Taliban Sözcüsü Zebihullah Mücahit, Kabil'de basın mensuplarının karşısına çıkarak tüm dünyanın merak ettiği soruları cevapladı

Mücahit yaptığı açıklamada, "İslami Emirlik tüm uluslararası kamuoyundan destek bekliyor. Biz halkımızın faydası için buradayız. Burada basın mensuplarına teminat veriyoruz: Biz sizi koruyacağız. Bazı taleplerimiz var. İslam çok önemli bir değer ülkemizde, hiçbir şey İslami değerlere aykırı olmamalı, özellikle de medya aktiviteleri konusunda. İslami değerler her zaman hesaba katılmalı. Programlar yazılırken bunlar düşünülmeli. Basın bağımsız olmalı ve tarafsız olmalı. Tabii ki bizi eleştirebilirler. Eleştiriye açığız. Siz basın mensupları, dikkatli olun ve eksiklerimizi belirtin. Basın ulusal değerlere karşı çalışmamalı. Ülkenin birliği için çalışmalı basın. Barışçıl ve kardeşvari bir hayat kurabilmemiz için bu çok önemli.

SORU-CEVAP

Ne tür garantiler verebilirsiniz kadın haklarının korunacağına dair?

Biz kadınların çalışmasına, okumasına izin vereceğiz. Tabii ki kendi kurallarımız çerçevesinde. Kadınlar çok aktif olacak toplumda ama İslam çerçevesinde. Kadınların topluma dahil olması çok önemli. İslam gereğince kadınlara gerekeni her şekilde vereceğiz.

Amerikalılar için çalışan Afganistanların durumu ne olacak?

Tüm vatandaşlarımızı, çevirmen de olsanız, asker de olsanız, sivil de olsanız, hepinizi affediyoruz. Kimseye intikam öfkesiyle davranılmayacak, kimse hain ilan edilmeyecek. Bu ülkeden gitmenizi istemiyoruz. Burada kalmanızı, bize hizmet etmenizi istiyoruz. Kimsenin kapıları çalınmayacak, kimse sorguya tabi tutulmayacak. Hiçbirinize zarar gelmeyecek, güvende olacaksınız.

'BİZ HERKESİ AFFETTİK'

Şu anda insanların kapısını çalanlar suçludur. Onları da bulacağız, cezalarını alacaklar. Binlerce asker 20 yıl boyunca bize karşı savaştı. İşgal süreci bitince biz hepsini affettik. Aileleri havalimanında olanlar, bekleyenler, evlerinize dönerseniz kimse size bir şey yapmayacak, güvende olacaksınız. Hiç kimse öldürülmeyecek. Bizimle savaşan herkesi affediyoruz. Hiç kimseye bilerek şiddet uygulamadık. Savaş sırasında birilerine zarar geldiyse bunu bilerek yapmamışızdır; bu, savaşın yan etkileridir. Büyük bir işgal gücü vardı, biz bu gücü yendik. Bizim için ülkeyi böyle zararlar vermeden kurtarmak mümkün değildi.