Otellerde mesleki eğitim merkezleri kuracaklarını söyleyen Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yaklaşık 25 bin gencin de istihdam edileceğini kaydetti. Bakan Özer'in mesleki eğitime ilişkin Sabah'a yaptığı açıklamalar şöyle:

Mesleki eğitim işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağını yetiştiriyor. Dolayısıyla işgücü piyasası dinamiklerine oldukça duyarlı bir eğitim. 30-40 yıl önce devlet hem üretim ve hizmet sektöründe hem de mesleki eğitimde ana unsurdu. Böylece mesleki eğitimde ana istihdam kaynağı da devletti. Planlama tek elden yapılabildiği için hem meslek liseleri oldukça cazipti hem de istihdam ile ilgili bir sorun yoktu. Ancak, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de devlet üretim ve hizmet sektöründen adım adım çekildi. Böylece ana istihdam kaynağı özel sektör oldu. Ancak, mesleki eğitim devlette kaldı, özel sektör bu alana girmek istemedi. 2012 yılından itibaren getirilen tüm teşviklere rağmen özel sektörün mesleki eğitimdeki payı yüzde 10'nun altında kaldı. Gelinen noktada eğitim planlaması ve istihdam talepleri devlet ve özel sektör arasında paylaşılmış oldu

Dolayısıyla, işverenler mesleki eğitimin yürütülmesinde yeterince katkı veremez bir durumda kaldı. İşte tam bu noktada biz mesleki eğitimin yeniden inşasında işverenleri sürecin tamamına dâhil eden kapsamlı bir işbirliği modeli geliştirdik. Artık, mesleki eğitim verdiğimiz tüm alanlarda müfredatı birlikte güncelliyoruz, öğrencilerin işletmelerde beceri eğitimlerini, öğretmenlerimizin iş başı ve mesleki gelişim eğitimlerini birlikte planlıyoruz. Ve en önemlisi işverenler eğitimin tüm süreçlerinde aktif olarak yer aldıkları için o okullardan mezun olanlara da istihdamda öncelik sağlıyorlar.

MESLEKİ EĞİTİM UMUT OLUYOR

Her alanda sektörlerin en güçlü temsilcileri ile birlikte mesleki eğitimi yeniden yapılandırıyoruz. Dolayısıyla, şikâyetlerden çok artık yeni açılımlar yapılıyor. Mesleki eğitim artık yeniden umut oluyor. Tabi, burada 1999'lu yıllardan bu noktaya geldiğimizin altını önemle çizmemiz lazım. Bildiğiniz gibi katsayı uygulaması bu ülkede on yıldan uzun süre uygulandı. Bu uygulama mesleki eğitimi bitirdi. Mesleki eğitimin itibarı alt üst oldu. Sadece eğitim sisteminde okullar arası başarı farklarını derinleştirerek eğitimde fırsat eşitliğini zedelemedi, ayrıca iş dünyasının ihtiyaç duyduğu insan kaynağına sahip olamamasından dolayı bu ülke büyük maliyetler ödedi. Dolayısıyla, aradığım elemanı bulamıyorum sözü, katsayı uygulamasının bu ülkeye acı bir mirasıdır. Milli Eğitim Bakanlığı bu hasarı telafi etmek için on yıllardır çabalıyor. Çok şükür gelinen nokta, gelecek için çok daha umut verici.

GENÇ İŞSİZLİK ORANINI DÜŞÜREBİLİR

Bugün mesleki eğitimden beklentilerin çoğunu mesleki eğitim merkezleri karşılayabilir. Mesleki eğitim merkezleri bildiğiniz gibi Almanya'daki dual mesleki eğitimin bizdeki karşılığı. Öğrenciler haftada bir gün okula giderken diğer günlerin tamamında işletmelerde, gerçek iş ortamlarında eğitim alıyorlar. Dört yıllık eğitim boyunca asgari ücretin üçte biri kadar ücret alıyorlar ve iş sağlığı ve meslek hastalıklarına karşı da sigortalanıyorlar. Üçüncü yılın sonunda kalfa, dört yılın sonunda da usta olarak mezun oluyorlar. Mesleki eğitim merkezlerinden mezun olanların, eğitim aldıkları alanlarda istihdam oranı yüzde 90'lar seviyesinde. Yani, oldukça başarılı bir model. Bu nedenle mesleki eğitim merkezlerini daha aktif kullanmak ve kapasitesini de artırmak istiyoruz. Mesleki eğitim merkezi mezunlarına lise diploması alabilme hakkı da verdik. Bu çok önemli bir iyileştirme oldu ve öğrenci sayısı arttı. En önemli avantajlarından birisi bu merkezlere kaydolmak için ortaokul mezunu olmak yeterli, yaş sınırlaması yok. Dolayısıyla, ülkemizde işgücü piyasasının büyük çoğunluğunun ihtiyacı mesleki eğitim merkezlerinden rahatlıkla karşılanabilir ve genç işsizlik oranı düşürülebilir.

25 BİN GEÇ İSTİHDAM EDİLECEK

Mesleki eğitim merkezlerinin kapsamlı tanıtımına ihtiyacımız var. Sahaya indikçe çoğu işverenin mesleki eğitim merkezlerinden ve avantajlarından yeterince haberdar olmadığına biz de şahit oluyoruz. Bu nedenle bu dönem ağırlıklı olarak bu merkezlerimizi tanıtacağız. Örneğin, geçen haftalarda Kültür ve Turizm Bakanımızla birlikte İstanbul'da konaklama hizmeti veren otellerin insan kaynağı ihtiyacını karşılamak için önemli bir toplantı yaptık. O toplantıda mesleki eğitim merkezlerini çözüm olarak sunduk. Başlangıçta bu merkezlerin sektör tarafından yeterince tanınmadığını gördük. İmkânlarını anlattıkça çözümün burada olduğuna karar verildi. Ve önümüzdeki günlerde bu amaçla çok önemli bir adım atacağız.

Otellerde mesleki eğitim merkezleri kuracağız. Bu merkezlerde ilk kez yabancı dil eğitim imkânı olacak. Yaklaşık 25 bin gencimiz bir taraftan mesleki eğitim alırken diğer taraftan da istihdam edilmiş olacaklar.

Her sektörle bu kapsamda yeni işbirlikleri kurarak yeni adımlar atacağız.

ÜCRETİ DEVLET KARŞILAYACAK

Sayın Cumhurbaşkanımız 3308 Sayılı Mesleki Eğitim Kanununda iki değişikliğin müjdesini verdi. Bunlardan birincisi, dört yıl boyunca mesleki eğitim merkezlerindeki öğrencilere her ay verilen asgari ücretin üçte biri kadar ücret artık tamamen devlet tarafından karşılanacak. Dolayısıyla, işverenlerin üzerinde bu konuda yük olmayacağı için işgücü piyasası açısından oldukça önemli bir teşvik olacak. İkincisi ise, üçüncü yılın sonunda kalfa olanlar son yılda artık asgari ücretin üçte biri kadar değil, asgari ücretin yarısı kadar ücret alacaklar ve bunun tamamını da devlet karşılayacak. Sonuç olarak her iki düzenleme ile mesleki eğitim, hem işveren hem de mesleki eğitim merkezinde eğitim alan gençlerimiz için çok daha cazip hale getiriliyor.