Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde "53. TÜBİTAK Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Ödül Töreni"nde konuştu.
Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, milyonlarca öğrenci ve veliye de güzel bir haber verdi. Cumhurbaşkanı, "2003 yılından beri ücretsiz olarak bu ders kitaplarını işte bu yüzden veriyoruz. Şu ana kadar 4 milyar kitabı ücretsiz dağıttık. Yardımcı kaynakları da dağıtmaya başladık. Önümüzdeki yıl bir yenilik daha yapıyoruz. Ders kitapları ile yardımcı kaynakları da öğrencilerimize teslim edeceğiz. Bu yeni uygulamanın öğretmen ve öğrencilerimize hayırlı olmasını diliyorum. Kütüphanesiz okul bırakmayacağız dedik, bırakmayacağız. Bu yıl bilim ve sanat merkezlerinde yaz okulu uygulamasına da başlıyoruz. Yaz okullarına isteyen öğrencilerimiz yaz boyu katılabilecekler." dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Millet Kütüphanemiz, gençlerimizin adeta ikinci evi gibi 24 saat açık. 24 saat içinde gelen öğrencilerimize çay, simit, kek, bunları 24 saat sunuyoruz. Dün Pakistan Başbakanı buradaydı, kendisine bulunduğumuz yerden gösterdim, gezmende fayda var. Bugün oraya gittiler, gezdiler. Gezdiklerinde hepsi hayran kalıyor. Dünyada bu Millet Kütüphanesi'nin neredeyse eşi benzeri yok. Bununla iftihar edebiliriz. Önemli olan birileri ne yapıyor değil, biz birilerinin yaptığını aşabiliyor muyuz? Önemli olan bu. Müslüman Türk'e bu yakışır. Ben birçok mimar arkadaşımıza dünyayı gezecek, beğendiklerinizi alacaksınız, Külliyemize milletin evini yapacaksınız dedim. Sağ olsunlar, yaptılar. Mesele işte bu, Batı'nın ilmini alacaksın, ahlaksızlığını değil. Kongre ve Kültür Merkezi'miz en önemli toplantılara ev sahipliği yapıyor. Şimdi yetmedi, İstanbul'da da yapıyoruz. Rami Kışlamız vardı, orayı da kütüphaneye çeviriyoruz. Bu yıl bitecek, öğrencilerimiz orada da derslerini çalışacaklar. Bu devlet inşallah orada da onlara imkanlarını sunacak.
Sizler bu ülkenin geleceğisiniz, umudusunuz. Evlatlarımıza, kendilerine, ailelerine, devletine, milletine en ideal hizmeti nasıl verebilecekse onu sağlama gayretindeyiz. Az önce perdede izledik, inşallah içinizden biri veya ikisi inşallah uzaya gidecek mi? İnşallah birilerinin Neil Armstrong'u varsa bizim de Ayşe'miz, Ahmet'imiz, Mehmet'imiz var. Gençlerimizi okumaya, öğrenmeye, kendilerini geliştirmeye nasıl teşvik ederiz onun derdindeyiz. Biz sık sık şu soru ile karşı karşıya kalıyoruz? Cumhurbaşkanım siz yorulmuyor musunuz? Gençlerle yol yürüyen, mücadele veren insan yorulur mu? Enerjiyi sizden alıyorum. Aldığım enerjiyi de bir yere vermem lazım, nereye? Eserlere... Neşet Ertaş ne diyor? Aşk ile çalışan yorulmazmış...
Bu ülkede darbe sadece siyaset kurumuna, milli iradeye yapılmadı. Asıl yıkıcı etkisi eğitim başta olmak üzere gençlerimizi geliştiren alanlara oldu. Gençlerimizin geleceği de karartıldı. Yüksek Öğretim hakkı imtiyazmış gibi gösterilerek pırlanta gibi gençlerimiz ile hayalleri arasına girildi. Bakmayın siz bugün gençlerimiz için üzülüyormuş gibi yapanlara, biz bunların cemaziyelevvelini iyi biliriz. Şimdi hukuktan dem verenler geçmişte yapılan ayrımcılığa ses çıkarmadı, hatta çanak tuttu. Şimdi özgürlük narası atanlar insanlarımızın geçmişte en temel haklarının elinden alınmasına ses etmediler.
Teröristlerin inlerine girip, onları oraya gömmeye devam edeceğiz. Darbecilerin önünde el pençe divan duran siyasetçileri unutmadık. 81 vilayetimizin tamamında üniversite var. İstedik ki Hakkari'deki evladım İstanbul'a gitmesin. Hocalarımız Hakkari'ye gitsin. Kendi ilinde ders versin. Azerbaycan'da TEKNOFEST'teydik. Gençlerimize imkan verildiğinde neler yapabildiklerini bir kez daha gördük. Bu yıl inşallah TEKNOFEST'i Samsun'da yapacağız. Bizim çektiğimiz sıkıntıları gençlerimiz, yavrularımız çekmesin dedik. Kuşe kağıttan kitapları dersler başlarken sıraların üstüne koyduk. Bunu yapıyor muyuz, yapıyoruz. Yapmaya da devam edeceğiz. Bizim yaşadıklarımızı bu nesil yaşamasın, yaşamasın ki, çocuklar iyi düşünün, uygulayın ve neticeyi de alın."
