ABD Başkanı Donald Trump, Orta Doğu turunun ilk ayağında Suudi Arabistan’a gerçekleştirdiği ziyarette dikkat çeken temaslarda bulundu. Yıllar sonra Suriye’ye yönelik uygulanan yaptırımların kaldırılmasının ardından, ABD ve Suriye liderleri Riyad’da bir araya geldi. Bu buluşma, iki ülke arasında çeyrek asır sonra gerçekleştirilen ilk resmi görüşme olma niteliği taşıyor.
Trump, Şara ve Selman: Üçlü Zirve Riyad’da Gerçekleşti
Başkan Trump, Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile önemli bir zirve gerçekleştirdi. Bu görüşmeye, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman da eşlik ederek bölgedeki diplomatik işbirliğinin derinliğini ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bu kritik zirveye çevrim içi olarak katılım sağlayarak Türkiye’nin diplomatik varlığını hissettirdi. Erdoğan’ın katılımı, Türkiye’nin bölgedeki söz sahibi konumunun altını bir kez daha çizdi.
142 Milyar Dolarlık Tarihi Silah Anlaşması İmzalandı
Ziyaretin en çarpıcı yönlerinden biri ise ABD ile Suudi Arabistan arasında imzalanan 142 milyar dolarlık devasa silah anlaşması oldu. Bu anlaşma, “tarihin en büyük silah satışı” olarak kayıtlara geçti. Beyaz Saray kaynaklarına göre anlaşma, şu beş ana alanda yoğunlaşıyor:
Hava kuvvetlerinin modernizasyonu ve uzay teknolojileri
Gelişmiş hava ve füze savunma sistemleri
Deniz ve kıyı emniyetine yönelik ekipmanlar
Kara birliklerinin ve sınır güvenliğinin güçlendirilmesi
Bilgi ve iletişim teknolojilerinin güncellenmesi
Bu kapsamlı iş birliğinin, Suudi Arabistan’ın askeri kabiliyetlerini Amerikan sistemleri ve eğitimi temelinde yükseltmeyi hedeflediği belirtiliyor. Anlaşma, sadece ticari bir kazanım değil, aynı zamanda bölgedeki güvenlik mimarisine yapılan stratejik bir yatırım olarak değerlendiriliyor.
600 Milyar Dolarlık Yatırım Sözü: Küresel Etki Artıyor
Suudi Arabistan, ABD’ye 600 milyar dolarlık dev bir yatırım sözü verdi. Beyaz Saray tarafından yapılan açıklamada, bu yatırımın özellikle şu alanlarda etkili olacağı vurgulandı:
ABD’nin enerji güvenliği
Savunma sanayisinin sürdürülebilirliği
Teknolojik liderliğin korunması
Küresel altyapı sistemlerinin güçlendirilmesi
Kritik minerallere erişimin kolaylaştırılması
