Marib'de son dönemde yaşanan şiddetli çatışmaları değerlendiren Muhammed, Husilerin Marib üzerinde çeşitli emelleri olduğunu, bunun yanı sıra İran ve ABD'nin de çatışmalardan çıkar sağladığını ifade etti.

Husilerin Marib üzerindeki emellerine ilişkin Muhammed, şunları söyledi:

"Husiler, meşru yönetimin bölgedeki son kalesi Marib'i ele geçirmenin kendilerine Yemen'in diğer bölgelerinde de kolaylıkla ilerlemenin yolunu açacağını düşünüyor. Hükümeti bölgedeki meşruiyetini yok ederek saf dışı bırakmayı ve bölgede milislerin hakimiyet kurmasını istiyor. Bu şekilde Yemen çapında güçleneceklerine inanıyor."

Muhammed, tüm bunların yanı sıra Husilerin, petrol ve gaz zengini Marib'i ele geçirerek, ekonomik gelirlerini arttırmayı ve bunları yurt içi ve gelecekte yurt dışı askeri hareketliliklerinde kullanmayı hedeflediğini aktardı.

Çatışmaların bölgesel ve uluslararası boyutunu da değerlendiren Muhammed, çatışmalarda Husilerin yerel hedeflerinin yanı sıra İran ve ABD'nin bölgesel amaçlarının da etkili olduğunu ifade etti.

Muhammed, İran'ın, ABD'de Joe Biden'ın başkanlığa gelişini yeni kazanımlar elde etme fırsatı olarak gördüğünü ve özellikle 2015'teki nükleer anlaşmanın yeniden canlandırılabileceğini düşündüğünü söyledi.

ABD'YLE MÜZAKERELERDE İRAN'IN FAYDASINA

İran'ın, nükleer anlaşmanın eski şekline dönmesini istediğini, ABD'nin ise Tahran'ın füze programı ve nüfuzunu da içeren yeni bir anlaşmadan yana olduğunu dile getiren Muhammed, şunları kaydetti:

"İran, Husileri sorun olarak görmeyen yeni ABD yönetiminin, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlileri (BAE) karşıtı tutumunu, bu ülkelere askeri desteği durdurma kararını ve Yemen'deki savaşa son verme niyetini fırsat bilerek, Husilerin Yemen'deki savaşta başarılı olmasının kendilerine kazanım sağlayacağını düşünüyor. Tahran, Husilerin Marib'deki askeri tırmanışının Washington'la nükleer müzakerelerde kendisine fayda sağlayacağı görüşünde."

Husilerin Marib'i ele geçirmesinin İran'a coğrafi olarak da faydası olacağına işaret eden Muhammed, "Husiler bu şekilde Bab'ul Mendeb Boğazı'na uzanabilir ve bölgede ilerleyerek etkin şekilde İran'ın en güçlü kolu haline gelebilir. Bu da İran'a gelecekte Körfez ülkelerine uzanma hayalini getirir." diye konuştu.

Marib'deki çatışmalarda ABD'nin etkisini de değerlendiren Muhammed, şöyle konuştu:

"ABD Başkanı Biden, Husilerin Marib'i ele geçirmesini, savaşın durması ve bu yöndeki seçim vaatlerinin gerçekleşmesi olarak görüyor. Öte yandan bunu Husileri Beyaz Saray'dan ayrılmadan önce terör örgütleri listesine alan Donald Trump'a bir cevap olarak düşünüyor. Biden'ın Trump'a ilk karşılığı da Husileri terör listesinden çıkarmak olmuştu. Bu, ABD'de Demokratlar ile Cumhuriyetçilerin partisel bir çatışması. Bundan faydalanan ise İran." 

"ABD, ASKERİ TIRMANIŞA YEŞİL IŞIK YAKTI"

ABD'nin, Yemen dosyası üzerinden Suudi Arabistan'a baskı fırsatı bulduğunu kaydeden Muhammed, "ABD, Husileri terör listesinden çıkararak askeri tırmanışlara yeşil ışık yaktı." ifadelerini kullandı.

Muhammed, "Marib'deki çatışmaların sebebi, yerel boyutunun yanı sıra bölgesel ve uluslararası müdahaleler. Husiler, yerel ve bölgesel çıkarlarla hareket ediyor. Onlar sahada kazanmak için İran'dan faydalanırken, Tahran'a da kendi çıkarları için kazanımlar sağlıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Yemen hükümetinin en önemli kalelerinden biri olan ve Savunma Bakanlığı karargahını da barındıran Marib'i ele geçirmek isteyen Husi milislerin, son günlerde bölgedeki saldırılarında artış yaşanıyor.

Yemen'de İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor. Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçleri ise Mart 2015'ten itibaren Husilere karşı Yemen hükümetine destek veriyor.

Editör: Haber Merkezi