NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ABD'nin başkentinde düzenlenen 75. NATO Zirvesi'nde, müttefikler olarak Ukrayna'nın Rusya'ya karşı galip gelmesi konusunda önemli bir "köşe taşını döndüklerini" ve "gerekli temellerin atıldığını" belirtti.
Ukrayna'nın askeri destek sağlanmasındaki gecikmeler nedeniyle zor bir kış ve bahar dönemi geçirdiğini söyleyen Stoltenberg, "Ancak bunun bir daha olmasına izin vermeyeceğiz. Bu zirvede bir köşe taşını dönüyoruz ve Ukrayna'nın galip gelmesi için gerekli temelleri atıyoruz" ifadesini kullandı.
Jens Stoltenberg, NATO müttefiklerinin, Ukrayna'ya kritik hava savunma sistemleri dahil askeri yardım, eğitim ve finansal destek konusunda taahhütlerde bulunduğunu belirterek, "Bugün Moskova'ya, şiddet ve korkutmanın işe yaramayacağı ve Ukrayna'nın şimdi ve uzun vadede NATO'ya güvenebileceği konusunda güçlü bir birlik mesajı gönderiyoruz" dedi.
NATO toplantıları sırasında Pasifik'teki ortakları ile de görüşmeler yapıldığına işaret eden Stoltenberg, "Pekin'in çıkarlarını ve itibarını etkilemeden Çin'in Avrupa'daki en büyük askeri çatışmayı körüklemeye devam edemeyeceği konusunda hemfikiriz" şeklinde konuştu.
Stoltenberg, Çin'in yanı sıra İran ve Kuzey Kore'nin de Rusya'yı Ukrayna'da insansız hava araçları, mühimmat ve daha fazlasıyla desteklediğine vurgu yapılarak "Bu açık bir şekilde, Avrupa'da olanların Asya için, Asya'da olanların da Avrupa için önemli olduğunu gösteriyor. Bu nedenle daha tehlikeli dünyada güvenliği ve çıkarları paylaşmak ve ortak değerlerimizi korumak için bir arada durmalıyız" değerlendirmesinde bulundu.
Basın toplantısından önce devlet ve hükümet başkanları düzeyinde yapılan NATO-Ukrayna Konseyi toplantısı sonrası yapılan yazılı açıklamada da Ukrayna'ya NATO müttefiklerinin desteği tekrar edildi, Ukrayna'daki savaştan tamamen Rusya'nın sorumlu olduğu belirtildi.
Açıklamada, "Uluslararası kabul görmüş sınırları içerisinde güçlü, bağımsız ve demokratik bir Ukrayna, Avrupa-Atlantik bölgesinin istikrarı ve güvenliği açısından hayati öneme sahiptir. Ukrayna'nın bağımsızlığı, egemenliği ve toprak bütünlüğü için verdiği mücadele, Avrupa-Atlantik güvenliğine doğrudan katkıda bulunuyor" görüşlerine yer verildi.
