İsrail ile İran arasında patlak veren savaş, her geçen gün yeni ve çarpıcı iddialarla derinleşiyor. Reuters kaynaklı haberlere göre, ABD Başkanı Donald Trump, İsrail’in İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’i hedef almayı planladığı bir suikast girişimini veto etti. Bu iddia, çatışmaların diplomatik arka planına dair önemli ipuçları taşıyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise söz konusu iddiaya dair yöneltilen sorulara yanıt vermekten kaçındı. "Bu konuya girmeyeceğim" sözleriyle spekülasyonlara kapı aralayan Netanyahu’nun bu tavrı, iddiaların ciddiyetini artırdı. Kamuoyunda “sessizlik onay mıdır?” tartışmaları başladı.
Trump, Truth Social hesabından yaptığı açıklamada ise farklı bir ton kullanarak, “İran ve İsrail bir anlaşma yapmalı ve yapacaklar” dedi. Hindistan-Pakistan ile Mısır-Etiyopya arasında sağlanan uzlaşmalara atıfta bulunan Trump, bu defa da Ortadoğu’da barışı tesis etmeye çalıştığını dile getirdi. “Çok şey yapıyorum ama hiçbir şey için takdir görmüyorum, ama sorun değil” ifadeleriyle sitemde bulunan Trump, arka planda önemli diplomatik görüşmeler yürüttüğünü ima etti.
Çatışmaların fitili, İsrail’in İran’ın başkenti Tahran başta olmak üzere Tebriz, İsfahan’daki Natanz nükleer tesisi ile Loristan, Kirmanşah, Şiraz, Huzistan, Hemedan ve Kum kentlerine yönelik koordineli saldırılarıyla ateşlendi. Bu saldırılarda İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri ve Devrim Muhafızları komuta kademesinden üst düzey isimler hayatını kaybetti. Ayrıca bazı nükleer bilim insanlarının da öldüğü bildirildi.
İran yönetimi ise bu saldırılara füze yağmuru ile karşılık verdi. Tel Aviv başta olmak üzere birçok İsrail kentinde yıkıma neden olan saldırılarla savaş tam anlamıyla karşılıklı çatışmaya dönüştü. Günlerdir süren hava saldırıları, hem askeri hem sivil kayıpların hızla artmasına yol açtı.
