine ilişkin bir makale yayınladı.

Rusya’nın üst düzey diplomatı İstanbul’daki zirve öncesi makalesiyle iki ülke arasında gelişen gerilimi dağıtmaya çalıştı ve Rusya ile Kazakistan arasındaki  ikili ilişki dinamiklerini övdü.

Sergei Lavrov yazdığı makalede; “Halklarımızın geçtiği tarihi yola baktığımızda, bu stratejik ortaklığın, ittifakın ve entegrasyon süreçlerinin geliştirilmesinin Rusya ve Kazakistan’ın uzun vadeli çıkarlarına en iyi şekilde hizmet ettiğini güvenle söyleyebiliriz. Ortak refah için iyi komşuluk ilişkileri kurmak için sağlam bir temel oluşturuyorlar.” ifadelerini kullandı.

Eurasia Review yayımlanan ve Ulusal Güvenlik Savunma Stratejik Analiz Derğisi M5'in çeviri analiz haberine göre Rusya; Kazakistan’ın Türkiye liderliğinde bir Türk Birliği’ni kurma çabalarını engellemek için Nur-Sultan’a baskı yapması kuvvetli bir ihtimal. Ankara ise kendi çıkarları doğrultusunda hareket ediyor ve geri adım atacak gibi görünmüyor.

Türkiye Büyük Oyuna giriyor

Modern Kazakistan devletinin kurucusu olarak geniş çapta kabul edilen bir politikacı olan Nursultan Nazarbayev, Sovyet sonrası alanda Avrasya (siyasi ve ekonomik) entegrasyonunun ‘babası’ olarak kabul edilir.

Nazarbayev; Türk devletleri örgütünün kurucu babası olarak da ün kazanmıştır.

Nazarbayev; ‘Avrasya Devletler Birliği’ni (EAU) oluşturma Projesi’ni  29 Mart 1994’te Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi’nde ilk olarak kamuoyuna önermişti. Aslında bu fikri yani Türk devletleri Birliği’nin oluşumunu başlatan da bu konuşma ile Nursultan Nazarbayev olmuştur.

1990’larda Nursultan Nazarbayev tarafından ileri sürülen Sovyet sonrası devletler arasındaki yakın ekonomik, bilimsel ve kültürel bağları yeniden kurma fikri, halihazırda Avrasya Ekonomik Birliği (EAEU) biçiminde somutlaşmış durumda. Türk dili konuşan devletler temelinde benzer bir şey yaratma önerisinin ne şekilde olabileceği sorusuna verilecek yanıt ise, muhtemelen Türkiye’de yapılacak Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi 8. Zirvesi’nde daha da netleşecektir. 12 Kasım’da İstanbul’da kuruluşun adı değiştirilecek ve süreç başlayacak.

14-15 Ekim 2019 tarihlerinde Bakü’de düzenlenen 7. Türk Konseyi zirvesinde ifade edilmiş olan Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin statüsünün ‘Türkçe Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi’nin statüsünün yükseltilmesine ilişkin önceki öneri daha iddialı bir hale geliyor. Türk Konseyi artık Türk Dünyası Birleşik Devletleri’ni yaratmayı hedefliyor.

Ankara, Büyük Oyun’da Moskova’yla yüzleşmek için Kremlin’in kendi siyasi planını kullanıyor gibi görünüyor. Yukarıda özetlenen siyaset türü çocuk oyuncağı değildir. Ulusal ve bölgesel güvenlik ve istikrarı düşürme, hatta baltalama tehlikesi de burada yatmaktadır.

Bir Türk birliği oluşturma fikrinin esas olarak kimin jeopolitik çıkarlarına hizmet etmesi gerektiği ve neden sorusu gereksiz görünüyor. İlgili projelerin gerçek ve amaçlanan nihai faydalanıcısı Ankara olacaktır. Bu tespite kimse itiraz edemez. ”

Editör: Haber Merkezi