Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2 Ocak'ta Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Prof. Dr. Melih Bulu, öğrenci ve akademisyenlerin kendisine yönelik tepkileriyle ilgili olarak Habertürk TV'de canlı yayında sorularını yanıtladı.

Bulu'nun açıklamalarından öne çıkan bölümler şöyle:

- Normalde bir rektör ataması için dünyadaki standartlara uygun bir süreç var. 9 tane aday başvurdu. Mülakata alındık. Komisyondaki mülakatta Boğaziçi Üniversitesi’ne uygun sorular soruluyor. Sonrasında YÖK değerlendiriliyor ve Cumhurbaşkanına sunuluyor. 

- Benden önce Boğaziçi dışından rektör atandı ama daha önemlisi ben Boğaziçiliyim. Yüksek lisan ve doktoramı orada yaptım. Sürekli Boğaziçi’nde hocalarla yemek yedik, sohbet ettik. 

- Boğaziçi’nde ders verdiğim zamanlarda da öğrenciler benimle ilgili yazardı. Çünkü benim içim dışım bir. Boğaziçi öğrencileri çok zeki ve hocalarını denemeyi sever. 

- Ben tepkilere alışığım. Rektör olunca tepkiler arttı. Bu kadar tepki bekliyordum. 17 tutuklamadan 2 tanesi Boğaziçi öğrencisi. Benim hoşuma gitmeyen o oldu. Diğer 15 kişi kim bilmiyorum. Anladığım kadarıyla bazı örgütlerin mensupları. 
- Boğaziçi burada kullanıldı. Boğaziçi öğrencileri istediği protestoyu yapabilir. Ancak normal zaman üniversite dışından öğrenci almıyoruz. Bu yüzden giremediler, girmeye çalıştılar. 

- Kapı kırık, kapıyı tutturmak için kelepçe taktılar. Polis amiri pratik çözüm bulmuş. Boğaziçili olmayanların bir güruh halinde kampüse girmesi, binalara zarar verilmesi dahil bir sürü şeyle sonuçlanabilirdi. Bunu kontrol edemezdik. Kampüse polis davet edilmedi. Polis öğrenci olmayanların girişini durdurmak için yer aldı. 

- Yok canım neden istifa edeyim. Biz birbirimizi tanıdıkça, öğrencilerle irtibata geçtikçe bu değişecek. 

-  Hocaların oy verilmesiyle rektör seçilmesi büyük üniversitelerde yok. Rektörler atanıyor. Yalnızca bunların farklı metodları var. Biz bir devlet üniversitesi olduğumuz için dünyadaki gelişmiş. Üniversitelerler aynı şekilde seçiyoruz üç aşağı beş yukarı rektörü. Yönetici kişinin seçimle gelmesi pek kullanılan ve verimli bir yöntem değil.

- Birçok insan şaşıracak ama ben siyasete ODTÜ’de okurken CHP’de başladım. Bunlar biliniyor ama bunlar görülmüyor. Beni hep AK Partili yansıtıyorlar ama o zaman SHP idi ve eski belediye başkanlarından Ali Dinçer yardımcı istemişti. O zaman o milletvekiliydi. 

- Ben Boğaziçi’nde doktora yaparken AK Parti'nin kuruluş sürecinde yer almaya karar verdim. Onlar da sağ olsun dahil etti. Bu partilerin hepsi Türkiye’ye hizmet isteyen partiler. Ben buna da karşıyım. Bizim birleştirici olmamız lazım. Boğaziçi’nde de böyle birleştirici olmalıyız.
 

Editör: Haber Merkezi