Türkiye'nin ilk özel üniversitelerinden olan ve eğitim kalitesi sebebiyle takdir toplayan İstanbul Bilgi Üniversitesi, geçtiğimiz günlerde Can Holding'e satılmıştı. Bu satıştan memnun olmayan birçok öğrenci, masonluğunu ilan eden eski Rektör Remzi Sanver'i soru yağmuruna tuttu. Gelen maillere yetişmekte zorlanan Sanver hem bu mailleri cevaplamak hemde gerçekleşen satış için genel bir yorum yapmak için twitter'ı kullandı. Katıldığı bir televizyon programında 33. dereceden Mason olduğunu ifade eden Sanver, satış konusu için Twitter'dan yorumlarda bulundu. 

'BİLGİ EĞİTİM ve KÜLTÜR VAKFINA AİTTİR'

Bilgi Üniversitesi'nin Can Holding'e satılmasından sonra birçok e-posta aldığını söyleyen Remzi Sanver şunları dile getirdi: "Her şeyden evvel konuyu doğru kavramlarla ifade etmekte fayda var. Bilgi Üniversitesi, Bilgi Eğitim ve Kültür Vakfı'na aittir. Bunun değişmesi mümkün değil. Dolayısıyla, Bilgi Üniversitesi'nin sahibi hep aynı. Diğer yandan, Bilgi Eğitim ve Kültür Vakfı'nın yönetimi değişebilir elbette. Bu geçmişte de yaşandı. Bugün de söz konusu olan vakıf yönetimine Can Holding'in girmesi. Peki Bilgi, Can Holding'e satıldı mı? Her ne kadar vakıfların alınıp satılmaları mümkün olmasa da yönetim değişikliklerinin para karşılığı yapılması halinde bunun "satış" olarak değerlendirilmesi doğal. Can Holding ile vakfın önceki yöneticisi olan Laureate şirketi arasındaki ilişkiyi bilemem tabii ama bir Amerikan şirketinin Bilgi Üniversitesi gibi bir kurumun sahibi olan vakfın yönetimini kamu hayrına devretmeyeceği şüphesiz. Dolayısıyla "Laureate şirketinin Bilgi Üniversitesi'ni Can Holding'e sattığı" yorumu yerindedir. Peki bu durum, çalışanı, hocası, öğrencisi, mezunu ve bütün paydaşlarıyla Bilgi ailesini ne kadar ilgilendirir? Sanırım ortak hassasiyetimiz kendimizi Bilgi'ye ait hissettiren değerlerin korunması. Can Holding'i tanımıyorum ama bu açıdan bir Amerikan şirketinden daha problemli olacaklarını düşünmem için a priori bir sebep yok. Dolayısıyla bekleyelim, görelim, sahip çıkalım. Neticede Bilgi, vakfının olduğu kadar -hatta belki daha da fazla- öğrencilerinin, mezunlarının, hocalarının ve çalışanlarının".

ÖĞRENCİLER ENDİŞELİ

Türkiye'nin en köklü özel üniversitelerinden olan İstanbul Bilgi Üniversitesinin el değiştirmesinden sonra birçok öğrenci korkuya kapıldı. Verilen eğitimin kalitesinden, akademisyenlerin niteliklerinin düşmesinden ve yabancı şirketlerle yapılan anlaşmaların bozulmasından endişe duyan öğrenciler, bu durumla ilgili de Remzi Sanver'e çok fazla soru yöneltti.